Ahtapot
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Ahtapot

21.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Dilimizde hayvan sözcüğüne olumsuz anlam yükleyerek, kimi kez küfür olarak kullandığımız için bu şirin varlığa hayvan demeye dilim varmıyor. Aslında bu sözcük olumsuz anlamından temizlenmedikçe insan dışındaki canlıları adlandırmak için başka bir sözcük bulunmalı diye düşüyorum.

Yaratık sözünde de aşağılamaya yakın bir anlam kayması duyumsuyorum. Bu nedenle varlık sözcüğü kullanmayı uygun gördüm.

Yavru ahtapotların sığ sularda çocuklarla şakalaştığına tanık oldum.

Başkaca gözlemlerim, işittiklerim, özellikle de “Benim Ahtapot Öğretmenim” belgeseli başta olmak üzere bu neredeyse bilge varlıklar konusunda başka belgeseller, bana onların dünyasını yakından tanıttı.

***

Bu ahtapot konusu nereden çıktı diye düşünenler olabileceği gibi, birkaç gün önce AKP genel başkanının herhalde hayalinin ürünü bir suç örgütünü, kolları bütün ülkeye uzanmış bir ahtapota benzettiğini bilenler, konunun nereden çıktığını anlayacaklardır. Ahtapot adlı bu şirin oldukları kadar zararsız varlıklar ne yapalım ki her yöne uzanan kolları nedeniyle olsa gerek, korkulası yaratıklar olarak da algılanıp betimleniyor. Nitekim kendisinin ve başkanı olduğu partinin karşısında yer alan herkesi ahtapot diye adlandırmakla yetinmeyip ortadan kaldırmakla tehdit eden bu parti başkanının sözleri bana, uzak bir çağrışımla da olsa yıllar önceki bir yazımı anımsattı ve belleğimi zorlayarak küçük bir araştırmayla 5 Şubat 2005’te gazetemizdeki köşemde yayımlanan, daha sonra Sivil Darbe adlı kitabımda yer alan Bin Kollu Ahtapot adlı yazımı bulup çıkardım.

***

Söz konusu yazı, kapatılan İzmit SEKA kâğıt fabrikasının işçileriyle dayanışma için bir eylemci arkadaş topluluğuyla İzmit’e giderken, o dönemde 25 yıllık SEKA işçisi Necati Altıntoprak’la yaptığım konuşmadan, daha doğrusu çoğunlukla onun anlattıklarından oluşuyor. Böylece, SEKA İzmit hıyanetinden önce yine SEKA’nın Dalaman işletmesinin MOPAK adlı bir kuruluşa satıldığını, 600 selüloz işçisinin yarıya yakınının işsiz kaldığını öğreniyorum. Bütün bunların sonucunda, 6 bin üyeli selüloz iş sendikası üye kaybı nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. (Yazıyı yazarken internete baktım. Selüloz-İş yine 6 bine yakın üyesiyle sapasağlam ayakta. Fakat 2005’ten bugüne geçen 20 yılda üye sayısının artmamış oluşu kuşkusuz yine fabrikaların kapatılmış ya da satılmış olması sonucunda işçilerin işsiz kalmasıyla ilgilidir.)

***

1990 başlarından bugünlere şiirlerimi okuyarak, konuşmalar yaparak ülkemizi karış karış dolaşıyorum. Gittiğim hemen her yerde kapısına kilit vurulan fabrikaların hazin görünümleriyle buna bağlı olarak gittikçe kitleselleşen işsizlik ve artan yoksullaşma gerçekleriyle karşılaşıyorum.

Ahtapota dönelim. Ülkeyi bu duruma getirenler ve bu yolda ısrarla devam etmekte olanlar, demokratik hakların kökünü bütünüyle kazımak için hayali ahtapotlar uyduracaklarına bir zahmet aynaya bakmalılar.

İlgili Konular: #AKP #ahtapot