Ahmet Güvener

Hak Etmiyoruz

17 Eylül 2014 Çarşamba

İzlanda’ya yenilince futbol ulemaları neden yenildiğimizin analizini yapmaya başladılar. 3-5-2’yi ilk defa oynadığımız için yenilmiştik ya da kalede Onur’un yerine Volkan oynasa mağlup olmazdık; İzlanda ligi bizden önce başlamıştı ve hatta rüzgâr bile bize yardımcı olmamıştı. Bunlar ve onlarca başka neden sayılabilir. Ama ben olaya bizim açımızdan değil, İzlanda açısından bakmak istiyorum. İzlanda neden bizi yenmişti, üstelik çok hak ederek yenmişti. Kısacası niye galibiyeti hak etmemiştik. Bunun doğru cevabını anlamazsak Türk futbolunun gelişimi için bir aşama kaydedemeyiz.
Biraz İzlanda hakkında bilgi verelim. İzlanda’nın nüfusu sadece 326.671. Yani Amasya kadar nüfusu var. Ama İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde (HDI) dünyada 13. sırada yer alırken biz 69. sıradayız. Kişi başına GSMH’si 39.223 dolar (dünyada 14.) iken biz 19.080 dolarla dünyada 54’üncüyüz. Yani gerek ekonomik olarak, gerek insan kaynağı olarak bizden çok önde gelen bir ülke. Hani milli futbolcuları itfaiyeci, bakkal falan diye aşağıladığımız İzlanda milli takımının geldiği yapı böyle bir ülke.
Gelelim futbola. FIFA sıralamasında biz 32. iken onlar 46. Yani aramızda müthiş bir fark yok. Üstelik onlar 2014 DK elemelerinde gruplarında ikinci olup play-off oynarken biz dördüncü olabildik. Onlar lisanslı oyuncu sayısının nüfusa oranında Avrupa’da sekizinciyken biz 47. sıradayız. Bizden çok daha fazla oyuncu ihraç ettiklerini söylemeye gerek yok. Kadın futbolu diye pek itibar etmediğimiz alanda onlar bizden fersah fersah ilerde. Örneğin İzlanda’da 306 büyük, 270 genç kadın takımı varken bu rakam bizde 152 ve 95. Böyle bir araştırma bulamadım ama eminim altyapılarda kaliteli antrenörlerle, çağdaş pedagojik yöntemlerle oyuncularını eğitiyorlardır. İnsani gelişim endeksi yüksek insanlardan beklenildiği gibi. Gerek kulüpler, gerekse milli takımlar bazında İzlanda’dan biraz önde olmamızın tek nedeni Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü ve futbola ayırdığı -bence nedeni pek belli olmayan- çok büyük rakam, o kadar. Türkiye futbol ekonomisinde Avrupa’da yedinci sırada, ama diğer hiçbir futbol endeksinde ilk ona bile giremiyor.
Gelelim İzlanda’nın oynadığı futbola. Çağdaş, hızlı tek top ve basit bir futbol oynayan yapısı var. Takımda “adam eksilten” yani çalımcı tek bir oyuncu bile göremedim. Ama takım oyununu bizden çok daha iyi oynuyorlar.
Üstelik “Rakibimiz de İzlanda. Elle topu kaleye götürseler 3 defa götürebilirler” diyen, adam eksilterek dünya starı olduğunu sanan, ama dünyayı ve dünya futbolunu bilmeyen eski milli oyuncuları yok. Maçtan önce İzlanda tehlikesini dile getiren, dünya futbolunu iyi bilen teknik adamları dışlayan bir sistemleri de yok. Bilginin değil, insan ve politik ilişkilerin kişileri futbolda bir yere getirdiği bir yapıları yok. Politika ile sporun iç içe olduğu bir anlayışları da yok. Milli maçları milli takım formasından çok takım formaları ile izleyen ve milli futbolculara tuttukları takım açısından bakan bir seyircileri de yok. Ve Allahtan da yok. Yoksa bizi yenmeleri gerçekten mucize olurdu.
Biz olaylara evrensel değerlerle değil, yerel değerlerle baktıkça, planlı ve bilimsel çalışmadıkça, bilgiye değer vermedikçe, kendimizi dev aynasında gördükçe, Fatih Hoca’ya özellikle altyapılarda ve kulüp yönetişimlerinde yapması gereken reformları yapmak için süre verip destek olmadıkça futbolda sürdürülebilir başarıyı hak etmiyoruz. İzlanda ise fazlasıyla hak ediyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hakem lobisi 9 Temmuz 2016
Kardiac Kids 17 Kasım 2015
Yeter artık 29 Eylül 2015

Günün Köşe Yazıları