Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Soru -Yorum(cular)!
“Ah!” diyorum kendi kendime “Aydan Siyavuş sağ olsaydı, kim bilir ne muzurluklar yapardı şu yeni neslin çok bilmiş (gibi gözüken) maç sonu röportajcılarına...” Örneğin... Gencecik bir kız ona mikrofonu uzatıp şöyle bir soru sordu diyelim: “Sayın hocam. Oyuna çok sert savunmayla başladınız ancak erken girdiğiniz rotasyonlarla takımın dengesi biraz bozulur gibi olsa da zamanında aldığınız ilk mola, bu kötü gidişe bir son verirken ikinci yarının hemen başında seçtiğiniz alan savuması başarılı oldu fakat hücumda yapılan dört top kaybı ile momentumu rakip takıma kaptırdınız ve bıdı bıdı bıdı bıdı... Ne diyorsunuz bu maç için sayın hocam?” Rahmetli eğer sinirliyse “Allah diyorum yavrucuğum, sen her şeyi söyledin ya...” diye kestirip atardı. Bozardı karşısındakini... Ammmaaa... Eğer maç kazanıldı ve kurt hocanın havası yerindeyse. Karşısında olmak istemezdiniz onun... Düşünün şimdi: Siz sözü uzattıkça, gözlerinizin içine giderek artan alaycı bir ifadeyle bakan bir Siyavuş var mikrofonun diğer ucunda. Sonra.... Gözlüğünü işaret parmağıyla yukarı itip, dilini üst dudağına yapıştıyor. Derin bir nefes alıp başlıyor konuşmaya. Tane tane... Kelimelerin üzerine basarak: “Bak yavrucuğum” diyor, “Birincisi bizim yaptığımız alan savunması değil, kelkenpırnas kaymalı adam adama savunmaydı...” Eğer gafil avlanıp “Şey hocam..” filan derseniz yandınız. Alayın boyutlarını giderek artırır ve boyunuzu aşan o söylemi yaptığınıza yapacağınıza pişman ederdi sizi... Sevgili genç televizyon gazetecileri! Bugün 15. ölüm yıldönümü olan Aydan Siyavuş’u anarak (Saat 11.00’de Zincirlikuyu’dayız) sizlere bir mesaj yollamak istedim: Bilginiz kadar konuşun gençler! Ukalalık etmeyin... Beş dakika önce maçın yorumcusundan aldığınız (veya kulaklıktan duyduğunuz) bilgileri, kendi görüşünüzmüş gibi yaşamını bu işe adamış bir koça satmaya çalışmak, en basit tanımla “ayıptır”. Biliyorum ki birçoğunuz iletişim fakültesi (veya herhangi bir üniversite) mezunusunuz. İyi de be çocuklar hiç mi duymadınız “plagiarism” diye bir şeyi? Bu kelime “bilimsel anlamda kaynak göstermeden başkasının fikrini kullanmak” anlamına gelen teknik bir terimdir. Bazen buna “akademik hırsızlık”, “intihal” ve “aşırma” filan da denir ki... I-ıh! Yakışmaz hiçbirinize...\n
\nTamam! Bayılıyorum Lig TV’deki pırıl pırıl gençlerin maç sonrasında koçlara ve oyunculara mikrofon uzatarak yaptıkları röportajlara. Zevkle izliyorum maç öncesinde ve maç sonrasında yapılan ikili üçlü programlardaki moderatör gençleri. Basketbolun güzel yüzü onlar ama... Bence... Bazıları ölçüyü kaçırıyor. Konuğa ve yorumcuya söz hakkı tanımadan sürekli konuşuyorlar. Soru sormak yerine basketbolu ne kadar iyi bildiklerini göstermek istercesine yorum yapıyorlar. Sonunda kızdırıyorlar insanları. Bir gün biri canlı yayında ağızlarının payını verirse hiç şaşırmasınlar. Basketbolda da Terim’ler, Siyavuş’lar vardır...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza