Önce Holosko’dan başlamak lazım. Yıllarca onu forvet olarak düşünmeyen yanlış zihniyetin kurbanı olan Slovak oyuncu dün geceki golleriyle gereken yanıtı verdi. Beşiktaş bu maça özel taktikle çıkmak zorundaydı. İbrahim Toraman’ın defansın önünde oynaması ve orta alanın savunma yönünün güçlendirilmesi gerekliydi. Bunu iyi düşünen teknik direktör Samet Aybaba; Veli, Fernandes ve Olcay’la bu bölgeyi korakor G.Saray’ın baskısına aynı şekilde mücadele ederek cevap verdi. Top iki kale arasında hem gol olarak gitti geldi hem de skor açısından gollü bir karşılaşmanın nedeni oldu. İlk dakikadan son dakikaya dek golü düşünen iki takım özellikle defansın ortasında büyük hatalar yaptı. Umut Bulut ve Elmander’in baskısı, Escude ve Sivok’u zorlarken öte yandan G.Saray defansı da Holosko’yu kontrol etmekte yetersiz kaldı. Beşiktaş’ın lige başlamadan önce kadrosunun yetersiz olduğunu düşünenler dün gece yanıldı. G.Saray’da Hamit Altıntop şu ana dek bekleneni veremedi. Aynı şekilde Beşiktaş’ta da kaleci Cenk, oyun içinde güven vermeyen görüntüsü ve tereddütlü çıkışlarıyla yürekleri ağızlara getirdi. Ancak dün gece G.Saray’ın hızlı başladığı oyun temposunu önce durduran sonra da oyunu kontrol altına alan Beşiktaş’ın bu disiplini ve attığı goller ligin masa başındaki hesaplara uymayacağını gösterdi. Genç Olcay’ın takıma adapte olması Beşiktaş için büyük kazanç. Uğur Boral elinden geleni yaptı. Forvette Mustafa sakatlana dek gayretliydi. Ama gecenin adamı fırsatçılığı ve skorer görüntüsüyle Holosko’ydu. Orta alanda Fernandes’in kaliteli futbolu dikkat çekerken G.Saray’ın, Umut’un hırsı ve pozisyon kovalamasına uyan rakip defans arkası paslarının yetersizliği Fatih Terim’in taktiğini bozdu. Melo’nun kötü futbolu, Selçuk’un yalnız kalması G.Saray’ın orta alandaki hesaplarını da bozunca Beşiktaş bana göre çok kişinin beklemediği bir sonuçla BJK İnönü Stadı’ndan ayrıldı.