Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

22.08.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

15 Temmuz’dan bu yana devam eden OHAL uygulamaları nedeniyle ‘Avrupa Birliği’, ‘Avrupalılık’ ve ‘Batılılaşma’ gibi kavramlar gündemimizde bir kez daha yoğunlaştı. Bu kavramlara değgin eski yanlış anlamalar ve savlar da yine boy gösterdi.
AB’ye alınmak ya da alınmamak; özellikle son uygulamalar nedeniyle Batılılaşmanın neresinde olduğumuzu sorgulamak, aslında bütün bunlar, AB’ye uzanan doğru yolları bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Öte yandan, özellikle tarihe bakışları sakat olan toplumlarda bu türden bulandırmalara çok sık rastlandığı da bir gerçek.

Asıl sorun: Uygar olmakya da olamamak…
Avrupa, bir kıtanın adı. ‘Avrupalılık’ ise hem coğrafya bağlamında o kıtadan olmak, hem de tarihsel süreç içersinde o kıtanın örgüsünde yer alan halkların ve ülkelerin ortak paydası bir zihniyet olmak üzere ikili bir anlam taşıyor.
Bir zamanlar, coğrafya anlamında Türkiye’nin Avrupa’nın doğal bir uzantısı sayılıp sayılamayacağı da tartışılmıştı. Bu, sözcüğün ikinci anlamı, yani ortak bir Avrupa zihniyeti kavramı karşısında, üstelik de sıkça, iflas etmeye mahkûm bir tartışmaydı. Çünkü Almanya’nın, Avrupa’nın ortasında yer almasına karşılık, aynı Almanya’nın 1933-1945 yılları arasında tarihsel bir miras niteliğindeki ortak Avrupa zihniyetini temsil ettiği herhalde söylenemeyecektir. Buna karşılık aynı zaman diliminde Nazilerden kaçmak zorunda kalan dünyaca ünlü bilim insanlarına kapılarını açan Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti’nin Avrupa zihniyetini eksiksiz temsil ettiğini herhalde kimse yadsıyamayacaktır.

Avrupalılığın ölçütü olarak ‘uygarlık’
Atatürk, Kuruluş’un ardından Türkiye Cumhuriyeti için Avrupalılaşmayı ya da Batılılaşmayı değil, fakat çağdaş uygarlık düzeyine (muasır medeniyet seviyesine) erişmeyi temel hedef olarak göstermişti. Bunun ne kadar doğru bir hedef olduğunu zaman gösterdi. Çünkü en kısa tanımı ile “uygarlık”, belli bir zamanda bir toplumun insanca ölçütler ile teknik ve bilimsel bağlamda o zamanın gerekli ve doğal saydığı çıtalara ne kadar ulaşabilmiş olduğunun göstergesi niteliğini taşıyan bir kavramdır.
AB’nin de bizden beklediği, işte bu çıtaların gereklerini yerine getirmemizdi. Bu bağlamda AB’nin karne notlarında da elbet kırıklar var, ancak bu, onların sorumluluğu. Bize düşen ise, kendi kendimize yönelteceğimiz “Ne kadar uygar olabildik” sorusuna kendi doyurucu yanıtlarımızı verebilmek.

Bir uygarlık tanımı da Aslı Erdoğan’dan…
Peki, bu yanıtları şimdilerde verebiliyor muyuz?
Satırlarımı, Zeynep Oral’ın dünkü yazısında tutuklu yazarımız Aslı Erdoğan’ın ilk kitabı “Kabuk Adam”dan yaptığı bir alıntıyı yineleyerek noktalıyorum: “Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.” 

Yazarın Son Yazıları

Papa Francis’in yeni misyonu…

Papa Francis’in yeni misyonu…

Devamını Oku
12.06.2017
‘ne garip federico adında olmak…’

‘ne garip federico adında olmak…’

Devamını Oku
05.06.2017
‘Sessiz savaşçı’lığın gürültülü yollarında…

‘Sessiz savaşçı’lığın gürültülü yollarında…

Devamını Oku
08.05.2017
Kültürde ‘geri kalan’ kavramı üzerine (2)

Kültürde ‘geri kalan’ kavramı üzerine (2)

Devamını Oku
01.05.2017
Kültürde ‘Geri Kalan’ kavramı üzerine (1)

Kültürde ‘Geri Kalan’ kavramı üzerine (1)

