Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bağdat Caddesi...
Cumartesi fıkrası Facebook’taki bir videodan: Temel arkadaşları ile kahvenin önünde otururken biri gelir adres sorar. Temel de az ilerde ayakta sohbet eden gençleri göstererek:
\n“Aha ordaki adami göri misin?” der.
\nAdres soran kişi şaşırır:
\n“Orda ayakta bir sürü adam var, hangisi?”
\nTemel derhal belindeki tabancayı çıkarır ve ayaktakilerden birini vurur. “Aha yere düşen adami göri misin, hah ordan sola dönisin, dümdüz burnunun dikine gidisin” der.
\n“Ne yaptın sen!” diyenlere de kızar Temel, “Yardım etmek suç mu? İnsanlık öldi mi” yanıtını verir.
\nİşte bizim halimiz... Kürt meselesinden Ergenekon’a, şike soruşturmasından Dink davasına ve saymakla bitmeyecek sorunlarımıza fıkradaki gibi çözüm aranıyor.
\n***
\nSizi Ankara’nın ciddi meseleleri ile \t\tbaş başa bırakıp objektifi Bağdat Caddesi’ne çeviriyorum. Burası Türkiye’nin en gelişmiş, kitap okuyan, kadınları özgür, reklamcı diliyle A ve A+ grubu insanlarının yaşadığı, yaşam kalitesinin en yüksek olduğu yerlerinden biri. Caddeye çıktığınızda özellikle bir bölümünü tanınmış markaların vitrinleri süsler. Ama en önemlisi Bağdat Caddesi’ni sağlı sollu yiyecek mekânları sarmıştır, arkadan da sırayı cep telefoncuları alır.
\nBir yabancı burayı gördüğünde kuşkusuz kafasında canlandırdığı Türkiye’den farklı bir imajla karşılaşır. Bu imajın ne kadarı gerçektir, algıda hiç mi yanılsama payı yoktur? Örneğin Cadde kadınlarının kaçta kaçı herhangi bir sivil toplum örgütüne üyedir?
\nBağdat Caddesi’nde para vardır, ama parayı çektiğinizde geriye kalan “değerler” nedir?
\nSiz bunları düşünüp kahvede gazetenizi okurken komşu masadan bir Alman hanım sevinç içinde laf atar: “İlk defa bir kadını elinde Cumhuriyet’le görüyorum!”
\nTam o sırada iğrenç bir motosiklet gürültüsü lafı böler. Sonra, kolay kazanılmış baba parasıyla alındığı belli egzosu patırtılı lüks bir otomobil tehlike saçarak tam gaz önünüzden geçer.
\n***
\nBağdat Caddesi’nin kültürel audit’i (denetim) yapılsa karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Dünya bugün bir zamanlar muhasebe audit’ini tartıştığı gibi kültürel audit standartlarını oturtmaya çalışıyor, ama yine de belli ölçütler var. Festivallerin, müzelerin, konserlerin, tasarımcıların sayısı, kaldırımdaki heykeller gibi... Çöp tenekelerinin tasarımından sokak lambalarına, restoranlardaki hizmetin kalitesine kadar her şey bir caddenin ve giderek de bir kentin yaratıcılık endeksine ışık tutuyor.
\nBugün “marka şehir” olma kavramı eskide kaldı. Kentlerin değeri “kültür sermayesi” ile ölçülüyor.
\nİster Bağdat Caddeli olalım, ister Kasımpaşalı... Edirne’den Ardahan’a hepimiz vatanımızı, kentimizi, mahallemizi çok seviyoruz... Ama yeterli mi? Kültür sermayesi endeksimiz ne durumda?
\nKapanışı da bu bağlamda bir Temel fıkrası ile yapalım. Temel çok âşık olmuş ve sevdalanan her Türk erkeği gibi şiir yazmış:
\nSabah uyanıyorum, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum...
\nÖğlen oluyor, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum...
\nAkşam oluyor, yemek yiyemiyorum, çünkü seni seviyorum.
\nGece oluyor, uyuyamıyorum, çünkü açım...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık