Arif Kızılyalın

Cumhuriyet etkisi

21 Şubat 2022 Pazartesi

Aslında, hoş karşılanmaz medya mahallesinde, “Biz yazmıştık..” demek...

Gelgelelim, bu kez altını kırmızı kalemle çizerek diyoruz ki “Cumhuriyet yazdı ve geri adım attırdı...”

Hangi konu diyeceksiniz doğal olarak, bunca gündem varken ülkede! Siz değerli okuyucularımız anımsar, cuma günkü “Kendine köprü hediye etti...” manşetimizi...

Aslında basit, yavan, kuru bir haber gibi duruyordu, Biga’yla Gelibolu’yu birbirine bağlayan Çanakkale 1915 Köprüsü’nün açılış tarihinin 18 Mart’tan, 26 Şubat’a alınışı...

Haber yazıişlerinde tartışılırken, 26 Şubat’ın, aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaş günü olduğu ortaya çıktı.

Belli ki, birileri, Cumhurbaşkanı’na şirin gözükme adına, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin önemini rafa kaldırıp yeni köprünün açılışını üç hafta geriye çekmek istemiş, hatta işin bürokrasi tarafını da halletmişti. Davetliler bile belliydi hatta!

Ta ki Cumhuriyet, açılış tarihinin “bile isteye” Erdoğan’ın yaş gününe denk getirildiğini, böylelikle, köprünün mecazi anlamda da olsa Cumhurbaşkanı’na bir tür hediye olacağını yazana dek.

Sağ olsun, başta FOX TV’den İsmail Küçükkaya olmak üzere, cesur televizyoncu dostlarımız haberin arkasından gitti, kamuoyu oluştu ve Cumhurbaşkanı da “Vatandaşların isteği doğrultusunda..” diye başlayan bir Twitter mesajı ile köprü açılışının, tarihinin yeniden 18 Mart’a alındığını açıkladı...

DİRENİŞİN GÜCÜ

Dönersek ülke gündemine; cayır cayır yanıyoruz ekonomik kriz nedeniyle. Kuryelerin başlattığı direniş tüm alanlara yayılıyor. Artık işten çıkarılan emekçi, “küsüp” evine dönmüyor, gidiyor, patronunun konutunun önüne, onurluca direniyor ve kazanıyor. Eline faturayı alan sokağa çıkıyor; emekli, TÜİK’in kapısına dayanıp “Enflasyon yalancıları” diye hesap soruyor. Eğer, sermaye hakça paylaşım konusunda ortayı bulamazsa, üretim ve sonrasındaki zincir sektörler durur. Burada en ufak işletmeden en büyüğüne tüm sermaye, şapkasını önüne koyup düşünmeli. Çünkü, direnişin, hele örgütlü hak arayışının önünde kimse duramaz; iktidar dahil.

O yüzden Saray da yeni formüller yaratmalı çıkış için. Yandaş kanallardaki yorumcuların, “İktidar KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirdi daha ne yapsın” yorumlarına kanmayın. Cumhurbaşkanı’nın, “büyük müjde” diye duyurduğu yüzde 7’lik KDV indirimi, sadece açlıkla boğuşan yurttaşın hakkını savunur(muş) gibi yapmaktır.

11’Lİ İTTİKAFIN ADAYI KİM?

Ve 6’lı zirve konusu; CHP’nin ev sahipliğinde altı siyasi partinin lideri yuvarlak masa etrafında bir araya gelip birlik mesajı verdi. Aynı zamanda da 28 Şubat’ta ittifakın konu başlıklarının duyurulacağını da açıkladı CHP, İYİ Parti, SP, DEVA, Gelecek Partisi ve DP liderleri.

Peki, diğer siyasi oluşumların durumu ne olacak? Örneğin HDP 6’lı ittifakın neresinde? Keza, Türkiye İşçi Partisi, Demokratik Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi, Liberal Demokrat Parti hangi cephede?

Geçenlerde DSP lideri Önder Aksakal ile konuştum, ardından Liberal Demokrat Parti’nin önceki başkanı Cem Toker, Sol Parti’den Alper Taş ve son olarak da TKP’nin konsey yöneticisi Aydemir Güler’le yolum kesişti. Yukarıda adı geçen tüm partilerin bir duruşu var. Şu an, “şuradayız..” demiyorlar ama yüz yüze görüştüğüm tüm isimlerin neredeyse hepsi, “Cumhur İttifakı”nın yanından bile geçmeyeceklerini ifade ediyorlar. Bu bloka, ciddi bir oy potansiyeli olan HDP’yi ve diğer oluşumları da eklerseniz, seçimin sonucunu çok rahatlıkla kestirebilirsiniz!

Elbette burada Erdoğan’ın karşısına kimin çıkacağı konusu önemli. Şu an Millet İttifakı’nda Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu adları ön planda. Kemal Bey, özellikle yerel seçimde yakaladığı kadro mühendisliğinin getirisi ile umut haline gelmiş durumda. Keza, İstanbul’u 25 yıl aradan sonra, “çoklu ittifakla” kazanan İmamoğlu da uzun soluklu bir yürüyüş içinde. Ama bilinen bir gerçek var ki Söğütözü’ndeki kararı verecek ekip, adayı belirlerken sahadan gelecek anketlere göre seçim yapacaktır; bunun da güvencesi Kemal Bey’in ta kendisidir!

Geçen hafta içinde Cumhuriyet yazarları Öztin Akgüç ve Işık Kansu’nun yazıları, aslında Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayı ismen olmasa da cismen tarif etti. Kiminin hoşuna gitti, kiminin gitmedi ama Kansu da Akgüç de aslında bir yol haritası çizdi. 

Sözün özü; sadece 6 değil, yukarıdaki 11 ve fazlası siyasi partinin en azından 2. turda oyunu alacak “ittifak” adayı ya bu ülkenin 13. cumhurbaşkanı olacaktır ya da Türkiye Cumhuriyeti, başka bir yere evrilecektir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sadece 3 puan değil 6 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları