İlkyarıda Çanakkale Zaferi’nde şehit olan 8 Beşiktaşlının anılmasıyla oyuna başlayan iki takım, ağır bir tempoyla golü unuttu. Özellikle Ljajic, Dorukhan, Atiba ve Kagawa beklenen teknik kapasiteye ulaşamadı. Ben bu görüntüyü 2. yarıda tempoyu kaybeden tehlikeye karşı bir tedbir olarak düşündüm. İki takımın da ilk 45 dakikada gollük pozisyonu yokken 2. yarı başında Quaresma’nın ortasını Burak, kafayla gole çevirirken ‘takımın golcüsü benim’ dedi.
7. dakikada sakatlanan Adriano, yerini Necip’e bırakırken Medel de zorunlu olarak sol beke geçti. Beşiktaş’ta sağ kanatta Gökhan Gönül, başarılı oyunu ve yaptığı ortalarıyla dikkat çekerken defansta da Vida, kritik müdahaleleriyle ön plandaydı.
Önceki haftalara göre 2. yarıda durgunlaşan Siyah-Beyazlılar, tehlikeli ve puana ihtiyacı olan Göztepe önünde diri bir mücadele etmek zounda olduklarını unutmadı. Özellikle Yasin’in getirdiği toplar, Beşiktaş savunması için tehlike oluştursa da bu kez Karius’un daha dikkatli olduğuna şahit olduk.
Maçın kalitesi ve coşkulu yanı olmayabilir. Ancak iki takımın da verdiği puan mücadelesi son dakikaya dek devam edince pozisyonu az ama sonuçta golcü Burak’ın golü 90 dakikayı belirledi. Kagawa, tribündeki misafir Japonlara karşı beklenen oyunu oynamasa da ülkesi için gurur vesilesiydi. Beşiktaş, aldığı 3 puanla ligde Avrupa kapılarını araladı.