Devamını Oku
24.04.2017
Sermet Yeşil’den barış çağrıları…

Sermet Yeşil’den barış çağrıları…

Devamını Oku
17.04.2017
‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasında bir sahaf turu …

‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasında bir sahaf turu …

Devamını Oku
10.04.2017
Bir tiyatro açmak…

Bir tiyatro açmak…

Devamını Oku
03.04.2017
Tiyatron, düşleyebildiğin kadardır…

Tiyatron, düşleyebildiğin kadardır…

Devamını Oku
27.03.2017
‘Acil’de sabah saatleri…

‘Acil’de sabah saatleri…

Devamını Oku
20.03.2017
‘Belki biraz sevgi verebilirsin …’

‘Belki biraz sevgi verebilirsin …’

Devamını Oku
13.03.2017
Müjdat Gezen’in yaktığı göz ışıkları...

Müjdat Gezen’in yaktığı göz ışıkları...

Devamını Oku
27.02.2017
Kirletilmemiş bir zaman parçası aramak…

Kirletilmemiş bir zaman parçası aramak…

Devamını Oku
20.02.2017
Kediler tekin değildir…

Kediler tekin değildir…

Devamını Oku
13.02.2017
Onat Kutlar’ın düşündürdükleri...

Onat Kutlar’ın düşündürdükleri...

Devamını Oku
06.02.2017
Engin Cezzar da yok artık!

Engin Cezzar da yok artık!

Devamını Oku
30.01.2017
Çevirmenin yalnızlığı…

Çevirmenin yalnızlığı…

Devamını Oku
23.01.2017
Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘küresel finans oligarşisi’ (2)

Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘küresel finans oligarşisi’ (2)

Devamını Oku
16.01.2017
Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘Küresel Finans Oligarşisi’ (1)

Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘Küresel Finans Oligarşisi’ (1)

Devamını Oku
09.01.2017
Ressam Sadi Bey’in Son Tablosu…

Ressam Sadi Bey’in Son Tablosu…

Devamını Oku
02.01.2017
Bir aydın: Bertan Onaran

Bir aydın: Bertan Onaran

Devamını Oku
26.12.2016
İçimden yine tarih yazmak geldi de…

İçimden yine tarih yazmak geldi de…

Devamını Oku
19.12.2016
‘Ben’in sorumluluğu (2)

‘Ben’in sorumluluğu (2)

Devamını Oku
12.12.2016
‘Ben’in sorumluluğu -1

‘Ben’in sorumluluğu -1

Devamını Oku
05.12.2016
Bendeki Fidel Castro…

Bendeki Fidel Castro…

Devamını Oku
28.11.2016
Ataol’un çocukları...

Ataol’un çocukları...

Devamını Oku
21.11.2016
Cumhuriyetin çizgileri…

Cumhuriyetin çizgileri…

Devamını Oku
14.11.2016
Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ C yanılsaması (2)

Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ C yanılsaması (2)

Devamını Oku
07.11.2016
Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ yanılsaması…

Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ yanılsaması…

Devamını Oku
31.10.2016
‘Hiç kimsenin kenti’nde yaşamak…

‘Hiç kimsenin kenti’nde yaşamak…

Devamını Oku
24.10.2016
Akademisyenlik üzerine bir tartışma...

Akademisyenlik üzerine bir tartışma...

Devamını Oku
17.10.2016
Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo

Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo

Devamını Oku
10.10.2016
‘Fırıldaklar Festivali’ne hoş geldiniz!

‘Fırıldaklar Festivali’ne hoş geldiniz!

Devamını Oku
03.10.2016
Deneme üzerine birkaç not…

Deneme üzerine birkaç not…

Devamını Oku
26.09.2016
Evet, Tarık Akan da Türkiye’dir…

Evet, Tarık Akan da Türkiye’dir…

Devamını Oku
19.09.2016
Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

Devamını Oku
12.09.2016
‘Paylaşılmış yalnızlık’lara sığınmak…

‘Paylaşılmış yalnızlık’lara sığınmak…

Devamını Oku
05.09.2016
Bir kez daha: Anayasa kültürü…

Bir kez daha: Anayasa kültürü…

Devamını Oku
29.08.2016
Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

Devamını Oku
22.08.2016
Biz nasıl bu kadar cahil kalabildik?

Biz nasıl bu kadar cahil kalabildik?

Devamını Oku
15.08.2016