Yeni-patrimonyalizm üzerine
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Yeni-patrimonyalizm üzerine

04.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Max Weber’in geleneksel hükmetme yöntemleri arasında saydığı patrimonyalizmden esinlenen Eisenstadt, kolonyalizm sonrası bağımsız Afrika devletlerinin birçoğunda gözlemlenen yönetim sistemini, 1973’te yayımlanan kitabında neo-patrimonyalizm olarak tanımlamıştı. Bu kavramı daha sonra birçok siyaset bilimci özellikle Afrika devletleri için 1980 ve 1990’larda kullandı.
Neo-patrimonyalizm veya geleneksel patrimonyalizmin modern biçimi olarak yeni-patrimonyalizm, modern devlet örgütlenmesi görünümü altında geleneksel hükmetme biçimlerine dayanan bir melez hükmetme biçimidir. Patrimonyalizmin bir alt türü olan sultanizmde olduğu gibi, devlet hükümdarın şahsi mülkü olarak resmen kabul edilmez. Ama hükümdar kurumsal olarak mülkün sahibidir. Kamu alanı ile özel alan arasındaki fark fiilen ortadan kalkmıştır. Otokratik veya oligarşik bir hükmetme yöntemi yürürlüktedir.
Yeni-patrimonyalizmde de siyasal olan iktisadi olanı belirler hale gelir. İktisadi ve siyasal rollerin bir kişiyle özdeşleşen bir merciide birleştirildiği bu yönetim biçiminde, devlet sermaye birikiminin önde gelen alanıdır. Sadece iktisadi sermaye birikimi değil, siyasal sermaye birikimi de devlet alanı içinde gerçekleşir. Eğer toplumda bir kültür savaşı yaşanıyor ve seçilmiş ya da darbeyle iktidara gelmiş hükümran bu kültür savaşının bir tarafıysa, kültürel sermaye birikiminin el değiştirmesi mücadelesi bir o kadar öne çıkar. Hiper-başkanlık sisteminin yürürlükte olduğu birçok Afrika ülkesinde, yeni-patrimonyalizmin en önemli toplumsal meşruiyet kaynağı kolonyalizmin kültürel mirasından arınma söylemi olmuştur. Otokratların toplumda kolonyalizme karşı tepkiyi yönlendirip, araçlaştırmaları çok yaygın bir hükmetme biçimidir.
Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı bu rejimlerde, iktidarın şahsileşmesi, kurumlaşmanın önündeki en büyük engel olur. Başkanın kişisel iktidarı, birçok Afrika ülkesinde ordudan partiye, kamu kurumlarından devlet güdümlü STK’lere kadar bütün örgütlerin kurumsal içeriklerini boşaltır. Bütün devlet kurumları ve kamu görevi verilmiş kuruluşlar patrimonyal gücün hizmetlilerine, özel kurumlar da bu gücün bağımlılarına dönüşür. Kayırmacılık, eş-dost kapitalizmi öne çıkar.
Hukuk devletinin yerini şahsileşmiş keyfi yönetimin aldığı bu rejimlerde, bir tür geleneksel Big Man (Büyük Adam) konumuna sahip olan muktedire karşı her türlü eleştiri, devletin bekasına yönelik tehdit, açık ve yakın tehlike olarak sunulur. Big Man’in meşrebine göre şiddet derecesi değişen bir bastırma ve susturma politikasına gerekçe oluşturur.
Yeni-patrimonyalizmde kamu mülkünün tasarrufu yetkisinin tek bir mercii ve kişiye verilmesi, mülkün sultanın şahsıyla bütünleştiği geleneksel patrimonyalizme benzerlikler gösterir. Big Man’in iktidarda kalma süresi uzadıkça, hükümdarın şahsı ve hükümdarlık kurumu arasındaki fark da giderek ortadan kalkar. İktidar kan, evlilik ve arkadaşlık bağlarının önde geldiği klanik bir nitelik alır.
Yeni-patrimonyalizmin özelliği, başta yargı olmak üzere, bütün kamu kurumlarının rollerini ve davranışlarını öngörülemez hale getirmesidir. Bu öngörülemezlik genelleşmiş bir güvensizlik yaratır. Birçok Afrika ülkesinde bu genelleşmiş güvensizlik ortamı hem otokrat yönetimlerinin bir sonucu hem de bu yönetimlerin iktidarlarını yeniden üretmelerinin bir aracıdır.
Her türlü iç denetim ve karşı gücün ortadan kalktığı veya gayri meşru ilan edildiği, hükümdarın bütün kamu kaynaklarının tasarrufunu kendi elinde topladığı bu rejimde, hükümdarların kamu kaynaklarını şahsi servetleri gibi kullanma eğilimleri çoğu zaman baskın çıkar. Bu sadece kullanma ile sınırlı kalmaz, bir servet edinme yöntemi olarak da çalışır.
Afrika ülkelerinde yeni-patrimonyal rejimlerde muktedir genellikle iç savaş ve darbe gibi yöntemlerle değişti. Muktedir değişti ama rejim aynı kaldı. Birkaç sınırlı örnekte ise, yeni- patrimonyal sistem kendini yeniden üretme imkânlarını tükettiği için, olduğu yerde çöktü ve göreli demokratik bir rejime geçilebildi.
Yeni-parimonyalizm kavramının içerdiği eleştirel dozdan hoşlanmayan Afrikalı devlet aydınları ve Batı’da bazı post-kolonyalizm akımı savunucuları, bu kavramın oryantalist olduğu iddiasını ileri sürdüler. Halbuki yeni-patrimonyalizm, kolonyalizm sonrasına ve Afrika’ya özgü, bu kıtayla sınırlı bir kavram değildir.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018