Nedir bu ‘senaryo’?
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Nedir bu ‘senaryo’?

26.05.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Devlet Bahçeli, 2001 krizinde hedefin Ecevit bugünkü krizdeyse Erdoğan olduğunu söyledi. “Senaryo aynı” dedikten sonra Erdoğan’a desteğini yineledi. Ancak ortada bir senaryo ve hedefe konan siyasetçiler varsa, neden bu senaryonun 2001 versiyonunda Ecevit’i desteklemediğini açıklamadı.
2001, dış mihrakların Türkiye üzerine bir oyunuysa, neden erken seçim çağrısı yaparak Ecevit hükümetinin düşürülmesine yol açtığını da anlatmadı. O erken seçimin Erdoğan’ı iktidara getirmesinin, şikâyet ettiği senaryonun bir parçası olup olmadığını da aydınlatmadı.
Neden “erken seçim-kriz-Devlet Bahçeli” anahtar kelimelerini kendi deyimiyle her senaryo döneminde duyduğumuzu da henüz anlayabilmiş değiliz. Bahçeli’nin bir “devlet bilgisiyle” mi hareket ettiğine yoksa kaotik ve dağınık bir siyasi akıl yürütmeden mustarip biri mi olduğuna tarih karar verecek.
Komplo teorileri, popülist otoriter rejimlerin ana besin kaynaklarından biridir. Öncelikle iktidarlara sorumluluklarını üstlenmeme imkânı verir. İktidardayken kendini sürekli bir şekilde mağdur göstermenin de yoludur. Komplo teorilerine başvurmanın bir başka amacı daha vardır. Mesela bir ekonomik krizden etkilenen sosyo-ekonomik kesimlerin tepkilerini, krizin asıl sebepleri yerine başka hedeflere yönlendirmelerini sağlamak.
Komplo teorilerini yanlışlayamazsınız. Rasyonel düşünceye, neden-sonuç ilişkisine dayanmaz. Kendi içinde kapalı bir sistem oluşturur. Çürütmek için getireceğiniz her maddi delili de dönüştürerek, komplo teorisi anlatısının bir parçası yapabilir.
Kapalı toplumlar şeffaf değildir. Demokratik kamusal tartışma alanları kapalı ya da kısıtlıdır. Dolayısıyla kamuoyu siyasi gelişmeler hakkında yeterli bilgiye ulaşamaz. Yeterli bilgiye ulaşılamayınca boşluklar spekülasyonla doldurulur. İktidar eline geçirdiği medya eliyle manipülatif haber ve yorumları yayarak, bu spekülasyonları kendi istediği istikamete yöneltir.
Bu sebeple demokrasinin her alanda geriletilmesi, popülist otoriter iktidarlar için iktidarda kalmanın en güçlü araçlarındandır.
Demokrasi geleneği güçlü ülkelerdeyse, otoriter popülist siyasi akımlar sosyal medyanın getirdiği kakafoni ve geleneksel medyanın güç kaybetmesinden faydalanarak benzer bir durumu zorlamakta.
Bizde ve her yerde, önemli olan kriz mağdurlarına krizin asıl sebeplerini basit ve etkili bir şekilde anlatmaya çalışmaktır. Artık sürdürülemeyen neoliberal ekonomi politikaları ve buna dayanan balon büyümenin sorumluları bellidir. İdeolojik saplantıyla, ekonomi yönetimini dahi dinlemeyerek bugünkü tabloyu oluşturanlarda.
Herhalde panik içinde bir kararla seçimi kriz tam anlamıyla patlamadan halletmek isteyenlerin de bu tablodaki payı açıktır.
Ortada bir senaryo var. Ancak senaryonun ardındakiler bilemediğimiz karanlık ve soyut güçler değil. Yanlış ekonomik tercihlerinin suçunu başkalarının üzerine atmaya çalışan, her gün ekranlarda gördüğümüz gayet bilinen ve somut kişilerdir.
Seçim dönemi, bütün bu baskı ortamına rağmen, halka kendilerini fakirleştirenlerin kim olduğunu anlatmak için bir fırsat. Bu fırsatı iyi kullanan, sorumluları iktidardan uzaklaştırabilir.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018