Necmiye Alpay tutuklandığı günden beri, onun yazılarını okuyorum... Öneririm, arşivlerden sizler de okuyun. Ya da Metis Yayınları’ndan çıkmış kitaplarını edinip yeniden yeniden okuyun.
Türkçenizi mükemmelleştirmek, dil bilincinizi geliştirmek, Türkçeyi en güzel, en yaratıcı, en zengin biçimde kullanmak ve bu muhteşem dili yanlışsız yazmak konuşmak istiyorsanız, “Türkçe Sorunları Kılavuzu”nu başucu kitabınız yapabilirsiniz. Bildiğiniz tüm kılavuzlardan farklı bir kılavuzla karşılaşacaksınız... Ya da “Dilimiz, Dillerimiz”, “Barış Açısını Savunmak” kitaplarını okuyun... Demokrasiyi, barışı, dayanışmayı, toplumsal adaleti farklı bakış açılarıyla ele alıp sizi de farklı açılardan bakmaya yönelten o sesi duyun...
Bir yazı ustası, bir dilbilimcinin ders niteliğindeki ama ders vermeden, öfkelenmeden, kızmadan, bağırmadan, hep güler yüzle söylediklerine kulak vermek çok değerli. Elbet duyan kulaklar, okuduğunu anlayabilen kafalar, anladıklarını düşünceye, eleştiriye ya da sorgulamaya, giderek yaratıcılığa dönüştüren insanlar için...
Necmiye Alpay’ın Türkçesi, dil bilinci, bugün bu ülkeyi yönetenlerin dilinden ve Türkçesinden çok farklı. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ağzından çıkan “Ülkemizin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmez” diye bir tümce duyamazsınız Necmiye Alpay’dan. Ya da Kürt- Türk ilişkilerine dair, düşüncesi ne olursa olsun, “Çözüm mözüm yok!” diye kestirip atmaz...
Ama elbet Necmiye Alpay’ın tutuklanma nedeni, dil bilincinin olması, Türkçesinin ülke yöneticilerinden daha gelişmiş olması değil. Tutuklanma nedeni söylendiğine göre “terörist” olması. Tıpkı Aslı Erdoğan gibi... İkisi şimdi Bakırköy Cezaevi’nde aynı koğuşta kim bilir ne “terör” eylemleri hazırlıyorlardır... Şu son cümleyi yazınca “Böyle teröristler dostlar başına” demekten kendimi alamadım!

Bakırköy Cezaevi önünde
Önceki gün PEN Türkiye Merkezi, Bakırköy Cezaevi önünde özgürlük nöbetindeydiler. (İstanbul dışında olduğum için ben katılamadım.) Yönetim kurulu ve üye arkadaşlarımla birlikte Norveç, Almanya, Danimarka ve İngilere PEN’lerinden de temsilciler, Türkiye Yayıncılar Birliği adına söz alan Müge Sökmen, PEN’in ilk günden dinamosu sayılan Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban, onursal üyemiz Eugene Schoulgin nöbete katılanlar arasındaydı.
Ben uzaklarda, Aslı ve Necmiye’nin ne gibi teröristlikler planladıklarını düşlerken, o cezaevi kapısının önünde PEN Türkiye’nin “Hapisteki Yazarlar Komitesi” Başkanı aynı zamanda ikinci başkanımız Halil İbrahim Özcan’ın sözleri, bu iki yazarın ve daha birçok yazarın neden tutuklu ve demir parmaklıklar ardında olduğunu açıklıyordu:
Halil İbrahim, yaptığı konuşmada, özetle Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın, sadece yazılarından dolayı değil, duruşları, dayanışmaları, cesaretleri için tutuklandıklarını vurguluyordu. Onlar, Kürt basınıyla, “Özgür Gündem”le dayanışma göstermek isteyenleri korkutmak, cezalandırmak, dayanışmaya kalkışanların cesaretini kırmak için tutuklanmışlardı...

Eylül kitapları
PEN Türkiye, her ay okumayı özendirmek, kimi kitaplara dikkatleri çekmek için “Ayın Kitapları”nı belirliyor...
Eylül ayı için Aslı Erdoğan’ın tüm kitaplarını seçmiştik. Necmiye Alpay henüz “terörist” ilan edilip tutuklanmamıştı... Şimdi yönetim kurulumuzdaki arkadaşların da onayını aldıktan sonra, işte bu köşeden, yeniden duyuruyorum:
PEN Türkiye Merkezi olarak: Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın tüm kitaplarını “Eylül kitabı” ilan ediyoruz. Hepinize keyifli okumalar!