Adnan Binyazar

Kemanın telleri...

29 Temmuz 2022 Cuma

Bizim “Ağaç yaşken eğilir” atasözümüz, tüm eğitim kitaplarının ilk sayfasına yazılmalı. Görüldüğü gibi, sözdeki “yaş” eylemi, “çocuk” kavramını karşılıyor.

Sophokles’in “Kral Oidipus” adlı tragedyasında, Thebai’ye kral adaylarına Sfenks şöyle bir soru yöneltir: “Hangi yaratık, sabahleyin dört, öğleyin iki, akşamleyin üç ayaklıdır” Kavgada ölümüne yol açan kralın oğlu genç Oidipus yanıtı yapıştırıverir: “İnsandır; çocukken elleri ayaklarıyla yerde sürünür, gençliğinde iki ayağı üstünde, yaşlılığında da ancak bastonla yürür.”

ALMAN KADINI

18 yılımı geçirdiğim Berlin’de çocukların kendine güven içinde büyümelerine şaşırıyordum. TV’lerde 6-10 yaş arasındaki çocukların olağanüstü gösterileriyle karşılaşınca bunun nedenini düşünürken gözümün önünde Alman kadınının çocukla ilişkisi geliyordu. 

Alman kadını, çocuğunu, bizde olduğu gibi, “Anan sana kurban, önünde ölürüm...” türünden sözlerle okşayıp sevmiyor. İyi bir davranışı olduğunda çocuğunun yüzünü parmaklarının dışıyla okşuyor. Onlarda çocuğu havaya fırlatıp tutmak, çılgınca kucaklayarak öpmek yok. Örneğin iki, iki buçuk yaşında otobüse binerken, inerken anne onun elinden bile tutmuyor, çocuk o işi ayaklarıyla yapıyor. 

Almanya’da, bedensel gelişimini de göz önünde bulundurarak çocuklar, annesine babasına, bakımevinde ise bakıcısına iş bırakmasın diye pedalsız bisiklet yapmışlar. Çocuk bisikleti sürerken pedal yerine ayaklarını kullanıyor.

BİR DEHA

Alman ARD1 TV’sinde, çocukların yaratıcı yeteneklerini sergilemek amacıyla yılda birkaç kez yarışma programları düzenleniyor. Çocuklar, yarışmalarda, o alanın ünlü kişileri karşısında şaşırtıcı becerilerde bulunuyorlar. 

O yarışmalardan birinde, kemanın sapındaki teller üstünde gezinen parmaklar gösterilerek bir çocuğa hangi bestecinin hangi parçasının çalındığı soruluyordu. 

Ortada ses yok. Yalnızca teller üzerinde oynayan parmaklar görünüyor. Sanırım 10 ya da 12 yaşındaki bir kız çocuğu parmaklara uzunca baktıktan sonra, bestecinin adını, parçanın hangisi olduğunu bilince, olayın sessizce izlendiği salonda alkış bombası patladı!

Aradan yıllar geçti, teller üzerinde gezinen parmaklar, çocuğun o sessiz parmaklara bakışı bugünkü gibi gözümün önünde

BİR GİRİŞİM

“Geleceğin dehalarını yetiştiriyoruz" duyurusuyla Türkiye’nin ilk ve tek YÖK onaylı Çocuk Üniversitesi’ni hayata geçiren Üsküdar Belediyesi, bu seneki mezunlarını Üsküdar Fikir Sanat Merkezi’nde düzenlediği törenle uğurladı. Üsküdar Çocuk Üniversitesi’nin 2021-2022 mezunları ve tüm eğitim kadrosunun yer aldığı mezuniyet töreninde çocuklar diplomalarını alırken gurur dolu anlar yaşadı.

Umarım bu tür girişimler daha da yaygınlaşır, bizim çocuklarımız da yeteneklerini göstererek dünyaya seslerini duyururlar...

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin 10. Yıl Söylevi’nde, sesini “Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. (...) Şunu da önemle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan toplumu olan Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir” diye bütün dünyaya duyurdu.

Atatürk’ün bu sözleri  1948 yılında yerine getirilerek “İdil Biret ile Suna Kan’ın dış ülkelere müzik öğrenimine gönderilmesini öngören ‘Harika Çocuklar Yasası’ 7 Temmuz 1948 tarihinde kabul edilmiş, Resmi Gazete’nin 12 Temmuz 1948 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.”

Umarım bugünkü hükümetler de yasayı uygulayıp yetenekli gençlerin yetişmesine önayak olmakta gecikmezler...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları