Washington’un Suriye dengesi
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Washington’un Suriye dengesi

28.08.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yıllar önce Washington’da bir Filistinli işadamı dostum vardı. İsmine ‘Ömer’ diyelim. Genç, akıllı, demokrat kafalı ve zengindi. Amerikalı bir karısı ve mutlu bir ailesi vardı. Ama kendisi mutsuzdu. Yaser Arafat’ın demokrat bir lider olmamasından, yolsuzluklardan, Filistin yönetiminin İsrail’le barış imkânını zorlamak yerine Hamas’la intihar saldırısı yarışına girmesinden yakınıyordu. Siyasete girmeye karar vermiş, ABD’de destek arayışına gelmişti.
Üzerine atladılar. Hem Ortadoğulu, hem Batı yanlısıydı; hem Müslüman, hem laikti; hem demokrat, hem sempatikti. Bir de üstüne üstlük, şahane İngilizce konuşuyordu.
Ömer bir anda Washington siyasetinde bir kliğin gözdesi oldu. Yemekler organize edildi, önemli insanlarla tanıştırıldı, haberler yapıldı. Ama aptal değildi. Kısa zamanda kullanıldığını, kendisinden istenen taahhütlerin Filistin halkının hayrına olmayacağını anladı. Dertliydi. Bir gün buluştuk, “Benden Filistinlilerin geri dönüş hakkından vazgeçmemi istiyorlar. Bunu yapamam” dedi.
Aslında Ömer’den istenen, onlar sigarasını yakabilsin diye kendi evini ateşe vermesiydi.
Düşüşü, çıkışı kadar hızlı oldu. Bir anda Washington’da o davetler, tatlı muhabbetler kesildi. “Bu da olmadı” diye bir kenara atıldı. Bu arada Filistin yönetimi, genç işadamının siyasete soyunmaya kalktığını duyup uyduruk bir davadan ülkedeki mal varlığına el koydu. Ürdün’deki ailesi tehditler almaya başladı. Ömer’in pat diye ABD’de vize sorunu çıktı. Parası, pulu bitti. Kanser oldu.
Bütün bunları hatırlamama neden olan, Suriye’de gözümüzün önünde cereyan eden “büyük oyun”. Geçen yazımda belirttim: Türkiye’nin kendi sınırlarını IŞİD’den temizlemesi, hatta sınırda bir cins güvenli bölge kurması yanlış değildir; ancak Suriye’deki stratejimizin asli olarak Kürtleri geriletmek ve Kürtlere karşıtlık üzerine kurulması, yanlıştır.
Washington, son bir yıl içinde büyük bir maharetle Türkiye ve Kürtler arasındaki rekabeti kendi avantajına çevirdi. Kâh onla ittifak yaptı; kâh öbürüne göz kırptı. Nihayetinde istenen oldu: Türkler ve Kürtler, IŞİD’e karşı gönüllü kara gücü oldu; ABD askerlerinin hayatı tehlikeye girmedi.
Bu trend, yani Washington’un “müşteri kızıştırma” taktiği, önümüzdeki dönemde de inişli çıkışlı devam edecektir. Ankara’nın ve Suriyeli Kürtlerin anlaması gereken, birbirleriyle barışmadıkları sürece bu büyük oyunda piyon olarak kalmaya mahkûm olduklarıdır. Nihayetinde bu coğrafyada Türkiye ancak ve ancak Kürtlerle, Kürtler ise Türkiye’nin desteğiyle güven içinde yaşayabilirler.
Türkiye’nin Cerablus’ta savaşa girmesiyle bir anda Washington’dan Kürtleri memnun etmeyen demeçler gelmeye başladı. Joe Biden’dan John Kerry’ye kadar yüksek sesle YPG’ye “Fırat’ın doğusuna çekilin” mesajı var. Daha dün Suriyeli Kürtlerin sırtını sıvazlayanlar, bugün onların fazla toprak aldığından şikâyet ediyor. Belli ki Washington’un kafasında bir Kuzey Suriye dizaynı var ve bunun temel unsuru, bölgeyi Türkiye’nin hassasiyetleri ve Kürtlerin saha kapasiteleri arasında paylaştırmak.
Bu durum bana hazin geliyor. Bu bölge halkının kaderi, kendi elinde olmalı. Meselemiz denge değil, istikrarlı ve eşitlikçi yeni bir Ortadoğu düzeni kurmak olmalı. Oysa karşımızda yeni bir Sykes-Picot süreci var. Ve maalesef ne Türkler, ne Kürtler, ne de Suriyeliler belirleyici konumda.
Yanılıyor muyum?  

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018