Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

12.09.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gündüz Vassaf, alışılagelmiş tarihçilerden değil. O, tarih üzerine düşünen bir düşünür. O nedenle de tarih ve tarihçilik üzerine bütün saptamaları doğaları gereği klişeleşmiş, kalıplaşmış bütün tarihçilik tutumlarına karşı açılmış birer savaş niteliğinde.
Tarih boyunca tarih üzerine düşünenler, alışılagelmiş tarihçiler karşısında hep azınlıkta kalmışlardır. O yüzden de örneğin geçen yüzyılda Orta Avrupa’nın yetiştirdiği en büyük düşünürlerden Avusturyalı kültür tarihçisi Egon Friedell’in (1878-1938) “Yeniçağın Kültür Tarihi” (“Kulturgeschichte der Neuzeit”) adlı başyapıtının girişindeki “Tarihin tamamı, aslında felsefedir...” şeklindeki savı, geleneksel tarih anlayışına hep ters düşer. Çünkü tarihin aynı zamanda bir bilim olduğu gerçeğine amacını aşan bir ağırlık tanıyan tarihçiler bir kez oluşturdukları bir tarih görüşüne neredeyse bir yasanın değişmezliğinden kaynaklanma bir güç tanırlarken, Friedell tarihe ilişkin bütün yorumların felsefenin kurucu sorusu olan “Nedir?” sorusunun sürekli denetimi dışında kaldığı takdirde gerçeklik değerinden çok şey yitireceği görüşündedir.

Bir ‘tarih düşünürü’ olarak Gündüz Vassaf...
Bu noktalar göz önünde tutulduğunda, Gündüz Vassaf karşımızda gerçek bir tarih düşünürü kimliğiyle somutlaşır. Bu kimliğin ilk habercisi, Vassaf’ın 2007 yılında İletişim Yayınları arasında çıkan “Tarihi Yargılıyorum” adlı kitabı olmuştur. Yazar, 2006 yılında Harvard Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde ve Sofya Üniversitesi’nde düzenlenen Kriminoloji Kongresi’nde yaptığı konuşmaları genişleterek oluşturduğu bu eserinin önsözünde, andığımız tarih düşünürü kimliğini şu sözlerle dile getirir: “Tarihin zaman tünelinde geriye doğru yolculuğumuz hepimiz için aşağı yukarı aynı. Lafı uzatmaya gerek yok. Dünyanın neresinde, ne zaman doğmuşsak doğalım, annelerimiz, babalarımız, dinlerimiz, devletlerimiz bize bir geçmiş giydiriyor. Onlar giydirdikçe biz de ha babam giyiniyoruz. Çoğumuz, geçmişin elbiselerini günümüz terzilerinin dikmesini yadırgamadan kabullenmekle kalmayıp elbiselerimizi bedenimizden ayırt bile edemiyoruz.
– Tarih, giydiklerimizin, bize giydirilenlerin, üstümüzdekileri yenileyip, değişmemiş sandığımız eskilerimizi sandıklardan çıkarıp tekrar giyinmemizin öyküsü...”

Büyük soru: Ne yapabiliriz?
Gündüz Vassaf’ın bir tarih düşünürü kimliği, kısa süre önce yine İletişim Yayınları arasında çıkan “Ne Yapabilirim? – Geleceğe Kartpostallar” başlıklı eserinde iyice somutlaşıyor. Kitabın arka kapağındaki alıntıda yazarın dile getirdiği soru ise, yazdıklarının günümüz bağlamındaki geçerliliğini en çarpıcı biçimde dile getiriyor: “Rüyalarımız tekdüzeleşir, böl-yönet düzeninde birey yüceltilip bencilleştirilirken aidiyetlerimizin gönüllü köleleri, belirlenmiş seçeneklerin kalebentleriyiz. Her gün yeni felaket haberiyle uyanıyorum. Ne yapabilirim? Vicdanın sızlarken sen ne yapabilirsin? Biz ne yapabiliriz?”
Okurlarıma tavsiyem, bu kitabın başına oturduklarında Gündüz Vassaf’ın “Tarihi Yargılıyorum” adlı eserini de ellerinin altında bulundurmaları. Çünkü Vassaf, kültürümüzün, yaşadıklarımızın hangi evresiyle hesaplaşırsak hesaplaşalım, bu işi tarih bilincinden yoksun yapamayacağımıza inanan ender düşünürlerimizden biri!

