Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Okur-Yazar-Okur (02.12.2011)
Derin bir orman havası
\n\n\nTarihle farklı yüzleşenler de var.\t\tOrman Genel Müdürlüğümüzde kendi tarihi ile yüzleşenlerden.
\nTarihini Cumhuriyetten değil de 1839’dan başlatmış!
\n1839 Tanzimat Fermanı’nın da tarihi. (Avrupa ile ilk “söz kestiğimiz” ve birlikteliğimizi (papaz -veya imam nikâhından) kurtarıp medeni ve eşit bir ilişkiye dönüştüremediğimiz tarih!)
\nOrman Genel Müdürlüğü Tanzimat Fermanı’nı kendi kuruluş fermanı saymış!
\nTarihi o noktadan başlatmışlar.
\nAnkara’da ilgili yerlere “Orman Genel Müdürlüğü. 172. yıldönümü!” diye dev reklam panoları bina ederek de bunu ilan etmekteler.
\nHerhalde amaç bir taşla iki kuş:
\n-Ankara bürokrasisinin en köklü genel müdürlüğü olmak!
\n-Modaya uyup “en zeki ve en entel” yoldan Cumhuriyeti es geçmek!
\n***
\nHer şerde bir hayır var!
\nBu sayede Osmanlı döneminde, ormanlar dahil en üst devlet yönetim görevlerinde Ermeni asıllı yetkililerin bulunduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.
\nGenel müdürlük resmi sitesinde, 1869’dan itibaren Hariciye Müsteşarlığı dahil, en yüksek devlet makamlarına terfi eden Ermeni asıllı yöneticilerin adları ve yaşamöyküleri sıralanıyor.
\n***
\nSoykırım elbette en aşağılık insanlık suçudur.
\nTarihin derinliklerinden beslenir.
\nDevlet katından pompalanan ırk- mezhep nefretine dayanır.
\nAsırlar boyu toplumsal ve siyasal birliktelik içindeyken devlet yönetimi dahil her şey paylaşılırken...
\nBir sabah “Şunları bir keselim!” denmez denilemez!
\nTarihin hiçbir sayfasında bu türden bir “soykırım örneği” yoktur.
\nTarihi böyle okumak ve göstermek isteyenler “soykırım söylemi”nden siyasal nema sağlamak isteyenlerdir.
\nErmeni soykırımı denilen trajik olaylar I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı’yı haritadan silmeye yöneldiği 1915 yılında yaşandı.
\nTarihi tersten düzden okumaya hiç gerek yoktur.
\nSaatli Maarif Takvimi’nin yaprakları bile gerçeğe giden yolu bulmaya yardımcı olabilir.
\n24 Nisan 1915 “Ermeni Katliamı.”
\n25 Nisan 1915 ise “Anzak Günü” diye anılıyor!
\nErmeniler yabancı devletlerin kışkırtması ve desteğiyle Anadolu’nun doğusunda ayaklanmış.
\nAnzaklar İngiliz gemileriyle Anadolu’nun batısına yönelmişler, Çanakkale Boğazı’nı sıkmaya gelmişler.
\nAnadolu ve Anadolu halkı kıskaca alınmış!
\nÇevre, Cihan Savaşı’nın ateş çemberiyle sarılı.
\nÖlüm kalım savaşı yürütülüyor.
\nÖlüm kalımın kaçınılmaz sonucu bellidir: “Mukatele”dir!
\nYani “karşılıklı katillik- cinayet işlemek!”tir.
\nErmenilerle tarihte yaşanan tam da budur!
\nBunu da artık Türkiye’deki siyasal iktidarlar dolaylı dolaysız açıkça kabul etmektedir.
\nElbette Ermeniler daha çok zayiat vermiştir.
\nÇünkü isyan ettikleri topraklardan kış kıyamette sürülenler, hastalığa, dondurucu soğuklara maruz kalanlar ne yazık ki onlardı!
\n***
\nBu topraklarda Ermenilere karşı tarihte nefret ve kinden beslenen ne devlet ne de halk katında bir ırkçılık – soykırım hissiyatı fikriyatı egemen olmadı.
\nOlsaydı...
\nAdlarını bugün minnet ve onurla andığınız ve anmamız gereken..
\nAristidi Baltacı...
\nBedros Kuyumcuyan...
\nArtin Datyan Paşa...
\nAvadis R. Aslanyan…
\nBugünkü Orman Genel Müdürlerimizin selefleri olarak 1800’lerden 1915’lere, hatta 1920’lere kadar devlete ve halka hizmet ederler miydi?
\nBugün ormanlarımız varsa ve yeşilse onların da hissesi ve emeği sayesindedir.
\n***
\nNâzım Hikmet, “...bir orman gibi kardeşçesine!..” derken belki Ermeni umum müdürlerin emeğine de selam ediyordu.
\n\n\n\n\nMahalleden
\n\n\nBen Ankara Çiğdem Mahallesi’nde oturuyorum.15 yıl önce mahallede bir sivil toplum örgütlenmesi için dernekleştik. O günlerde Dünya Çevre Günü için bir toplantı düzenledik. Bir konuşmacımız katılımdan çok etkilenmiş, ertesi sabah beni aradı, “Ne güzel mahalleniz var ben de Çiğdemli olmak isterim” dedi. Sonra sözünü tuttu, eşi Gülşah ve kızı Yağmur ile mahalleye taşındı. Sonra da oğlu Deniz doğdu. Kapısı 2 kere çalındı. İkincisinde 5 Mart 2009 sabahının köründe evinin didik ettiler sonra da komşumuzu alıp gittiler.
\nAradan kendi deyişiyle “11 mevsim” geçti aradan bizim hesabımıza göre de 1001 günü geride bıraktık. Biz mahallede evlerimizde o da hücresinde. Hücrede değil mevsimler, saatler bile kolay geçmez. Tam 24.000 + saattir mahallemizden evinden, işinden kopartılan Balbay’ı arkadaşı ve mahallelisi olarak çok özledik.
\nVecdi Seviğ (Ankara)
\n\n\n2’de 1
\n\n\nBaşbakan iki kişiden biri bize oy verdi diyerek övünüyor.
\nBende AKP’ye oy vermeyen iki kişiden biri olduğum için övünmekteyim.
\nErol İşisağ (Bodrum)
\n\n\nÇöz de al Mehmet...
\n\n\nMilli Savunma Bakanı Meclis’te hatırlattı.
\n“Her Türk asker doğarsa...
\nBayanlar Türk değil mi ki askerlik onlara yok!?”
\nHaklı.
\nAma devamını getiremedi...
\nBirçok NATO ordusunda kadınlar da askerlik yapıyor.
\nO halde bizde de kadınlara askerlik mecbur olsun...
\nBöylece devletin bedelli kazancı ikiye katlansın!
\nAskerlik yapmamış kızların bedelini damat ödesin.
\nKayınpeder de bedelli parasını “başlığa” saysın.
\nParaları devlet alsın!
\nBaşlık parası da çözülsün!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke