BAŞBUĞ'UN YENİ KİTABINDA ÖNEMLİ AYRINTILAR
Neden İlker Başbuğ? Önce Osmanlı’dan Cumhuriyet’e 600 yıllık tarihsel kesitte yaşanan güç mücadelelerini, büyük çarpışmaları, taht kavgalarını yazdı. Sonra 1923’ten 1961’e kadar geçen 38 yılda, yaşananlara ışık tuttu. Hangi tarihsel kesitte, hangi güçler ve temsilcileri nasıl karşı karşıya geldi, kimler kazandı, kimler kaybetti? 26. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, okullarda ders kitabı olarak okutulabilecek nitelikteki “Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi” serisinin üçüncüsünde Türkiye ve dünya için çok önemli bir dönem olan 1961-1980 dönemini anlattı. Darbeler, terör, kontrgerilla ve daha fazlası... Başbuğ ile buluştuk, bugün yaşananların tohumlarının atıldığı o döneme gittik.
CUMHURİYET'TEN TANIKLIKLAR
12 Mart’ın, işkenceler üzerinden ifadelere dayandırılarak sıkıyönetim mahkemelerinde sürdürülmekte olan davalarında, ağır darbe suçları yüklenmiş bol idam, ağır cezalar istenmiş iddianamelerin dehşet içeren senaryoları işe yaramıyor. İdamlar, operasyonlar içinde bol bol öldürülenler dışında kalan sağlar için, sonuçta tahliye, beraat geliyor. Madanoğlu davasında, İlhan Selçuk’un “işkence altında” olduğunun belgelerini dava dosyasına sunması, oyunun bozulmasında simge oluyor.. Amerika’nın daha kurulmadan hedef tahtasına aldığı, petrol şirketleri, ambargo kararlarıyla çökertmeye çalıştığı Ecevit hükümeti, kısacık iktidarına bir de Kıbrıs çıkarmasını sığdırıyor. Kıbrıs çıkarması, Amerikan darbesi ile iktidara gelmiş Yunanistan’daki darbe iktidarının sonunu getirmeye yararken, Makarios’un da gidişini getiriyor. Ecevit hükümetinin yıkılmasına yönelik ambargolar, yokluk operasyonları, yeterli görülmeyerek, yenileri gündeme giriyor.
CUMHURİYET'TEN TANIKLIKLAR
Cumhuriyet devrimleri, kazanımlarından yola çıkarak çağdaş, insandan yana hak savaşımının yaşamın her alanına dönük kazanımlarında, “Bizim 68’lilerin” öncü lideri Harun Karadeniz’in yaşamı üzerinden 12 Mart’ı okumak.. Devrimci gençlik hareketinin önünün kesilmesi ile başlayan emperyal operasyonlarda, en çok provokasyonlarda kullanılamayan, hak arayışında bilinçli, antiemperyalist solcudan, öncü liderlerden korkmak.. Suç işlememiş, silaha baş vurmamış Deniz’lerin idam için seçilmesinin rastlantı olmadığı gibi.. Şiddete zorlanma tuzaklarına hiç düşmeden, öncü olma çizgisinde hep çarpıcı ölçeklerde doğru verilerle yola çıkan, yaşamın her alanına dönük gençlik adına çıkışlarında, kitleleri sürüklediği eylemlerde güçlü, kucaklayıcı, topluma dönük yol gösterici çıkışlar yapan Karadeniz, en çok bu nedenlerle işkencelerde, tedavisi engellenerek ölüme sürüklenmesiyle hedef tahtasındaydı..
CUMHURİYET’TEN TANIKLIKLAR
12 Mart’ın askeri-sivil cephelerinden, sağ emperyal ittifakçıların, bağımsızlıkçı sol cepheye karşı, en ağır işkenceler içinde, her yol geçerli savaşlarında; 1973, saldırıların gücünün pervasızlığı ile halktan, sandıktan gelen tepki oylarının çarpıcı çelişkisi.. 14 Ekim 1973 seçimlerinde AP ile CHP çekişiyor vitrininde, sonuçlar şaşkınlık yaratıyor. Soldan CHP, sağdan MSP’nin aldıkları oy, çıkardıkları milletvekili artışları, ikisinin de soldan ve sağdan antiemperyalist kimlikleriyle birlikte, dipten gelen dalganın, tepkilerin yansımasını oluşturuyorlar.. Ancak seçmen tabanda, partilerde, sağ siyasal İslamın gücü, parti çoğunluğu kadar oy toplamı ile de etkinliğini koruyor..