Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Van'dan Uzakta...
Dünyanın ta öteki ucunda ağıtların acısıyla umutların heyecanı arasında gidip gelmek…
\nElde en son teknik olanaklar, anı anına haberleri izlemek; bir can daha kurtuldu haberiyle, ölüm sayısı onlarla çoğaldı bilgisi arasında parçalanmak…
\nDepremi fırsat bilip ırkçı, milliyetçi, etnik, köktendinci ayırımcılığı kışkırtanları, kamçılayanları yeniden yeniden lanetlemek…
\n1999 Ağustosu’nu yeniden yaşamak… Marmara depremini her an anımsayıp, depremden birkaç saat sonra ulaştığım Adapazarı, Gölcük, Düzce, İzmit’i tekrar gözlerimin önüne getirmek, o toprağa karışmış yanık kokusunu duymak, dünyanın öteki ucunda olsan da o kokuyla genzimin yeniden yanması…
\nAma hemen ardından Selahattin Demirtaş’ın “Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardımlarda kardeş kokusu, kardeş selamı var. Herkese teşekkürler” demesiyle içimin ısınması…
\nVan Cezaevi’nden kaçan mahkûmlardan 70’inin geri dönmesine gülümsemek…
\nHer depremden sonra hiç ama hiç ders alınmadığının bilincine uzaktayken daha yoğun biçimde odaklanabilmek…
\nYaşananın, doğanın değil, insanın suçu olduğunu bininci kez anlamak… Doğal afet denilen şeyin hiç ama hiç “doğal” olmadığını yeniden kavramak…
\n“Hırsızlık”, “Yolsuzluk”, “Gözleri bürüyen para hırsı, çıkar hırsı, rant hırsı” , “Yanlış politikalar, insana ve doğaya düşman politikalar”, “Bilgisizlik, beceriksizlik” denemediği için mi “Doğal afet” deniyor yoksa… İnanın bana... İnanın, insanın insana yaptığını, doğa insana yapmıyor!
\nDepremle “ilahi adalet” arasında bağ kuranların; “7.4 yetmedi mi?” diyenlerin; “kader kısmet”ten çıkar ilişkilerine uzanan çizgide depremden bir de utanmadan siyasi rant kapmaya çalışanların kahpeliğiyle kahrolmak…
\nÇürük kamu binalarının, çalınan malzemenin, çalınan adaletin, toplanıp da yerine asla ulaşmayan yardımların hesabının sorulmamasıyla yeniden öfkelenmek…
\nBilimsellikten uzaklaştıkça alınan derslerin daha da korkunç olacağını kavramak…
\nDemokrasi kültüründen koptukça, “Biat kültürüne” taptıkça ödenen bedelin hep ama hep daha yüksek olacağını bilmek…
\nŞu anda, tam da şimdi New York’ta değil, Van’da olmalıydım diye kıvranmak… Ne işim var New York’ta, neden Van’da değilim diye kahrolmak…
\nİşte sevgili okurlar, durum böyle…
\nNew York’ta ne işim olduğunu dünkü gazetede okudunuz. Metropolitan Müzesi’nde Koç ailesi adını taşıyan Türkiye galerilerinin ön açılışı için geldim. Müzeyi ve yeni galerileri size yarın dolaştıracağım… Burada Türkiye’den gelen bir avuç gazeteciyle birlikte Van haberleriyle soluk soluğa yaşamaktayız. Dünyanın ta öteki ucunda yüreğim Van için çarpıyor.
\nBiliyorum acıyı paylaşmak acıyı hafifletmez ama yine de…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı