Ne bekliyordunuz?
Al gülüm-ver gülüm oynayan 22 futbolcu mu?
Düşene el uzatan kaptanlar mı?
İstemeden faul yaptığı için pişmanlık duyup rakibini yerden kaldıran centilmenler mi?
Dostça bir derbi mi?
Çok beklersiniz.
Eğer iki camianın reisleri (yani başkanları) maça 3 gün kala birbirine girer, o yetmemiş gibi asbaşkanları son 24 saatte demeç savaşını ateşlerlerlerse futbolcular da birbirinin gırtlağına çöker.
O yüzden kimse kızmasıın, sahadakiler de modaya uydu.
Elbette Emre’nin yeni bir kreasyona imza atıp rakibin kenar yönetimine, “f.. off” demesi de ‘kavgaların derbisinin’ zirvesi oldu... Demek ki Cumhuriyet bir gün önceden maçın nabzını iyi tutmuş olsa gerek pazar günü yani dün okurlarının karşısına bu başlıkla çıktı; KAVGALARIN DERBİSİ! Sahaya dönersek; F.Bahçe belli ki kafaca daha hazırdı. Daha doğrusu bir tür futbol savaşına çıktıklarının bilincinde gibiydiler, rakibi faüle zorlayan ikiye birler yaptılar, en önemlisi de ilk düdükle birlikte topu önde tuttular. Beşiktaş kendi sahasında deplasman takımı gibi oynadı. Yanılmıyorsam sadece 1-0 geriye düştükten sonra 1-2 dakika rakibi boğmak istediler ama onda da Volkan ve Bekir iyi direndi. Gole gelince, ‘çakma sağ bek’ Necip’in bu tip hatalar yapacağını hesaplamış olsa gerek İsmail Kartal, solbek Caner’le Alper’i o çizgide oynattı. Hem golü o kanattan getirilen topla buldu F.Bahçe hem de rakibin 10 kişi kalmasını sağlayan sarı kartlar o kenardaki faullere çıktı. Demek ki Kartal doğru yaptı diyecektik ki Caner - Hasan değişikliği hevesimizi kursağımızda bıraktı. Gerçi İsmail hocanın sonraki mecburi Emre - Sow değişikliği istenen verimi verecek ve F.Bahçe maçı kopartan golü Senegalli ile bulacaktı.
Evet, 2-0 alkışlanacak bir skor; notlarımızda Bülent Yıldırım’ın hataları, Beşiktaş’ın verilmeyen bir penaltısı ön plana çıkıyor ama inanın bu hatalar maçı bir taraftan alıp ötekine vermedi, hak eden kazandı...