Bir orkestrada her çeşit müzik aleti olsa da yöneten yoksa, kulağınıza gelen sesler sizi memnun etmez! Kakofoni kesindir. Futbolu bu mantık ile çözmek adına her döneme değişik bakılmaktadır. Özellikle kulüplerin teknik adam açlığı ve değiştirme rahatsızlığı ile onlara bağlı arabulucuların bize zarar getirdiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Yani başarılı olma ve olamama şartlarında değerlendirilmiyor. Elma ile armudu kıyaslamak hayal kırıklığı getirir. Bazı spor branşının başarılarında otorite ve disiplin ön planda gelir. Tek ses gereklidir. Süreklilik isteyenler kendilerini yenilemelidirler. Ya da yapacaklara görevi bırakmalıdırlar. Bu anlamda biz çok yaya kaldık. 

Avrupa Şampiyonası’nda yeni futbolcular ve farklı görüntüler olsa da iki takım Rusya ve bizim kadromuz ile İngiltere karşısındaki Ukrayna dışında takımlar çok benzer tarz ile mücadele ettiler. Biz çok umutlu olsak da çok hayali bir görüntü ile yine futbolda çok zayıf kaldık.

1- Fizik ve psikolojik oyun anlayışı tamamen öne çıktı.

2- Mental antrenman ve düşünce sahaya taktik olarak yansıdı. 

3- Oyunun 90 dakikadan öte değişeceği ve duran topların önemli, olduğu, eksik kalsanız da başarılı olunacağı anlaşıldı.

4- Başlangıçta pandemi nedeni ile heyecansız bir ortamda oynayan futbolcular, daha sonra bu sıkıntıyı ve kendilerini aşarak; giydikleri formayı futbol olarak iyi yorumladılar. 

Kimi ülkeler genlerindeki karakter yapılarını sahaya yansıtacak mücadeleler verdiler. Danimarka, İngiltere, İtalya, İspanya yarı finale gelirken dikkat çeken bir başarı gösterdiler. Bu şampiyona gösterdi ki, Avusturya, Çekya, Belçika, İsviçre gelecek süreçte daha da başarılı olacaklarını gösterdiler. Yıldız futbolcular yerine daha çok takımlar öne çıktılar. Çünkü futbol artık tamamen bir takım oyunu ve tek gerçeğin sahada ayakla dürttüğümüz “top” olduğu gerçeği iyice anlaşıldı.

TOPU RAKİPTEN ALMAK

Bir konuda mütevazı olmayacağım. Yıllardır benimle çalışan futbolcuların duymaktan bıktıkları bir terim, bu kupada telaffuz edildi. Bunu da herkes benimsedi. Futbol oyununda top önemlidir ve bu nedenle de “önce savunma” sonra “atak” geçerlidir. Topu rakipten alamayan, bu konuda kendini geliştiremeyen takımlar yenilmeye mahkûmdur. İngiltere karşılaşmasında sadece kalesini korumak için rakibe yanlış mesafede durarak, kalabalık olarak dizilen, topu almak için baskı uygulamayan, topu bekleyen Ukrayna kolay lokma olmuştur. Bu da Shevchenko’ya hiç uymamıştır! Geçmişte bizim Bologno’da İtalya’ya 6-0’lık yenilgi ile İnönü Stadı’nda İngiltere’ye 8-0’lık mağlubiyetimizde de böyle bir taktikle oynamıştık.

Futbol değişti ve değiştirenler takım olma bilincinde futbolcuları tercih edip, iki yönlü futbolcuları tercih edip, genç-yaşlı demeden forma veriyorlar. Beni üzen gerçek; ömrümüz bitecek ama yine de yerimizde sayıyoruz. Bir İskender’e ve palasına ihtiyaç var galiba!