Öf hocam ya! Bayma bizi... Evet Aydın Örs Hocam, sana sesleniyorum. Bırak şu kararsızlığı. Ver kararını ve geç işinin başına... Görüyorsun: Efes Pilsen kulübünün sana ve bilgilerine gereksinimi var. Ayrıca.. Sen de basketbolu özlemiş olmalısın. Eee, o halde? Ne duruyorsun? Gel İstanbul’a. Başla restorasyona...

Ve sen Tuncay Bey! Sen de uğraşma bu işin detaylarıyla. Patron değil misin sen? Ver kararını, başlasın Aydın Örs göreve. De ki ona: “Aydın Hocam. Bırak şu masa başı tartışmalarını. Bugün yetki alsan ne olacak, almasan ne olacak? Bilmez misin ki burada tek bir yetkili vardır, o da benim. Yani.. Kısaca.. Geç orduların başına. Sonrasına bakarız...” (Padişahım çok yaşa!)

Şaka bir yana. Efes Pilsen kulübünde işlerin böyle yürüdüğünü hepimiz biliriz: Konular dört kişilik basketbol icra kurulunda demokratik bir şekilde tartışılır ama sonuçta Tuncay Özilhan’ın dediği olur. (Padişahım çok yaşa!) Bu, dün de böyleydi, yarın da böyle olacaktır. Bu durumda.. Aydın Örs’ün pazarlık masasından alacağı tek kalıcı hak maddi haklarıdır. Gerisi palavra! Bugün Tuncay Bey, Örs’e “Tek yetkili sensin, dilediğini tut, dilediğini at” dese bile yarın David Blatt’e yaptığı gibi, “Bu iş buraya kadar, al tazminatını git” diyebilir. (Ya da Çırak dizisindeki gibi “Sizinle çalışmak istemiyorum” diye kabaca kovabilir.) Ne yapacak Aydın Örs? Kulübün önünde açlık grevine mi başlayacak? Yok! Antalyası’na geri gidecek. Yani.. Bugün olduğu yere dönecek.

Bu en kötü senaryoydu. İyi senaryo ise şöyle: Örs’ün gelişiyle birlikte Efes basketbolunun üzerindeki ölü toprağı kalkacak ve kulübe yepyeni bir enerji dolacak... Ergin Ataman tek kaldığı teknik konularda Örs’ten destek alacak ve yapmayı düşündüğü reformları (Örs’ü ikna edebilirse) rahatlıkla yapabilecek. (Ayrıca.. En azından sezon sonuna kadar Tuncay Bey’in hışmından kurtulmuş olacak) Efes Pilsen altyapısından yetişen oyuncular Örs’ün gözüyle yeniden değerlendirilecek, işe yaramayacak olanlar gönderilecek. Darüşşafaka ve Pertevniyal kulüpleri amaca uygun olarak gözden geçirilecek. Altyapı çalışmaları gözden geçirilecek vs, vs...

Bütün bu işler yapılırken su akıp yolunu bulacaktır. Örs eğer bizim bildiğimiz Örs’se, Efes Pilsen’in yeniden bildiğimiz Efes olmasına büyük katkıda bulunacaktır. Bu da, sezon sonunda Örs’ü (yazılı yetkisi olmasa bile) her konuda söz sahibi yapacaktır. Hatta.. Belki de.. Neyse! Doğmamış çocuğa don biçmeyelim. Dedik ya: Su akar yolunu bulur. Ayrıca.. Örs’ün durumu için şu da söylenebilir: Hak verilmez alınır!

Haydi hocam! Bırak kararsızlığı. Sezon sonunu bekleme. Gün bugündür. Topla bavulunu ve gel Efes Pilsen’de sana önerilen görevin başına. ‘Görev tanımı’na filan takılma. Al hak ettiğin parayı ve başla işine. Ah! Eğer sana önerilen parayı ‘pozisyonuna biçilen değer’ olarak algılıyorsan.. Haklısın! Senin paraya değer vermediğini biliriz ama her pozisyonun bir bedeli vardır. Hakkını vermezlerse, otur oturduğun yerde. Gelme boş yere İstanbul’a. Giyme ateşten gömleği... Kısaca.. Parayı vermeden düdüğü çaldırma Tuncay Bey’e. ‘Padişahlık’ tamam da, nereye kadar? Ne dersin Tuncay Bey? Halep oradaysa arşın burada!

e-posta: info6basketdergisi.com