Erdoğan neden aday olamaz
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Erdoğan neden aday olamaz

26.01.2023 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Okullar bitiyor. Yüksek lisans, doktora yapılıyor. Akademi basamakları tırmanılıyor. Bu sırada bir sürü yayın yapılıyor. Dünyanın en az okunan eserleri hangisi derseniz, tartışmasız akademik yayınlar derim. Çoğunluğunu sadece editörleri okuyor. Toplumdan ve dünyadan kopmuş üniversite, hiçbir soruna dokunmayan koca bir söz yığını üretiyor.

Aksi örnek yok mu, elbette var. Zaten bugünkü konumuz da o…

1965’ten beri yayında olan Mülkiye Dergisi, zaman zaman tartışma yazıları da yayımlıyor. Son sayısında, tam da aradığımız meseleye dair 33 sayfalık ilginç bir makale yayımladı. Kemal Başak imzalı yazının başlığı şu: "Anayasa’nın İki Defadan Fazla Cumhurbaşkanı Seçilememe Kuralı Üzerine”

Evet, tahmin ettiğiniz gibi makale Erdoğan’ın bir kez daha aday olma imkanı olup olmadığını araştırıyor. Peki Kemal Başak kiminle tartışıyor derseniz, yanıtı var:

Meclis Başkanı Mustafa Şentop’la. Zira Şentop, Erdoğan’ın yeniden seçilmesine destek olmak için geçen yıl Türkiye Adalet Akademisi Dergisi’nde bir makale yayımladı. İşte Kemal Başak’ın anlattıkları, Şentop’un bütün dayanaklarının altındaki halıyı çekiyor.

"ÖNCEKİ SAYILMAZ" TEZİ

Anayasa ile oyun olmaz. Anayasa’nın etrafından dolaşılmaz. Anayasa temel bir metindir. Gömleğin üst cebinde taşınır. Herkesçe anlaşılır, açıktır. 101. maddesinde şu yazıyor: “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.”

Üstelik bu madde, 2007 yılındaki değişiklikten beri böyle olduğu halde, Erdoğan iki kez cumhurbaşkanı olduğunu kabul etmiyor. Kendisini resmi olarak, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı" diye tanıtıyor. Haliyle savunmasını, "2017 referandumundan önceki sayılmaz" diyerek yapıyor.

Nitekim Mustafa Şentop da çalışmasında, 2017 öncesindeki Cumhurbaşkanı kavramıyla, sonrasının aynı olmadığı tezine dayanıyor. 40 sayfalık makalesi de özetle bunu ispatlamaya çalışıyor.

ESKİ CUMHURBAŞKANLARI NE OLACAK?

Peki Kemal Başak buna nasıl yanıt veriyor?

-Başak, Anayasa’da Cumhurbaşkanı ile ilgili maddeleri inceliyor. Hiçbir yerde, "yenisi Cumhurbaşkanı eskisi değil" ayrımı yapmadığı için Şentop’un tezini kabul ederseniz, Anayasa içinden çıkılmaz hale geliyor. Örneğin, eski-yeni bütün Cumhurbaşkanlarının cezai sorumluluğu Anayasa’da yazıyor. Cumhurbaşkanı’nın nasıl yargılanacağı ve AYM’nin Yüce Divan görevi Anayasa’da anlatılıyor. Gelgelelim Erdoğan’ı seçtirmek için, 2017’den önceki Cumhurbaşkanlarını Anayasa dışına iterseniz, bir anlamda Cumhurbaşkanı saymazsanız durum tuhaflaşıyor.

-Mustafa Şentop’un, Erdoğan’ı aday yapabilmek için başvurduğu yollardan biri de Cumhurbaşkanlığı kanunun yapılma tekniği. Şentop, Cumhurbaşkanlığı’nı tanımlayan 101. maddenin bütünüyle değiştirilmesinden hareketle, özetle "eskisi sayılmaz" diyor. Kemal Başak, daha önce yapılan başka Anayasa değişiklilerine dayanarak, bunun geçerli bir argüman olmadığını göstermiş ve şu sonuca varmış:

"Hüküm açıkken madde metninde hükümet sistemindeki değişikliğe bağlı bir unvan farklılaştırması yapılmamışken (örneğin,'Cumhurbaşkanı' ibaresi yerine 'Başkan' ya da 'Devlet Başkanı' ibaresinin kullanılması gibi) ve geçici bir madde ile özel bir hüküm ihdası yoluna gidilmemişken 6771 sayılı Kanun’daki kanun tekniği tercihinden, somut hükmün kapsamını sınırlayacak içerikte dayanaklar bulma çabasının hukuken geçerli bir argüman oluşturmadığını kabul etmek gerekir."

