Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İşimiz Merkel'e Kaldı
Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası’nın önünde yıldızlarla bezeli bir Avro heykeli durur. Yıldızlar Avrupa Birliği üyelerini temsil eder. AB’nin 25 üyesinin 17’si Avro Bölgesi’ndedir ve ortak para birimi Avro’yu kullanır.
\nAvro Bölgesi’ndeki yangın kontrol altına alınamıyor. Alevler Yunanistan’dan İtalya’ya sıçradı, yakında İspanya’yı da sarabilir.
\nBir numaralı dış ticaret ortağımız Avrupa ülkelerinin ne yöne savrulacağı bizi yakından etkiler.
\nGeride bıraktığımız hafta Türkiye’nin işini kolaylaştırabilecek bir dış gelişme yaşandı. Almanya uzun süredir Avrupa Merkez Bankası’nın tahvil çıkarmasına direniyor. Şansöliye Merkel yine “hayır” dedi ama bu kez öneriyi elinin tersiyle itmedi. Konuyu görüşeceğini söyledi.
\n***
\nMerkel bir yandan da Avrupa Anayasası yerine geçen Lizbon Anlaşması’nın bütçe disiplini getirecek şekilde değiştirilmesi için bastırıyor. Ortada bir pazarlık konusu var. Merkel krizdeki AB ülkelerine diyor ki “Önce bütçe açığınızı denetim altına alın. İster servet vergisi koyun, ister işçi çıkarın...”
\nAlman işkencesi diye işte buna diyorlar. Avrupa’da varlık vergisi dönemi geliyor!
\nAB’nin diğer ülkeleri bu değişikliği kabul ederse, Almanya Avro tahvillerine bu kez “evet” diyebilir.
\nAlmanya’nın ciddi ekonomi gözlemcileri buradaki inceliği fark ettiler. Merkel’in bugün hayır dediğine yarın evet diyebileceğini yazanlar çıktığı gibi “Berlin’in ‘hayır’ı son söz değildir” diye hatırlatanlar da oldu.
\nAvrupa demek “uzlaşma kültürü” demektir. Sonunda ikili bir çözüm kabul edilebilir. Bir yandan Merkel’in istediği bütçe denetimi gelecek, diğer yandan da AB yöneticilerinin “istikrar bonosu” diye adlandırdıkları Avrupa tahvilleri piyasaya sürülecektir.
\nÖzetle, Merkel kabul ederse Avrupa para basacak. Böyle olursa Avro bollaşır, faizler düşer. Bu noktaya gelme olasılığı zayıf değil. Bundan Türkiye de olumlu etkilenecektir.
\n***
\nBize gelince, “faizi tut, dövizi sal” noktasına gelen ekonomi yönetiminin artık cari açıktan ciddi biçimde ürktüğünü anlıyoruz. “Finanse edilebildiği sürece cari açık dert değildir” söylemi terk ediliyor.
\nİthalatımızın ihracatımızdan kat kat fazla olmasından ve dış borç ödemelerinden kaynaklanan cari açık yüzünden hâlâ mayın üzerinde oturuyoruz. Yeni pazarlar arayışı AB’nin yerini dolduracak sonuç veremiyor.
\nAvro tahvillerinin piyasaya sürülmesi ise Türkiye’deki cari açık üzerinde olumlu etki yapabilir. Avro bollaşınca Avrupalı portföy yöneticileri yeniden Türkiye’ye yönelecekler ve girecek 20-30 milyar Avro ile cari açığın finansmanı yapılabilecektir. Ayrıca Avrupa ekonomilerindeki daralmaya rağmen TL’nin değer kaybı oralara yapılacak ihracat açısından avantajdır.
\nBu senaryo hayata geçerse yıl sonu 75 milyar dolar olması beklenen cari açıkta yumuşak bir iniş, bizim dışımızda bir faktörle, AB sayesinde olabilir.
\nDua edelim de Avro’nun yıldızı sönmesin, zira en büyük ekonomik sorunumuz olan cari açığın kaderi Merkel’in iki dudağının arasında!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Korhan Berzeg olayında yeni gelişme
- İstanbul'da zincirleme kaza
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
- İYİ Parti'de tarihi kurultay: Seçim üçüncü tura kaldı!