Zeynep Göğüş
Zeynep Göğüş zeynepgogus1@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bağdat Caddesi...

01 Ekim 2011 Cumartesi
\n

Cumartesi fıkrası Facebooktaki bir videodan: Temel arkadaşları ile kahvenin önünde otururken biri gelir adres sorar. Temel de az ilerde ayakta sohbet eden gençleri göstererek:

\n

Aha ordaki adami göri misin? der.

\n

Adres soran kişi şaşırır:

\n

Orda ayakta bir sürü adam var, hangisi?

\n

Temel derhal belindeki tabancayı çıkarır ve ayaktakilerden birini vurur. Aha yere düşen adami göri misin, hah ordan sola dönisin, dümdüz burnunun dikine gidisin der.

\n

Ne yaptın sen! diyenlere de kızar Temel, Yardım etmek suç mu? İnsanlık öldi mi yanıtını verir.

\n

İşte bizim halimiz... Kürt meselesinden Ergenekona, şike soruşturmasından Dink davasına ve saymakla bitmeyecek sorunlarımıza fıkradaki gibi çözüm aranıyor.

\n

***

\n

Sizi Ankaranın ciddi meseleleri ile \t\tbaş başa bırakıp objektifi Bağdat Caddesine çeviriyorum. Burası Türkiyenin en gelişmiş, kitap okuyan, kadınları özgür, reklamcı diliyle A ve A+ grubu insanlarının yaşadığı, yaşam kalitesinin en yüksek olduğu yerlerinden biri. Caddeye çıktığınızda özellikle bir bölümünü tanınmış markaların vitrinleri süsler. Ama en önemlisi Bağdat Caddesini sağlı sollu yiyecek mekânları sarmıştır, arkadan da sırayı cep telefoncuları alır.

\n

Bir yabancı burayı gördüğünde kuşkusuz kafasında canlandırdığı Türkiyeden farklı bir imajla karşılaşır. Bu imajın ne kadarı gerçektir, algıda hiç mi yanılsama payı yoktur? Örneğin Cadde kadınlarının kaçta kaçı herhangi bir sivil toplum örgütüne üyedir?

\n

Bağdat Caddesinde para vardır, ama parayı çektiğinizde geriye kalan değerler nedir?

\n

Siz bunları düşünüp kahvede gazetenizi okurken komşu masadan bir Alman hanım sevinç içinde laf atar: İlk defa bir kadını elinde Cumhuriyetle görüyorum!

\n

Tam o sırada iğrenç bir motosiklet gürültüsü lafı böler. Sonra, kolay kazanılmış baba parasıyla alındığı belli egzosu patırtılı lüks bir otomobil tehlike saçarak tam gaz önünüzden geçer.

\n

***

\n

Bağdat Caddesinin kültürel auditi (denetim) yapılsa karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Dünya bugün bir zamanlar muhasebe auditini tartıştığı gibi kültürel audit standartlarını oturtmaya çalışıyor, ama yine de belli ölçütler var. Festivallerin, müzelerin, konserlerin, tasarımcıların sayısı, kaldırımdaki heykeller gibi... Çöp tenekelerinin tasarımından sokak lambalarına, restoranlardaki hizmetin kalitesine kadar her şey bir caddenin ve giderek de bir kentin yaratıcılık endeksine ışık tutuyor.

\n

Bugün marka şehir olma kavramı eskide kaldı. Kentlerin değeri kültür sermayesi ile ölçülüyor.

\n

İster Bağdat Caddeli olalım, ister Kasımpaşalı... Edirneden Ardahana hepimiz vatanımızı, kentimizi, mahallemizi çok seviyoruz... Ama yeterli mi? Kültür sermayesi endeksimiz ne durumda?

\n

Kapanışı da bu bağlamda bir Temel fıkrası ile yapalım. Temel çok âşık olmuş ve sevdalanan her Türk erkeği gibi şiir yazmış:

\n

Sabah uyanıyorum, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum...

\n

Öğlen oluyor, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum...

\n

Akşam oluyor, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum.

\n

Gece oluyor, uyuyamıyorum, çünkü açım...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları