Arif Kızılyalın

Kadınların en sert smacı!

07 Nisan 2018 Cumartesi

Seyir zevki açısından bakıldığında salon sporlarının en güzel hareketlerindendir smaç...
Voleybolda yerden hızla yükselip topun üstüne bileği kapatarak yapılan vuruş diye anlatılır bilmeyene. Eğer pasör iyi pas atmış ve rakip bloğa geç çıkmışsa direkt sayıdır, kurtuluşu olmaz...
Basketbolda ise biraz daha şova yöneliktir smaç kavramı... 1970’li yıllara kadar yasak olan, daha sonra işin seyir boyutu ön plana çıkınca serbest bırakılan bir sayı şekli diye tanımlanır. Genelde takımın uzunları topu alıp, potayı dağıtma pahasına topu çembere basar ve takımının hanesine puanı yazdırır...
Her iki branşta da tüm vücudun bel kısmından gelen estetik destekle gerçekleştirilen bir beceri işi harekettir...
Evet, basketbolda da voleybolda da geçen hafta boyunca kızlarımızdan birbirinden güzel smaçlar izledik.
Galatasaray’ı, Yakın Doğu’su, Eczacısı, Vakıf’ı, Bursa’sı zafer üstüne zafer yaşattı Türkiye’ye...
Hatta bazı finaller ucu ucuna geldi. Solukları tutup izledik son saniyeleri, son sayıları...
Gelgelelim bu ‘zafer altılısı’ toplumun ağırlıklı ama sessiz kesimi için bir başka güzeldi. Hepimiz sevinmiştik kadınlar ise, “İşte bu kadar..” diye haykırmıştı..
Çünkü...
Çalışma dünyasında erkek meslektaşlarına göre “az maaş” biçilen onlardı...
Kariyer şansları daha az olan grubu da onlar oluşturuyordu Türkiye coğrafyasında... Siyasi parti yapılanmasında, “kota” ile kendilerine yer bulanlar da onlardı, tacizi, tarizi, her an eşi, sevgilisi tarafından öldürülme korkusu yaşayanlar da... Hatta bindiği minibüste işkenceyle yaşama veda etmek de yazgılarıydı...
Geçenlerde TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın gözü önünde Meclis çatısı altında sergilenen 18 Mart Tiyatro etkinliğinde apar topar sahneden indirilenler de bizim coğrafyanın kadınlarıydı.
Şaka değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ‘AKP’ hegemonyasındaki bölümünde “İnin sahneden size yer yok..” denmişti kadınlara... Ama şimdi 100’e yakın kızımız, ülkenin bu ayrımcı zihniyetine “smacın en güzelini” bastı..
Ve emin olun, bu finallerin en azından bir bölümü şampiyonluklarla taçlanacak...
Çünkü, Eczacılı Büşra, Galatasaraylı Neslihan, Işıl, Vakıfbanklı Gözde, Yakın Doğu’dan Cansu, Bursa’dan Nilay biliyorlar ki boyunlarına takacakları madalyalar, omuzlayacakları kupalar sadece spor sahaları için değil 7’den 70’e tüm Türkiyeli kadınlar için farklı bir anlam taşıyacak...
O yüzden gelin bu kızlarımızı destekleyelim avuçlarımız kızarana kadar... Ç
ünkü onlar modern çağın Bacıbeyi’dir, Kara Fatma’sıdır, Gördesli Makbule’sidir, Halide Edib’idir. Bir direnişin, kadın haykırışının sessiz çığlığıdır kızlarımızın gerçekleştirdiği sportif başarı...
Ve Sayın İsmail Kahraman’a da buradan bir çağrı; gelin şu kızlara salonda destek verin... Göstermelik, hatta zoraki olsa bile gelin alkışlayın Eczacı’yı, Galatasaray’ı, Vakıf’ı, Bursa’yı, Yakın Doğu’yu...
Ama biliyoruz gelmezsiniz...
Sonra takımlardan biri şampiyon olur, sahaya davet edilirsiniz mazallah kızların arasına, fotoğraflarınız yayımlanır boy boy..
Sonra ne dersiniz, sizin takıma!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hesap tutmadı 12 Aralık 2024
Al sana gençlik! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları