Mesele kadro değil
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Mesele kadro değil

21.08.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hababam devlette cemaat ayıklaması yapılıyor. Darbe sonrası gözaltına alınan ya da kamudan atılanların sayısı neredeyse 100 bine yaklaştı.
Gülen cemaatinin, sayıca çok olmamakla birlikte, eğitimde ve devletin stratejik önem taşıyan kurumlarında yoğunlaştığını başından beri biliyoruz. 15 Temmuz sonrası devlet, kendini koruma refleksiyle, “Ben risk almam. Dokunan yanar” diyor. Böylece Gülen cemaatine mensup, okullarından mezun, cemaate bağış yapmış ya da bir biçimde ilişkili gördüğü herkesi görevden uzaklaştırıyor.
Bir bölümünün mal varlığına el konuluyor. Şu ana kadar 4 bin civarında taşınmazın Hazine’ye geçtiği söyleniyor. Ama cemaate ait olduğu tespit edilen 68 bin civarında mal varlığı var. Neresinden baksanız, ciddi bir kalem. Olabilecek en sert refleks.
Kurunun yanında yaş da yanıyor mu? Kuşkusuz. Ama mevcut atmosferde bunu konuşmak pek mümkün değil. Ortada büyük bir travma, kanlı bir darbe girişimi, onlarca yıla dayanan gizli bir örgütlenme modeli var. Devlet bu kadar burnundan solurken, “Ya acaba burada darbeye hiç karışmamış masum insanları da cezalandırmıyor muyuz?” lafını kimse duymak istemiyor.
Bu kaotik ortamda, asıl maalesef konuşmamız gereken hiçbir sorunu tartışamıyoruz. Devlet nasıl yeniden yapılandırılacak? Nasıl demokratikleşecek? Nasıl aynı hastalıklı yapıları üretmesi engellenecek?
Şunu da tartışamıyoruz; Gülen cemaatinin devlete sızma meselesi, sadece bir ‘kadro tasfiyesiyle’ halledebileceğimiz bir mevzu mu? Son haftalarda okuduğumuz her haber, dinlediğimiz her itirafçı bize devletle cemaatin ne ölçüde iç içe geçmiş olduğunu gösteriyor. Cemaati kazıdıkça, altından AKP falan değil, basbayağı ‘devlet kapısı’ çıkıyor.
Cemaat, 12 Eylül sonrası egemen olan resmi ideolojiyi temsil ettiği için bu kadar yol aldı; ancak biz o ‘milliyetçi-muhafazakâr vatandaş tipolojisi’ dışında kimseye güvenmeyen ideolojinin kendisini tartışamıyoruz.
Dün AGOS’ta Yetvart Danzikyan’ın ‘Kimse Kimseyi Kandırmadı’ diye güzel bir yazısı vardı. Cemaat meselesini 12 Eylül darbesinden buraya getiren Danzikyan, 12 Eylül sonrasında dönemin ‘anarşistlerini’, ‘kökü dışarıda bir proje’ olarak gören devletin, milliyetçi-dindar Gülen hareketinin önünü açtığını hatırlatıyor. “Çünkü 12 Eylül’den sonra devlette ‘alnı secdeye değenler’ olsun istenmiştir. Solcular, Aleviler, ‘kripto Ermeniler’, ‘kripto Yahudiler’ devlete sızmasın, devlet içinde olmasınlar diye bu yapının önü açılmıştır” diyor Agos genel yayın yönetmeni.
Ve ekliyor: “Gülen Cemaati kimseyi kandırmadı. Ne yapacakları gayet belliydi. 12 Eylül sonrası ortamda kendilerine çok büyük bir alan açıldı. Muhafazakâr bir nesil yetişecekti. İtiraz etmeyen, evlenip çocuk yapmaktan başka bir amacı olmayan, ticaretle uğraşan, mutaassıp bir toplum yaratılacaktı...”
Yanlış mı?
Şimdi başa dönelim. Gülen cemaati, hastalıklı bir nüve içeriyorsa da, bu devletin kurumlarında var olan hastalıklarla birleşince metastas yaptı.
Siz 81 ilin 74’ünde Fethullahçı emniyet müdürü olmasına bakmayın; o müdürlerin devletle neden bu kadar uyumlu çalıştığını sorgulayın.
Eğer meselenin köküne inmezsek, yani bu cumhuriyetin neden hâlâ ‘saf vatandaş’ (Sünni Türk) tipolojisi üzerinde yasakçı bir devlet modeli öngördüğünü sorgulamazsak, bu cemaat gider, o cemaat gelir. 30 yıl sonra başka bir yapının devleti ele geçirmesinden söz ediyor oluruz.  

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018