Değerli kardeşim Mustafa Balbay. Sizinle kısa bir süre önce yüz yüze görüştük. Sanki yıllar geçti. Ama birkaç gün önce bir TV kanalında sizinle birlikte kalan Tuncay Özkan’ın hücresi gösterildi. Hücre duvarında bazı resimler vardı. Birisi dikkatimi çekti, galiba Fenerbahçe posteriydi.
Sevgi dolu bir Fenerbahçeli olduğunuzu biliyorum. Size Fenerbahçe ve sporumuz hakkında kısaca bilgi vermek isterim. Olayları yakından izliyor ve neler olduğunu bildiğinizi sanıyorum. Tekrarında ve bazı bilgileri ifadede fayda umuyorum.
Malum, sporumuz özellikle futbolumuz üzerinde kara bulutlar estirildi. Aynen sizlerin tutulduğu gibi dedikodular ve telefon dinlemeleri ile onlarca sporcu ve yönetici demir parmaklıklar arkasında toplandı. Sonunda yargı kararını verdi, sonuç Yargıtay’dan bekleniyor. Ancak Yargıtay’ın dosyasına kanıt sayarak UEFA Avrupa Futbol Birliği iki kulübümüze, yani Fenerbahçe ve Beşiktaş’a ağır cezalar verdi. Böylelikle tarafsız olduklarını söyleyen bu zevatı, başta UEFA Başkanı Platini’yi, Boğaziçi kıyılarında el bebek gül bebek ağırlamamızın karşılığını bu şekilde almış olduk. Haliyle buna itiraz edildi. İtiraz yeri CAS, yani sarı kanaryamız CAS’a uçtu.
Kanımca, büyük olasılık CAS’tan olumlu karar çıkacaktır. Karar önemli değil; Platini ve arkadaşları bu karar sonunda lehimize çıkacak bir karar sonunda milyon Avro’lara varacak tazminattan kurtulmak için hızla kararı önümüze sürdüler. Yani Platini futbolculuğunda olduğu gibi çalımını attı, kendilerini korudu.
İşte futbolumuzun hali böyle, başında hâlâ kulüp başkanı iken yaptıkları eleştirilen bir kişi var. Diğer idareciler mi diyorsunuz? Kulüpler Birliği diye bir oluşum var. Başkan seçebilmek için toplandılar. Sızan haberlere göre, boğaz boğaza gelmişler, sonunda çaresiz ununu elemiş eleğini duvara asmış kurucu başkan, başkan olmak zorunda kalmış.
Hoşça kal, yakında kavuşmak dileğiyle...