Arif Kızılyalın

Spor Bakanlığı kapanıyor mu?

25 Mayıs 2018 Cuma

Türkiye tarihi bir seçime yürüyor. Bir tarafta demorkrasiyi savunanlar var, öte yandakiler ‘tek adam’ ısrarındalar...
Anlaşılan o ki 16 Nisan’ın bir tür rövanşı olacak...
Eğer..
Ve eğer, demokrasi kaybeder, ülke ‘tek elden’ yönetilmeye başlanırsa Türkiye köklü değişikliklere uğrayacak.
Ve ne yazık ki bu değişiklikten spor dünyası da payını alacak.
Diyeceksiniz ki, “2002’den beri spor zaten AKP’nin arka bahçesi, her şey değişti, daha ne!”
Evet, 2002 yılından bu yana spor dünyasında büyük bir yönetimsel erozyon yaşandı. Futbol Federasyonu başta olmak üzere 60 branşın neredeyse tamamı, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü iktidar partisinin “top koşturduğu alan” haline geldi.
Gözünüzü kapayın aradan seçin bir federasyon, yönetiminde mutlaka AKP’nin ilçe teşkilatından gelen birileri vardır, ya da AKP’li belediyelerin başkan yardımcıları oturuyordur makam koltuklarında... Sporcuları saymıyorum, geçen referendumdan beri Saray’ın kapısında ‘yağ’ kuyruğundalar!
Gelgelelim 24 Haziran’da veya 8 Temmuz’da Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı makamına kâğıt üzerindeki yetkilerle donanmış olarak oturursa, işte o zaman vay sporun haline...
Nasıl mı?
Efendim, uzunca bir zamandır dedikodu vardı, Gençlik Spor Bakanlığı, yeni hükümet sisteminde yer almayacak diye. Ankara’daki arkadaşlar doğruladı. Gerçekten de ‘bizim’ Bakanlık dağılacakmış. Bakanlığın Gençlik bölümü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na gidecek, spor ise doğrudan Saray’a, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanacak dediler. Böylelikle Saray’dan onay alan herkes Türk sporunda yakaladığı çeşmenin başına geçebilecek.
İnşallah dedikodudur. Asılsız iddiadır bu yazdıklarım..
Ancak görünen o ki, sporu şahsi bekası için önemseyen Sayın Erdoğan, koltuğa oturur oturmaz düğmeye basar. O yüzden Sayın Muharrem İnce, Sayın Meral Akşener, Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Temel Karamollaoğlu ve Sayın D. Perinçek’e çağrı, meydanlarda “Sporu sana yönettirmeyeceğiz” deyin ki en azından iş yüzde 49.9 bandına gelirse son düzlükte yarış kaybetmeyin! Çünkü spor Türkiye’de inanç gibidir. Hele ülkenin başına BaşakşehirFK gibi bir proje sarılmışken, inanın çok oy alırsınız sporculardan!

***

Konu siyasetten açıldı, geçenlerde Beşiktaş kongre üyesi bir dostum, Siyah-Beyazlı ailenin kulüpten ihraç etmek istediği TFF Başkanı ve kulüp eski başkanlarından Yıldırım Demirören’in nasıl kurtulduğunu anlattı. Anımsarsınız, Beşiktaş kupadan ihraç edilince, üyeler imza toplayıp Demirören ve 5 Beşiktaşlı TFF üyesinin kulüpten ihracını istemişti. Konu önce Divan Kurulu’nda gündeme geldi. O toplantıda, gelen dilekçeyi inceleyen Beşiktaş yöneticisi Ahmet Nur Çebi, arkadaşlarına dönüp, * “Bu yönetimin işi değil, kararı Genel Kurul versin” dedi. Aradan kısa bir süre sonra şans o ki, Beşiktaş Genel Kurulu toplandı. 500 imzalı ihraç talebi Divan’a sunuldu, herkes oylamaya geçilecek sanırken, Başkan Fikret Orman, “Bu genel kurulun değil, yönetimin işi, bize bırakın” dedi, Demirören de kulüp ihracından kurtuldu...
Ne dersiniz, Fikret Orman’ın iyiliği mi tuttu, yoksa ‘hatırlı’ birileri devreye mi gerdi? Karar da yorum da sizin. Ama iş buram buram siyaset kokuyor!
* Bu konuşmalar Divan kayıtlarında mevcut.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hesap tutmadı 12 Aralık 2024
Al sana gençlik! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları