Kediler, kedi olalı bu kadar gülmemişlerdi. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Kediler kadar bilge ve akıllı olmayan biz okurlar ise inanamadık, sonra bir “Zaytung” haberiyle karşılaştığımızı sandık. Gülümsemeye çalıştık ama başaramadık. Meğer haber şaka değil gerçekmiş: Uluslararası Kedi Federasyonu (FIFe), Rus kedilerine yaptırım kararı almış: 

Bundan böyle Rusya’da yetiştirilen, sahibi Rus olan hiçbir kedi, Rusya dışında hiçbir soy kütüğüne kaydedilemeyecek; hiçbir fuara, yarışmaya katılamayacak. Batı “Kahrolsun Rus kediler!” dedi. 

BİREYİN SUÇU/HÜKÜMETİN SUÇU 

Beyler! Sizin bu pis savaşınıza, bu silahlanma yarışınıza, bu kazanç oburluğunuza aptallığınızı alet edebilirsiniz ama kedileri alet etmeyin! Kedilere kıymayın! İnsanlara da! 

Tamam. Batı dünyası Rusya’ya karşı ekonomik yaptırım kararı aldı. Bu “sözde yaptırımların” etrafından dolanıp yok sayıldığını, kimilerinin bu “yaptırımları” delip yasadışı yollardan kendi ceplerini doldurduğunu bilmeyen yok.

 “Ne kadar çok savaş, o kadar çok kazanç” dünyasında, bu kez yaptırımlar, bireyleri hedef alıyor. Spor dünyasının, sanat ve kültür dünyasının insanları da topun ağzında! 

Ayıptır! Günahtır! Rezilliktir! Aptallıktır! Riyakârlıktır! İkiyüzlülüktür! Irkçılıktır!

Despot, kendini bilmez, ayırımcı, baskıcı, halkına kulak vermeyen, adil olmayan, mafya ilişkileriyle, kara parayla koltuğunu sağlamlaştıran “liderlerin” yönetimindeki hükümetler iç ve dış savaşlarla beslenir!

 Onların suçunu, yanlış politikalarını, bireylere yükleyemezsiniz! Putin, Zelenski gibilerine daha nice isimler; NATO, CIA, AB gibilerine nice kurumları ekleyebilirsiniz... 

‘KAHROLSUN RUS KÜLTÜRÜ’ MÜ? 

Dünyaca ünlü (Türkiye’de de çalışmıştı) Maestro Valery Gergiev önce La Scala’dan sonra Münih Filarmoni Orkestrası’nın şefliğinden atıldı. Şimdi Edinburgh Festivali, Rotterdam Filarmoni Orkestrası ve İsviçre’deki ünlü Verbier Festivali de aynı yola girdi. Tümü şef Gergiev’in konserlerini iptal etti. 

Ermitaj Amsterdam Müzesi, “Rus Avangardı: Sanatta Devrim” sergisini kapattı.. Eserleri Saint-Petersburg’a geri yolluyor. Rusya ile 30 yıllık ilişkiyi kestiler.

Milano’da Bicocca Üniversitesi  Dostoyevski dersini programdan kaldırdı. Üniversite içinden ve dışından ciddi tepki, eleştiri alınca geri adım atıldı.

Uluslararası Bologna Kitap Fuarı, Rus kitaplarına bu yıl yer vermiyor. Rusya ile türlü işbirliğini kesti. 

Bu arada: Ünlü Rus soprano Anna Netrepko, ikiyüzlü Avrupa’nın Rus sanatçılara tutumu nedeniyle, Milano La Scala’da mart ayındaki “Adriana Lecouvreur” operasındaki başrolünü bıraktığını açıkladı. (Eşimin benden sonra âşık olduğu insandır. Bu tavrını görseydi, ona bir kez daha hayran olurdu!) 

TARAFIMIZI SEÇERKEN

Beyler kendinize gelin! Dostoyevski de, Gogol de, Çehov da, Çaykovski de, Rahmaninof da dünya kültür mirasıdır. Ne NATO yayılmacılığı, ne Putin saldırısı, ne de Batı’nın demokrasi havarisi geçinen sahtekaârları, onları yok edebilir. 

ABD, Vietnam’ı bölerken Taliban’ı yaratıp Afganistan’ı yerle bir ederken, Irak’ı bombalarken, hangi Batı ülkesi Faulkner’ı, Steinbeck’i yasakladı diye sorma kolaylığına kaçmayacağım... 

Geçen hafta üç gün için Atina’daydım. Her gün millet sokağa dökülüp savaş karşıtı gösteriler yapıyor ve sadece bir tarafı değil, hem Rus işgalini hem de Nato yayılmacılığını protesto ediyordu. Ve kimi uygar ya da demokratik geçinen ülkelerdeki gibi, hiçbir güç bu protestocuları durdurmaya, hapsetmeye kalkışmıyordu. 

Avrupa’da birçok ülke, “Russia Today” ve Sputnik gibi haber ağlarını yasakladı. Artık haberler tek yanlı verilecek...

Tarafınızı seçerken, savaşı hazırlayan, kışkırtan, göz yuman ve savaşanlardan yana değil... Ezilen, öldürülen, dışlanan, yurdundan edilen, sömürülen, yok edilmeye çalışılandan yana tavır almanız dileği ve umuduyla...