Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo

10 Ekim 2016 Pazartesi

Rastlantı bu ya-
Tolga Gümüşay’ın Galata ve Levanten kültürü için eşsiz bir ağıt diye de nitelendirilebilecek “Hiç Kimsenin Kenti” kitabının (Altın Kitaplar, 2. Basım, Kasım 2015) derinliklerinde yüzerek geçirdiğim bir gecenin ardından sabah Gioavanni Scognamillo’nun ölüm haberi ile karşılaşıyorum.
Hiç Kimsenin Kenti” ile İZ TV’de izlediğim nefis bir belgeselde tanışmıştım. Ve şimdilerde bu kitapla yaşıyorum. Hemen her sayfasında: “Ya herkes gibi olamamak acı veriyor size… ya da herhangi biri olmak…” gibisinden tokatlar yiyerek!
Ve ardından Giovanni Scognamillo. İstanbul’un Levanten kültürünün bu son temsilcisinin her iki acıyı da yaşamış olduğundan adım gibi eminim. Çünkü hem artık epeydir çöküp gitmiş bir kültürün üyeliği ve sözcülüğü onun çevresindeki “herkes” gibi olmasını önlemişti, hem de -bu durumdan belki bir çıkış yolu olarak- “herhangi biri” olmak hiç elinden gelmemişti.
Zaten öyle olmayı istediğini de düşünemiyorum.

Haldun Taner’den bir alıntı…
Yıllar önce, Kadıköy-Köprü seferini yapan bir sabah vapurunda, Haldun Taner ile karşılaşmıştık. Beyoğlu’ndaki Markiz Pastanesi kapanalı daha yeni olmuştu. Benim yakınmama Haldun Taner şu yanıtı vermişti: “Ne önemi var? Oraya gidenler kalmış mıydı ki!
Acı gerçek: Kalmamıştı.
Tıpkı Giovanni Scognamillo’nun artık var olmayan bir kültürün temsilcisi ve sözcüsü kimliğiyle yaşamak zorunda kalışı gibi!
İstanbul’un Levanten kültürü, her kozmopolit, yani çok-kaynaklı kültür gibi, İstanbul adına gerçek bir zenginlikti. Yeri gelmişken bir noktayı belirteyim. Bugün satışta olan kimi Türkçe Sözlük’lerde “kozmopolit” sözcüğünün karşılığı “ne idüğü belirsiz” diye verilmekte!
Ne idüğü belirsiz”, kültürümüzün bugünkü hali için kullanılabilir. Aynı karşılığı “kozmopolit” için kullanmak ise cehaletin ta kendisidir.

Değişim mi, yıkım mı?
Evrim Altuğ’un pazar günkü Cumhuriyet’te Scognamillo için hazırladığı nefis sayfada, bu eleştirmen, tarihçi, ressam ve araştırmacı kültür insanının eski bir röportajında Beyoğlu’ndaki dönüşüm için söylediklerinden şu alıntı var: “Bütün kentler değişiyor. O bir ilerlemedir. Yeni yaratılan bir Beyoğlu’nun, bir İstiklâl Caddesi’nin amacı ne? Nasıl bir sonuç verecek ve neden böyle bir sonuca varılmak isteniyor? Bu soruları göz önünde tutmak gerekiyor…
Scognamillo’nun bu satırlarla ve nazik bir üslupla dile getirmek istediği olgu ne değişimdir ne de dönüşümdür – sözcüğün tam anlamıyla bir yıkımdır. Başka deyişle ve işin gerçeği, eski bağlamında her türlü değişimi ve ilerlemeyi artık yıkım olarak kavrıyoruz.
Bu düşünüldüğünde, bir Giovanni Scognamillo’yu yitirmiş olmanın acısı sanırım çok daha büyüyor…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları