Nazlı Ilıcak’ın kandırılma hakkı
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Nazlı Ilıcak’ın kandırılma hakkı

18.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Biz köşe yazarları, okurlardan çok mektup alırız. Her gün birileri yorum yazar, bir imla hatasını düzeltir ya da kendi sorunlarını aktarır.
Ancak en çok cezaevlerinden mektup gelir. Tutuklu ve mahkûmlar, derdini bir kâğıda sığdırabilmek için ince ince, küçük harflerle yazar. Bunlar genelde “siyasi tutuklular” olur. Türkiye’nin gidişatını, bir ileri iki geri halini, oturup sadece bu mektuplardan takip edebilirsiniz. Örneğin Balyoz ve KCK davaları sürerken daha ben Dani Rodrik ve Pınar Doğan’ın çalışmalarıyla aşina değilken, önümüzde tam bir hukuk katliamı olduğunu cezaevlerinden gelen mektuplardan anladım. Mağdurlar, birer hukukçu titizliğiyle 5-6 sayfalık metinlerle başlarına gelen akıldışı komployu ve suçlamaları anlatıyor, sabırla tane tane ithamları çürütüyordu.
Dönelim bugüne. Bugün de çok mektup geliyor. Yakın zamana kadar çoğu, terör suçuyla cezaevinde yatan Kürt mahkûmlardandı. Son dönemde, darbe sonrası tutuklanan gazetecilerin “mektup yasağı” kalktı. Onlardan da gelmeye başladı.
Bunların en dokunaklılarından biri, Nazlı Ilıcak’ın “Sevgili Aslı, mektup yasağım kalktı. Dostların kapısını bir bir çalıyorum...” diye başlayan mektubu oldu.
Nazlı Hanım’ı yıllardır tanırım, severim. Fikirlerimiz çoğu zaman örtüşmese de kendisinden sevgi ve teşvik dışında bir tek kem söz duymadım. Televizyondaki yırtıcı görüntüsünün aksine, özel yaşamda sevecendir. Meraklıdır, hoşsohbettir, mutedildir.
Bu yazının girişinde Balyoz ve KCK davalarına bilerek atıfta bulundum. Nazlı Hanım’la onlarca televizyon programında bu davaları iki karşıt taraf olarak tartıştık. O dönem cezaevlerindeki yüzlerce mağdur, bu tartışma programlarını izledi, özgürlüklerine kavuştuktan sonra her rastladığımdan “Koğuşta hep sizi izlerdik. Bize moral verdiniz” cümlelerini duymak, benim için büyük bir ödüldü.
Ama ben ve benim gibi arkadaşlar, medya çok demokrat olduğu için değil, Nazlı Hanım gibiler karşıt görüşlere yer açmak konusunda ısrarcı olduğu için o programlarda yer alıyorduk.
Balyoz’da Nazlı Hanım yanlış taraftaydı. Bu davanın demokrasi açısından büyük bir atılım ve vesayet rejimiyle hesaplaşma imkânı olduğuna inanıyordu. Eski devleti, bilinçli adımlarla yerinden eden Gülen cemaatinin yeni bir vesayet rejimi tesis ettiği tezine zinhar inanmıyor, tam tersine Fethullahçı savcı ve polislerin davayla ilgili iddialarına prim veriyordu.
Peki, kandırılmış olmak, o dönem devletin topyekûn arka çıktığı davalara inanmak, suç olabilir mi? Velev ki Nazlı Hanım, Ali Fuat Yılmazer ve benzeri polislerin, savcıların tezlerine inanmış; nihayetinde görüş beyan etmek dışında bir eylem mi yapmış? Onun bu görüşleri savunduğu dönem, memleketin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Adalet Bakanı ve hatta Genelkurmay Başkanı, aynı telde değil miydi?
Cem Küçük’ün, Ersoy Dede’nin, Şamil Tayyar’ın hatta Tayyip Erdoğan’ın “kandırılma” hakkı var da, Nazlı Ilıcak’ın yok mu?
Hukuki açıdan, herhangi bir eyleme karışmamış bir gazetecinin görüşleri yanlış bile olsa, fikirlerinden dolayı cezaevinde olmaması gerekiyor. Demokrasinin asgari tanımı budur.
Bu yüzden ve yaşından dolayı ve karşıt görüşlere her zaman tahammülü olan bir meslek büyüğümüz olduğu için bir an önce salıverilmesini arzuluyorum.
Gelelim Nazlı Hanım’ın mektubuna... 27 Mayıs günlerini ve 16 yaşında Dame de Sion’da okuyan bir kız çocuğu olarak yaşadığı sıkıntıları anlatıyor. Bugünleri 27 Mayıs’la kıyaslıyor. Değerli gözlemler. Mektubun son paragrafını ise, olduğu gibi aktarıyorum:
“Aslıcığım, inşallah çıktığımda tatlı tatlı sohbet ederiz. Allah Cumhuriyetçilere de kolaylık versin. Gazeteyi severek okuyorum. Her ne kadar sadece kendi gazetecilerinden söz edip bizi ihmal etseler de, önemli bir mücadele verdiklerinin farkındayım.
Sevgiler, Nazlı.”

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018