İktidarın Markajından Kurtulmak
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

İktidarın Markajından Kurtulmak

13.12.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Çocukken Cumhuriyet’te okumuştum. Bir köşe yazısıydı ama kim yazmıştı aklımda kalmamış. O vakitler köşe yazılarında fıkra kullanmak sıkça başvurulan bir yöntemdi. Milliyet gazetesinin Hasan Pulur’un fıkralarını bir kitapta derleyip okuyucularına dağıttığını hatırlıyorum.
İşte o yazıda da bir fıkra vardı. İsmet Paşa zamanında muhalifleri toplanmış, toplantının gündemi “İsmet Paşa’dan sonra ne yapacağız” imiş. Seneler geçmiş İsmet Paşa yine başbakan olmuş. Bu defa artık iyice yaşlanmış olan muhalifler yine toplanmışlar. Bu defa toplantının gündemi “Bizden sonra İsmet Paşa ne yapacak” olmuş.
Memleketteki vaziyet biraz bu fıkrayı çağrıştırıyor. Hele Erdoğan iktidarı 2023 hedefini gerçekleştirir hatta sonrasında da devam ederse benim kuşağımdakilerin bile “Bizden sonra Erdoğan ne yapacak” diye toplanması işten değil.
Kurulmuş olan hâkim parti rejimi haliyle tek parti rejimini çağrıştırıyor. O dönemin fıkralarının tekrar güncellik kazanması da bununla bağlantılı.
Geçenlerde Tanıl Bora, Birikim’in internet sitesinde düşündürücü bir yazı kaleme aldı. İktidarın kurduğu hegemonyanın nasıl her yere yayıldığını ve bununla kararlı bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini anlattıktan sonra şu tespitte bulunuyor Bora:
“Muktedirin provokatif sözleriyle inatlaşmaya talimli zihinler, iktidarın zihniyet dünyasına kısılıp kalmazlar mı? ‘Anti’cilik, iktidarın ağzına bakar hale getirmez, tabiliğe sürüklemez mi? Sözünüzü hasmınızdan devşirir hale gelir, hasmınızın anti’sinden ibaret kalırsınız.”
Haksız sayılmaz. Hakikaten de kürtajdan, kızlı-erkekli evlere, Amerika’nın keşfinden Osmanlıcaya sürekli surette gündem zaplayan Erdoğan’ın peşine takılmış gidiyoruz.
Yapılan eleştiriler zaten halihazırda oluşmuş kampları tahkim ediyor. Fakat iki kamp arasında neredeyse hiçbir geçirgenlik yok. Herkes kendi çadırında çalıp oynuyor.
Yoksa Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasının toplumun bir kesiminde ciddi bir infial yaratıp diğer kesiminde yaprak kımıldatmaması başka nasıl izah edilebilir?
Bu hal nasıl aşılır? İlk akla gelen sadece eleştirmekle yetinilmemesi ve bir şeyler önerilmesi. Ancak hegemonyanın geldiği aşama yeni önerilerin de ister istemez şu ya da bu AKP siyaseti ya da söyleminin zıttı olması sonucunu doğuruyor. Vaziyet böyle zira AKP ve aslında Erdoğan’ın bahsetmediği konu, müdahale etmediği bir alan kalmamış durumda. Tek adam üzerine inşa edilmiş bir rejimde de işlerin böyle olması şaşırtıcı değil.
Tanıl Bora yazısını şöyle bitiriyor:
“Hegemonyayla mücadele, hele karşı-hegemonya iddiası, bir miktar da iktidar yokmuş gibi davranabilmeyi gerektirmiyor mu? İktidar var, elbette - hem de nasıl var! Onu büsbütün unutmaktan söz etmiyorum; unutamayız. Aklımızı, fikrimizi, düşlerimizi, dilimizi, uğraşımızı, iktidarın markajından kurtarmaktan söz ediyorum. Kendi sözümüzü kurmaktan... Kendi ağımızı örmekten… Kendi hikâyemizi yazmaktan…”
Erdoğan’ın kışkırtıcı açıklamalarının sadece gündem değiştirmek için bir araç olmadığını düşünüyorum. Buna da yarıyor elbette ama Erdoğan’ın asıl gündemi de maalesef o açıklamalarında yatıyor. Bu sebeple bunları eleştirmeye ve bunların ardındaki siyasal fikre direnmeye devam etmek gerekiyor.
Ama bunu yaparken artık kendi kendinin karikatürü haline gelen Erdoğan gibi kendi kendinin karikatürü olan bir muhalefete dönüşme riski göz ardı edilemez.
“Aklımızı, fikrimizi, düşlerimizi, dilimizi, uğraşımızı” nasıl “iktidarın markajından” kurtaracağımızı düşünmenin zamanı. Kolay iş değil ve fakat mecburi bir iş.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018