Yükselen ‘büfeci İslamcılık’
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Yükselen ‘büfeci İslamcılık’

17.06.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

2004 yılında uzun bir dönem yurtdışında yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüm. Dönmeyebilirdim; zira artık iyi kötü ekmeğimi oralarda da çıkarabileceğimi görmüş, sağda solda yazılar yazar hale gelmiştim. New York’ta bir iş bulmaz ya da büyük Amerikan gazetelerinden birine kapağı atmak, ulaşılmaz bir hayal olmaktan çıkmıştı.
Ama o dönem yurtdışında yaşayan birçok insan gibi ben de dönmeyi seçtim. Türkiye zamanında hepimizin kaçtığı, o Manisa’da küçücük çocuklara işkence yapacak kadar alçalan ülke olmaktan çıkıp, nispeten cazip bir yer haline geliyordu. Gelişiyordu. Tüm dünyada hissedilen bir rüzgârı vardı. 90’lar geride kalmış, Avrupa Birliği’yle birlikte reform süreci başlamıştı. Ekonomi adeta patlıyordu. Yabancı gazete ve dergiler, hemen her gün Türkiye’ye övgüler düzmekteydi. İnsan hakları ve demokrasi gelişiyordu. En önemlisi bombalar patlamıyordu; insanlar ölmüyordu.
Kısacası, geçmişin gelecek gibi olmayacağına dair umut vardı, umut!..
Geçenlerde bir grup İranlı akademisyenle konuşurken hatırladım bunları. Nasıl da imrendim İranlıların özgüvenlerine, geleceğe dair umutlarına...
İran ve Türkiye, yarım asırdır hep birbirine zıt istikamette giden iki ülke. Şimdi onların yükseliş, bizim fetret dönemimiz. Bizde beyin göçü yeniden başladı. İran ise Batı’yla yaptığı nükleer anlaşma sonrasında hızla dünyaya açılıyor. Batı, İran’la diyaloğa hevesli. İran da hazır; gelişmiş kadroları, sofistike insan gücü var. Toplum değişim istiyor; rejim de yavaş yavaş bunu kabullenmek zorunda kaldı. Bundan sonraki 10 yıl zarfında, her sene biraz daha iyiye gidecekler.
Bizimse geleceğimiz hiç olmadığı kadar meçhul.
Bilmem gözünüze ilişti mi? Hürriyet’in ekonomi sayfalarında İpek Yezdani’nin ilginç bir röportajı vardı geçen hafta. İpek, yıllarca Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı’nın İran masasında görev yapmış ve İran’la nükleer pazarlığı götüren heyette yer alan Richard Nephew ile konuşmuş. Amerikalı, adeta röportajın her satırında “İran’la iş yapın! İran’a yatırım yapın!” diye haykırıyor. Yıllarca “İran’a dokunanı yakarım” diyen ABD, şimdi kendine iş edinmiş, Avrupa’da kapı kapı dolaşıp İran’ı dünyaya pazarlamaya çalışıyor. İnanabiliyor musunuz?
Hayatta hiç aklıma gelmezdi günün birinde Türkiye ve İran’ı karşılaştırmak durumunda kalacağım. Tabii halihazırda İran ekonomik ve demokrasi seviyesi olarak hâlâ Türkiye’nin çok çok gerisinde. Bizim en kötü halimiz bile daha özgür. Rejim, siyaseti kontrol ediyor, alttan gelen reform taleplerine peyderpey cevap veriyor. İnsan hakları tablosu kötü.
Ancak ne var biliyor musunuz? Umut var. Değişim var. Yükseliş trendi var. Görüştüğüm İranlı bir akademisyen, “Bizim stratejik sabrımız var. Toplum artık değişim istiyor. Bu eninde sonunda olacak” dedi.
Bugün hangimiz Türkiye’nin geleceğine dair böyle cümleler kurabiliriz?
Bizde artık toplumun kim olduğu, ne istediği belli değil. Yarısı, büfeci tarz bir İslamcılıkla demode bir milliyetçiliğin peşine takılmış. Bu zamana kadar Türkiye’nin şansı, İslamcıların kaba milliyetçiliğe, milliyetçilerin ise İslamcılığa mesafeli oluşuydu. Ama birbirlerini tanıdılar, çok sevdiler ve mehter marşı eşliğinde kendileri gibi olmayanları bu ülkeden kovmak istiyorlar. İktidar da ayakta kalmak için sırtını bu yeni İslamcı-Milliyetçi modele dayadı. Osmanlı dizileri, saraylar, sultan şerbetleri derken devasa bir Alperen Ocakları var karşımıza. Trolleşebileceği kadar trolleşmiş bir taban, sosyal medyadaki saldırganlığı sokağa taşımaktan çekinmiyor. Ve 100 yıl önce gayrimüslimlere yöneltilen öfke, şimdi Ak Parti dışı odaklara yönlendiriliyor.
Çok ama çok tehlikeli bir dönemin başladığına işaret ediyor.
NOT: ‘Büfeci İslamcılık’ ifadesi, rahmetli Ufuk Güldemir’e aittir. Bu metaforu kullanırken, bu tanımın dışında kalan bütün aklıselim büfeci kardeşlerimden özür diliyorum.

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018