Haksızlık bu: Milliyet gazetesinin geleneksel ‘Yılın Sporcusu Ödülleri’ aday listesinde bizim Turgay’ın adı yok. Oysa.. ‘Yılın takımı’ adayları arasında Basketbol Kadın A Milli Takımımız var. ‘Yılın spor adamları’ listesinde kadın milli takımın antrenörü de var. Turgay yok! Ne yani? Bizimki kadınlardan sorumlu federasyon başkanı değil mi? Onu yalnızca erkek ulusal takım başarı kazanınca mı aday gösteriyorsunuz? Turgay’ı 2010’da ‘Yılın Spor Adamı’ seçmişsiniz, bu yıl adını aday listesine bile koymamışsınız. Nasıl iş bu?

Yok hayır! Dalga geçmiyorum. Basketbolun haklarını koruyorum ben. Turgay’ı beğenmiyor olmam, basketbola getirdiği ‘sevgisizlik ortamı’ nedeniyledir. Ona ‘yeter artık’ dememin nedeni de 20 yıldır o koltuğa çöreklenmiş olmasındandır. Yoksa... İyidir bizim Turgay... Görmediniz mi? Ne güzel konuştu televizyonda. Turkish Airlines Euroleague kura çekilişinde ülkemizi pek güzel temsil etti. Ayağının bizim takımlara (Özellikle de Fenerbahçe Ülker’e) çok uğurlu geldiğini söyleyemem ama prezantasyonu iyiydi. Bilmeyenler için not: Bizimkinin akıcı İngilizcesi Alman Lisesi’nden gelmedir. Yani... Bu İngilizceden daha iyi bir de Almancası vardır. Kısacası... Bu devirde spor adamları arasında böylesini bulmak pek kolay değildir. Keşke hakkını maaşla ödeyebilseydik Turgay’ın(!)

Üniversite mezunu değilmiş... Ne gam! Tırışkadan bir dört yıllık üniversiteden daha iyidir bizimkinin iki yıllık ODTÜ önlisans diploması. Göğsünü gere gere ortaya çıkıp ‘evet ben üniversite mezunu değilim ama yeterliyim’ diyeceği yerde, yalan söylemeyi neden seçtiğini bir türlü anlayabilmiş değilim. Bunu ABD’de yapsa, anında görevden alırlardı onu ama burası Türkiye! Yalanın cezası yok bizim ülkemizde. Orada beyana güven esastır ama yanlış beyanda bulunursanız yandınız! Bizde ise salla gitsin! Kimse hesap sormaz senden. Örnek mi istiyorsunuz? Buyurun size basit bir örnek: Başka bir ülkede, bir Basketbol Federasyonu Başkanı televizyona çıkıp ‘Ülkemde antrenör yok’ diye konuşabilir mi? Bizde ise atış serbest. Bizimkisi Naumoski’den giriyor, Türk antrenörlerinden, Türk oyun kurucularından çıkıyor, kimseden en küçük bir tepki bile gelmiyor. Ah! Aydın Örs biraz bir şeyler mırıldandı, ama hepsi o kadar. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Küt! Tapelerde adı geçen Recep Ankaralı, Fenerbahçe Ülker - Galatasaray Medical Park derbisine hakem olarak atandı... Sizce.. Fenerbahçe çok mu sevinmiştir Recep Ankaralı’nın adını görünce? Sizce rastlantı mıdır bu skandal atama?

Yahu Recep! Merak ediyorum: Sen nasıl geldin bu oyuna? Gazetelerde Fenerbahçe yöneticisine söylediğin ‘Her şey kontrol altında’ sözlerin sütun sütun yayımlanırken nasıl yöneteceksin sen o maçı? Soğumaya bırakamaz mıydınız şu olayı? Neden kabul ettin bu atamayı? Ah! Biliyorum: Senin maç kabul etmeme gibi bir lüksün yoktur ama her şeyin politikasını ince ince işleyen Turgay Demirel nasıl yaptı böyle bir şeyi? Yoksa... Sana da mı?.Hani yani... Neyse! Sen kalkarsın bu maçın altından ama göreceksin: Turgay bu atamanın altında kalacak!

Hepinize alaveresiz dalaveresiz, yalansız dolansız, mutlu ve iyi yıllar diliyorum!