Yazarın Son Yazıları

Papa Francis’in yeni misyonu…

Papa Francis’in yeni misyonu…

Devamını Oku
12.06.2017
‘ne garip federico adında olmak…’

‘ne garip federico adında olmak…’

Devamını Oku
05.06.2017
‘Sessiz savaşçı’lığın gürültülü yollarında…

‘Sessiz savaşçı’lığın gürültülü yollarında…

Devamını Oku
08.05.2017
Kültürde ‘geri kalan’ kavramı üzerine (2)

Kültürde ‘geri kalan’ kavramı üzerine (2)

Devamını Oku
01.05.2017
Kültürde ‘Geri Kalan’ kavramı üzerine (1)

Kültürde ‘Geri Kalan’ kavramı üzerine (1)

Devamını Oku
24.04.2017
Sermet Yeşil’den barış çağrıları…

Sermet Yeşil’den barış çağrıları…

Devamını Oku
17.04.2017
‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasında bir sahaf turu …

‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasında bir sahaf turu …

Devamını Oku
10.04.2017
Bir tiyatro açmak…

Bir tiyatro açmak…

Devamını Oku
03.04.2017
Tiyatron, düşleyebildiğin kadardır…

Tiyatron, düşleyebildiğin kadardır…

Devamını Oku
27.03.2017
‘Acil’de sabah saatleri…

‘Acil’de sabah saatleri…

Devamını Oku
20.03.2017
‘Belki biraz sevgi verebilirsin …’

‘Belki biraz sevgi verebilirsin …’

Devamını Oku
13.03.2017
Müjdat Gezen’in yaktığı göz ışıkları...

Müjdat Gezen’in yaktığı göz ışıkları...

Devamını Oku
27.02.2017
Kirletilmemiş bir zaman parçası aramak…

Kirletilmemiş bir zaman parçası aramak…

Devamını Oku
20.02.2017
Kediler tekin değildir…

Kediler tekin değildir…

Devamını Oku
13.02.2017
Onat Kutlar’ın düşündürdükleri...

Onat Kutlar’ın düşündürdükleri...

Devamını Oku
06.02.2017
Engin Cezzar da yok artık!

Engin Cezzar da yok artık!

Devamını Oku
30.01.2017
Çevirmenin yalnızlığı…

Çevirmenin yalnızlığı…

Devamını Oku
23.01.2017
Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘küresel finans oligarşisi’ (2)

Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘küresel finans oligarşisi’ (2)

Devamını Oku
16.01.2017
Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘Küresel Finans Oligarşisi’ (1)

Erhan Ünal, Köy Enstitüleri ve ‘Küresel Finans Oligarşisi’ (1)

Devamını Oku
09.01.2017
Ressam Sadi Bey’in Son Tablosu…

Ressam Sadi Bey’in Son Tablosu…

Devamını Oku
02.01.2017
Bir aydın: Bertan Onaran

Bir aydın: Bertan Onaran

Devamını Oku
26.12.2016
İçimden yine tarih yazmak geldi de…

İçimden yine tarih yazmak geldi de…

Devamını Oku
19.12.2016
‘Ben’in sorumluluğu (2)

‘Ben’in sorumluluğu (2)

Devamını Oku
12.12.2016
‘Ben’in sorumluluğu -1

‘Ben’in sorumluluğu -1

Devamını Oku
05.12.2016
Bendeki Fidel Castro…

Bendeki Fidel Castro…

Devamını Oku
28.11.2016
Ataol’un çocukları...

Ataol’un çocukları...

Devamını Oku
21.11.2016
Cumhuriyetin çizgileri…

Cumhuriyetin çizgileri…

Devamını Oku
14.11.2016
Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ C yanılsaması (2)

Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ C yanılsaması (2)

Devamını Oku
07.11.2016
Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ yanılsaması…

Şu uğursuz ‘Biz, olduk!’ yanılsaması…

Devamını Oku
31.10.2016
‘Hiç kimsenin kenti’nde yaşamak…

‘Hiç kimsenin kenti’nde yaşamak…

Devamını Oku
24.10.2016
Akademisyenlik üzerine bir tartışma...

Akademisyenlik üzerine bir tartışma...

Devamını Oku
17.10.2016
Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo

Göçmüş bir kültürün simgesi: Giovanni Scognamillo

Devamını Oku
10.10.2016
‘Fırıldaklar Festivali’ne hoş geldiniz!

‘Fırıldaklar Festivali’ne hoş geldiniz!

Devamını Oku
03.10.2016
Deneme üzerine birkaç not…

Deneme üzerine birkaç not…

Devamını Oku
26.09.2016
Evet, Tarık Akan da Türkiye’dir…

Evet, Tarık Akan da Türkiye’dir…

Devamını Oku
19.09.2016
Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

Gündüz Vassaf’tan yarına atıflar...

Devamını Oku
12.09.2016
‘Paylaşılmış yalnızlık’lara sığınmak…

‘Paylaşılmış yalnızlık’lara sığınmak…

Devamını Oku
05.09.2016
Bir kez daha: Anayasa kültürü…

Bir kez daha: Anayasa kültürü…

Devamını Oku
29.08.2016
Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

Sorun ‘Avrupalılık’ değil, uygar olmak...

Devamını Oku
22.08.2016
Biz nasıl bu kadar cahil kalabildik?

Biz nasıl bu kadar cahil kalabildik?

Devamını Oku
15.08.2016