“Trabzonlu olsan kaç yazar, adam ol adam!” diye bağırmıştı ya Erdoğan İmamoğlu’na. Öyle bir adammış ki bütün Türkiye’ye gösterdi: insan gibi! Aslan gibi direndi, kedi gibi sevdirdi kendini. AA veri girişiyle manipülasyon yapsa da nereye kadar? Eninde sonunda bütün sandıklar açılacak, şapka düşecek kel görünecek, ne kadar ertelersin ki? “Baskın basanındır” deyip daha bütün sandıklar açılmadan “Kazandık” açıklaması yapan ve bu hareketiyle bize “Atı alan Üsküdar’ı geçti” açıklamasını hatırlatan Binali Yıldırım bu iddiasını nereye kadar sürdürecek? Bütün sandıklar sayılmayacak mı?

***

İmamoğlu tam üç kez uyardı YSK’yi ve AA’yı. “Hak yemem, ama hakkımı da yedirmem” dedi.
Kendisiyle adaylığının başında ilk tanıştığımızda “iki puan farkla alırız” demişti. “İki puan farkla vermezler, zordur AKP’den İstanbul’u almak” demiştim. Sonra herkes aynı kaygıyı taşıdı, “az farkla kazanırsa bir katakulli yapar, vermezler!” diye düşündü. Korktuğumuz da başımıza geliyor!
Ama İmamoğlu dimdik ve kararlı duruyor. “Devlet görevinde bulunmuş birine yakıştıramadım” diyor Yıldırım’ın tavrını ve yineliyor: Hak yemem, hakkımı da yedirmem. Şu ana kadar sandıkların yüzde 76’sının ıslak imzalı sonuçlarını girdik. Benim puanım yüzde 50.51, rakibimin yüzde 46.55
Tebrik edilmeyi bekliyorum!!!
Fatih Sultan Mehmet değil ama Ekrem İmamoğlu, ekonomik kriz, beka saçmalığına da üstün gelince, görünen o ki İmamoğlu İstanbul’u aldı! Belki bu satırların yazılmasından bir iki saat sonra, ve unutmayın; İstanbul artık AKP’nin değil İstanbulluların, yani herkesin, hepimizin! Hayırlı olsun!