Git demek kolay değil

Git demek kolay değil

15.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ne garip bir hayatımız var. İçinde yaşamaktan boğulduğumuz bir ortamda zar zor nefes alırken, bir gün tümüyle keyfi, hukuki makamdan da sadır olsa, hukuka aykırı, adaleti ayaklar altına alan bir karar ile içeri tıkılıyoruz, bir süre sonra yine hukukla ilgili olmayan bir kararla serbest kalınca da seviniyor, bu soluk alınması güç ortamda, kendimizi sanki özgürlüğümüze kavuşmuş gibi hissediyoruz.

Sedef Kabaş’ın rehinelik süresinin dolması üzerine, ekrana yansıyan görüntüleri bu duygularla izledim.

Yalnız Sedef Kabaş’ın kendisi değil, serbest kaldığı için bizler de mutluyduk. Beni ayrıca mutlu eden, olayı izleyenlerin hiçbirinin gözünden kaçmadığını sandığım Sedef Kabaş’ın yılmış, teslim olmuş bir havası olmamasıydı. Kendisini tanıyanları şaşırtmayan bu tavrı ile tutukluluğunun hukuka aykırılığını bir kez daha vurgulayıp, kararın gerekçesi olan “kaçma şüphesine” değinirken şunları söyledi:

- Ben kaçmam! Yarın kaçacak biri olursa...

O da” deyip, kimin kaçacak olduğunu söyleyecek diye yüreğime indi. Elimde olmadan haykırmışım:

- Sakın söyleme!

Belli mi olurdu? Dünyanın bin türlü hali vardı...

***

Ülkemizde her zaman olduğu gibi, bu kez de gündem hızla değişti, kimin kaçacağı tartışması, tıp doktorlarının, haklarının hiçe sayılması, son dece kötü koşullar altında çalışmak, her türlü saldırı tehdidi altında mesleklerini yürütmek zorunda kalmaları, pandeminin doğurduğu tehlikelere karşı yeterli önlemlerin alınmaması, sağlık personelinin esir gibi görülmesi üzerine ortaya çıkan tepkiler ve doktorlarımızın bir bölümünde baş gösteren mesleği bırakma ya da yurtdışına gitme eğilimlerini öne çıkaran açıklamalar bu kez konuyu bırakıp gitme tartışmasına dönüştürdü. Özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Giderlerse gitsinler!” demesi havayı hem gerdi hem de konuyu, “kaçma”dan “gitme”ye dönüştürdü.

Önce bir noktayı belirtmek gerek. Bir iktidar ne zaman, halinden şekvacı olan vatandaşları için “Giderlerse gitsinler!” derse bilin ki onun için sandıkta alarm çanları çalmaya başlamıştır.

Üzerinde durulması gereken bir diğer husus da “Hak yok vazife vardır” köhnemiş düşüncenin geride kaldığı çağımızda demokrasilerde, devletin yurttaştan istemleri olabileceği gibi vatandaşın da devletten istemleri olabilir. Devletin, kamu yaşamının esenliği için teamüllere, yasalara ve anayasalara uygun olan taleplerini yerine getirmek vazifesiyle yükümlü olan birey buna karşılık, kendi güvenliğini, haklarını ve özgürlüklerini korumasını, toplumun çıkarı açısından eğitim alanında vatandaşlar arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını, sağlık alanında vatandaşların hepsinin bu hizmetlere eşit biçimde ulaşmasının yaşama geçirilmesini devletten talep edebilir.

***

Çağımızda birey devlet için değil, devlet vatandaş için vardır. Bireyin devlet için var olduğu sistemler faşist yönetimlerdir ki günümüzde devirlerini tamamlamışlardır.

Hatta insanlığın gelişmiş evrelerinde, vatandaş, devletten kendine iş bulmasını, istemek hakkına da sahiptir. Devlet aynı zamanda vatandaşın işinin, üretiminin aksamasına yol açacak etkenlerin ortadan kaldırılmasını da engellemek zorundadır, yurttaş bu alanda da devletten talepte bulunabilir. Devletin bu durumda ona, “Beğenmiyorsan git!” deme hakkı yoktur.

Ulus ve ulus devlet kavramının öncülerinden Ernest Renan, “Bir Ulus Nedir?” adlı çalışmasında şöyle diyordu:

“...Hatta eğer izin verirseniz belirtmek isterim ki bir ulus her gün yenilenen bir plebisittir.

Devletin, vatandaşının bütün çağdaş ve haklı taleplerine “Beğenmiyorsan git arkadaş!” yanıtını verdiği ülkelerde uluslar o plebisit sınavını başarıyla geçemez ve sağlıklı bir ulus toplum oluşturamazlar.

Görülüyor ki “Beğenmiyorsan git!” demek o kadar kolay değil!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023