Spor Toto Süper Lig’de ikinci yarı karşılaşmaları kuşku içinde başladı. Kuşku karabasan gibi her geçen gün artarak geliyor. Çünkü şike olayının nerelere varacağını bilen yok ya da bilenler dillerini yutmuşlar, nasıl bir karar çıkacak diye bekliyorlar. Şike iddiasında gelişmeleri özetle hatırlayalım.
\nTemmuz 2011’de şike olayı patlak verdi. Yeniden oluşturulan Futbol Federasyonu radikal bir karar alamayınca, yetki UEFA’ya geçti. Şampiyon Fenerbahçe’nin devler ligine katılma hakkı Trabzonspor’a verildi. İçerde yargı ve Emniyet, bazı kulüplerin yönetici ve sporcularını gözaltına alarak demir parmaklıklar arkasına aldı. Bu arada ligler bir ay süren tereddütten sonra başlatıldı. Sporda şiddeti önleme yasasında cezaların indirimi ile yasa değişikliği TBMM’den hızla çıkarıldı. Yaklaşık altı ay süren çalışmadan sonra da iddianame açıklandı. Şimdi 14 Şubat’ta şike olayı yargı önüne çıkacak. Ancak her yazımızda ifade etmeye çalıştık, kulüplerimizin güdümünde olan Futbol Federasyonu 26 Ocak’ta küme düşme ve diğer cezaları içeren 58. maddeyi görüşmek üzere olağanüstü toplantı kararı aldı. Kulüpler Birliği Vakfı’nın da bu yönde çalışma yaptığı biliniyor. Bu toplantıda nasıl bir karar alınacaktır? Şüphe yok ki kulüplerin istediği, her zaman yeterli oya sahip oldukları için tartışılmadan çıkacaktır. Sonra, bir kararı bir süre sonra diğerine uymayan “şaşkın” federasyon bu kararı uygulayacaktır. Daha sonra UEFA ve FIFA’dan beklenmeyen yaptırımlar gelecek ve Türk futbolu kendi içinde adeta “kumda” oynayacaktır. Yapılacak bellidir. Kararlar beklenmeden ve kararlılıkla uygulanacak ve kulüplerin egemenliği altında olan kurumlar bağımsızlıklarına kavuşturulacaktır. Yoksa işte böyle bozuk sistemle fasit daire içinde dönülecektir.
\n\n