NE GEREKÇEDE NE RAPORDA YOK

-Şentop’un bir başka dayanağı, Cumhurbaşkanlığı değişikliğine neden olan kanunun gerekçesi. Bilindiği gibi kanunlar, kendilerini hazırlayan iradenin maksadını yansıtan gerekçelerle birlikte sunuluyor. Şentop, bu gerekçe incelendiğinde Cumhurbaşkanı kavramına yeni manalar yüklendiğini söyleyerek Erdoğan’ın eski Cumhurbaşkanlığı’nı saymıyor. Kemal Başak ise tam tersi fikirde. Değişiklik maddelerini tek tek inceleyen Başak, şu sonuca varmış:

"6771 sayılı kanuna kaynaklık eden kanun teklifinin imza sahiplerinin ya da hazırlayıcılarının, değişiklik yapılırken korunan Anayasa hükümleri hususunda sistemli ve tutarlı bir duyarlılık taşımadıkları, böyle bir duyarlılık taşıyorlarsa da bunu kanun teklifinin gerekçesine tutarlı bir şekilde yansıtamadıkları görülmektedir."

-Şentop’un son dayanağı ise, değişikliği hazırlayan Anayasa Komisyonu’nun raporu. Bir Anayasa maddesini anlamak için dönüp komisyon raporunu okumak gerekir mi? Nitekim Kemal Başak da şunu söylemiş: "Anayasa’nın ikiden fazla kez Cumhurbaşkanı seçilmeyi yasaklayan hükmünün yorumu için Anayasa Komisyonu raporuna başvurma gereksinimi olup olmadığını tartışmayı uygulamacılara bırakıyoruz."

Böyle bir şeye gerek duymak için Anayasa’da ne dediğinin anlaşılamıyor olması gerekir. Oysa Anayasa metni oldukça açık bir metindir. Eğer sahiden anlaşılmıyorsa, yasayı yapanlar hatalı bir metin yapmışlar demektir.

Yine de Kemal Başak, Şentop’un dediği yöntemi izlemiş. Komisyon raporunu okumuş. Bu konuda "komisyon görüşü" diye bir şeyin olmadığı sonucuna varmış:

"Dolayısıyla burada söz konusu olan durum, komisyon iradesini yansıtmayan, fakat Komisyon Başkanı’nın görüşünü yansıttığı anlaşılan bir metnin (Komisyon, sorunu tartışmadığı ve oylama ile karara bağlamadığı için bu bağlamda bir iradesinin varlığından söz etmek mümkün değildir) komisyonun iradesiymiş gibi komisyon raporuna eklenmesinden ibarettir. Bu türden bir metnin, ‘kanun koyucunun iradesi’ olarak nitelenmesinin olanaksızlığı bir tarafa kanun koyucunun iradesinin araştırılması bağlamında bir referans kaynağı bile olamayacağı açıktır."

MUHALEFETE VERİ SUNUYOR

Mustafa Şentop ve ona karşı Kemal Başak’ın yazdığı iki uzun makaleyi özetlemeye çalıştım. Başta CHP olmak üzere muhalefetin bir kanadı Erdoğan’ın açık anayasa hükmüne aykırı adaylığına itiraz etmiyor. Buna karşın bir kesim ise, Erdoğan’ın aday olamayacağını tezini YSK’ye taşıyacak.

AKP buna, Mustafa Şentop’un öne sürdüğü görüşlerle karşılık verecek. Savunusu 2017 öncesi ve sonrasında, Cumhurbaşkanlığı kavramının iki farklı içeriğe denk düştüğü şeklinde olacak. Bunun için kanunun yapılma tekniğinden komisyon raporlarına kadar farklı dayanaklar sunacak.

İşte buna cevap veren Kemal Başak’ın makalesi, Şentop’un bütün tezlerini doğal olarak Erdoğan’ın yeniden aday olabileceği görüşünü net bir şekilde çürütüyor. YSK dikkate alır ya da almaz… Ancak Başak’ın somutladığı gerekçeler, Erdoğan’ın adaylığının gayri meşru olduğunu anlatmak için muhalefete önemli bir veri sunuyor.

Bir suçun işlenmesine engel olamayabilirsin. Ancak ona kayıtsız kalmak, tanığın kendisini de çürütmez mi? Çığlık atmak, başkasından çok kendimiz içindir.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025