Vakti zamanında eski bir TFF Başkanı ile sohbet ediyorduk; federasyonun başarı kriterleri üzerine.
“MHK’yi (Merkez Hakem Komitesi) iyi kur, ceza kurulu (PFDK) vicdanlı olsun, gerisi kendiliğinden gelecektir” dedi...
Haklıydı da. TFF’de asıl yükü omuzlayanlar Başkan ve yönetim değil, icra kurullarıyla, profesyonel kadrolardır.
Bu bağlamda, her federasyon 4 yıl boyunca birlikte çalışacağı MHK, PFDK, Tahkim ve Hukuk Kurulu’nu çok iyi belirlemelidir...
Gel gelelim, Nihat Özdemir ve ekibinin göreve ‘getirilişinin’ üzerinden 15-16 gün geçmesine karşın, icra kurullarının hiçbiri oluşturulamadı. Sadece yönetim kendi içinde görev dağılımı yaptı o kadar...
Yönetmeliğe göre söz konusu kurulların görev süreleri Hüsnü Güreli dönemi ile bittiği için de şu an, futbolda harp çıksa, ceza verecek mekanizma yok.
Peki, Nihat Özdemir niçin MHK, PFDK, Tahkim ve Hukuk Kurulu’nu oluşturmuyor?
“Aday çıkmıyor” diyenlere ufak bir anımsatma, hakem komitesi için şimdiki kurulun içinden 2 kişi dahil, en az 5 isim aportta bekliyor. Keza, ceza ve tahkim için de futbol meraklısı hukukçularla, kulüplerin desteğini alan en az 20 kişi sayarım size.
Bu bağlamda Nihat Özdemir’in kurulları açıklayamamasının nedeni 23 Haziran’daki İBB Başkanlığı seçimleridir. Belli ki tekrar seçim öncesi Özdemir, kimseyi üzmek istemiyor. Çünkü, biliyor ki mevcut yönetim kurulu zaten AKP’nin merkezi gibiyken, kurullara atayacağı iktidar partisi bağlantılı isimler seçim öncesi ciddi bir tartışma ortamı yaratabilir. “En iyisi 23 Haziran sonrası” diye düşünmüş olmalı Nihat Özdemir. Kurullara atanacak kişilere gelince; MHK’ye büyük olasılıkla şimdiki yönetimden bir isim getirilecek. Çünkü, 15 Temmuz öncesinin başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nun geri dönüşü zor. Söylentilere göre favori Sabri Çelik, plase Mustafa Çulcu.
Diğer icra makamlarına gelirsek; genelde adalet dengesinin şaştığı PFDK ve Tahkim’de Özdemir’in “Kulüplerin isteklerine kulak tıkayıp bir liste belirleyeceğiz” dediği biliniyor. Bu iki tarafı keskin bıçak bir duruş. Çünkü, kulüplerin desteğini alıp kurula giren üye, kendisini camiasına borçlu gibi hissettiği için, hakkaniyet esasından uzaklaşabiliyor. Kulüplerin talebi dışında kurullara girenlerin ise siyaset destekli olma ihtimali yüksek, ki bu durum çok daha rahatsız edici. Örneğin, iktidarın ricası ile hukuk kuruluna giren bir üye, yarın öbürgün esecek ters bir rüzgâr doğrultusunda, tribünlerdeki “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” sloganlarını ceza kuruluna sevk edebilir, dosya ‘ehil’ ellerden geldiği için de PFDK cezayı basar, Tahkim onaylar. Buyurun size TBMM önergelerinin - doğal olarak - havada uçuşacağı bir senaryo...
O yüzden Sayın Özdemir’e naçizane öneri; en azından kurulları Türkiye mozaiğine göre düzenleyin. İktidarın su yolunda listeler oluşturmayın; geri dönüşü pek kolay olmaz, mazallah 23 Haziran’da Beştepe’nin istediği bir sonuç alınamazsa hele vay TFF’nin haline!