Türk futbolunun başına önümüzdeki hafta icazetli bir kişi, Mehmet Ali Aydınlar geliyor. Bu işin sonunun hayırla bitmesini diliyorum, ama ne yazık ki ummuyorum. Endişe duyuyorum. Nedeni belli değil mi? Her şey açık seçik ortada. Aydınlar, ‘aydınlık’ bir günde değil, ‘karanlıklar’ içinde göreve geliyor. Sevgili Abdülkadir Yücelman’ın deyimi ile ‘neymiş’? Özerk futbolumuz, güçlü kişiler ekarte edilerek tek adayla seçime gidiyor. Mehmet Ali Aydınlar çok değerli bir işadamı olabilir. Sağlık alanında güçlü kişiliği acaba futbolumuzu idare edebilir mi, daha ilerilere götürebilir mi? Futbolumuzu tek başına yönetecek değil, yardımcıları ve üyeler pazarlıkla belirlenecek gibi. Hatta bu pazarlığın bittiği de ileri sürülüyor. Kim nereye gelirse gelsin, önemsemiyoruz. Sadece Aydınlar’ın bir sözüne, (Transferlerde yabancı sayısını arttıracağız. Serbest bırakmayı düşünüyorum) takılıp kaldığımızı ve bunun Türk futbolunun ölüm fermanı olduğunu yinelemek istiyoruz. Gerçi Aydınlar dünkü toplantıda bu konuya değinmedi. Ama yabancı hayranlığını voleybolda yaptığı çıkışlarla kanıtladığını belirtmek yerinde olacaktır, diyoruz. Doğrusu Aydınlar’ın, kendisini oraya getiren büyük kulüplerin istekleri dışına zor çıkacağına inanıyoruz.

Futbolumuzda günün son bir olayına değinmek istiyorum. Büyük kulüplerimizden birisi, ünlü bir Portekizli oyuncuyu özel uçakla Türkiye’ye getirdi. Özel uçak Ege sahillerine uçtu ve şimdi bu futbolcu ve manken Rus sevgilisi yine özel yatla sahillerimizde keyiflerine bakıyor. Bu isim Türkiye’ye transfer için mi geliyor? Yoo... Başkan, çevresine gücünü göstermek istiyor. Bu oyuncu için yapılanlar beni yıllar öncesine götürdü. Benim yaşımda olanlar iyi hatırlar. Bir zamanlar Varol Ürkmez adında bir kalecimiz vardı. Ona ‘kedi kaleci’ derlerdi. Gerçekten Varol çok güçlü bir file bekçimizdi. Futbolun zirvesinde iken kendini ‘jet sosyete’nin içinde buldu. Genç kızlar Varol’un yanında olmak için can atıyordu. Varol’un bu hızına engel çıkmadı, üstelik ötelediler. Varol da kendini çadır tiyatrolarında beş penaltı atışına bir sigara mükafatında toz toprak içinde yuvarlanır buldu. Daha sonra da kaybolup gitti. Ne yazık ki Türk futbolundaki görünüm işte böyle. İcazetli. federasyon başkanı ve caka satan kulüp başkanları ile yoluna mehter marşı ile devam edecektir.