'Tayyip'e sor' davası
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

'Tayyip'e sor' davası

23.09.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Zorbalar özgürlüğü yalnız kendileri için ister. Oysa özgürlüğü zorbalığa direnenler hak eder.

Cumhurbaşkanı, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi’ni açtı. Açarken de üniversiteleri ne kadar ilerlettiğini anlattı. Geçen hafta bu köşede hiç de öyle olmadığını söyledim. Dünya akademik özgürlük endekslerini anlatarak, AKP’nin iktidara geldiği Aralık 2003’ten sonra Türk akademisinin 12 Eylül seviyesine gerilediğini anlattım. Türkiye için “Akademik Hürriyet Endeksi” 2003 yılında 0.60 ile zirvede iken Erdoğanlı yılların sonunda 0.06 ile Mısır’ın bile gerisine düşmüştü. O yazıda “(Erdoğan konuşurken) En arkadan biri el kaldırsa, ‘bence öyle değil’ dese başına geleceği biliyoruz” demiştim.

İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki dosyayı görmemiştim. Meğerse “mesela” dediğim olay yaşanmış. Hem de Erdoğan’ın konuştuğu, kurdele kestiği Marmara Üniversitesi’nde.

Şöyle anlatayım…

Bülend Nami Nomer, Marmara Üniversitesi’nde öğretim görevlisiydi. İngilizce iktisat bölümünde 32 yıl boyunca ders anlatmıştı. Öğrencilerine ekonomiyi eğlenceli bir dille öğretiyordu. 21 Ocak 2021’de, siyasal bilgiler fakültesinde, İngilizce Introduction to Economics (Ekonomiye Giriş) dersinde, 20 soruluk test sınavı yaptı. Sorularda birer şık kolay elenmesi için esprili bir dille yazılmıştı.

Buraya kadar bir sorun yok…

Ancak iki sorunun şıkkı kriz yarattı. İlkinde “you want to buy a shoe but it is too expensive for you, what does that mean? (Bir çift ayakkabı almak istiyorsun ancak senin için çok pahalı, bu ne anlama geliyor?)” sorusundaki şıklardan biri “ask this to Tayyip (Tayyip’e sor) idi. Ötekinde ise "In a small closed-to-trade town everyone produces hazel nuts. Whose welfare will increase if the town opens up to free trade. (Ticarete kapalı küçük bir kasabada herkes fındık üretiyor. Kasaba serbest ticarete açılırsa refahı artacak)" cümlesini tamamlayacak, kasabanın hangi durumda kazanacağının sorulduğu şıklardan birinde "Tayyip always wins (Tayyip her zaman kazanır)" yazıyordu.

Öğrencilerden bazıları, “espriyi” beğenip sosyal medyada paylaştı. Sonrası bir Türkiye klasiği… Yandaş medya, “Cumhurbaşkanına sınav sorularında hakaret edildi” şeklinde yayınlara başladı. Marmara Üniversitesi bunun üzerine açıklama yaptı: "Sayın cumhurbaşkanımızın adına yakışıksız bir biçimde gönderme yapıldığı ve öğrenciler üzerinde algı yaratılmaya çalışıldığı iddiaları üzerine adı geçen hakkında derhal idari soruşturma başlatılmıştır." 

Nomer’e “Ya istifa et ya atılacaksın” denildi. Nomer istifa edip emekli oldu. Hakkında yürütülen idari soruşturmada ise "aylıktan kesme cezası" verildi.

Her şey bitti derken…

YARGI DEVREYE GİRDİ

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, olay hakkında soruşturma başlattı. Üniversiteler Kanunu gereği, savcılık önce dosyayı üniversiteye gönderdi. Üniversitede ceza hukukçusu olan öğretim üyesi Zafer İçer, soruşturmacı olarak atandı. İçer, hazırladığı raporda "cumhurbaşkanına hakaret suçu" için "yeterli şüphe var" kanaati bildirdi. Soruşturma kurulu da Nomer hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan ceza yargılamasının başlatılmasına oybirliğiyle karar verdi.

Kurulun hukukçulardan oluştuğunu sanmayın. Biri kimya mühendisi, biri elektrik mühendisi, biri edebiyatçıydı. Hukuki bir karar verdiler.

Dosya Danıştay’a taşındı. Nomer’in avukatı Başar Yaltı, “Tayyip’e sor” ve "Tayyip her zaman kazanır" cümleleri yüzünden yargılanmanın uçukluğunu anlattı:

"‘Tayyip her zaman kazanır’ ifadesi bir suçlama değildir. Hatta bu ifadeden, Cumhurbaşkanı adına bir övünme payı bile çıkartılabilir. Çünkü Cumhurbaşkanı siyasi bir partinin genel başkanıdır ve bugüne kadar yapılan bütün seçimleri kazanmıştır. (…) Cumhurbaşkanının kendisini ekonomist olarak ilan ettiği bir ortamda, ekonomi dersinde sorulan soruların birisinde, cevap şıkkı olarak ‘ask to Tayyip (Tayyip’e sor)’ denilmesinden nasıl bir hakaret sonucu çıkartılabilir ki?"

HAPİSLE YARGILANIYOR

Gelgelelim…

Danıştay da bu talebi reddetti, yargılama başladı. Nomer, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis istemiyle halen yargılanıyor. Perşembe günü yeni duruşması görülecek. 32 yıllık görevi bir ironi yüzünden bitirilen Nomer, mahkemenin kararına göre belki de önümüzdeki günlerde cezaevine girecek.

Ne 27 Mayıs’ta, ne 12 Mart’ta, ne 12 Eylül’de ne 28 Şubat’ta…

"Kenan’a sor" ya da "Süleyman her zaman kazanır" esprisi yapan biri hapisle yargılanmadı. Aksine, Türkiye’de cumhurbaşkanları mizah dergilerine kapak oluyor, televizyonlarda taklit edilerek eleştirilebiliyordu. Erdoğan ise üniversiteleri özgürleştirdiğini iddia ederken, konuştuğu üniversitede özgürlükleri ne hale getirdiğini gösteren trajikomik bir dava herkese gerçeği söylüyordu.

İhbar rejiminin, polis devletinin, emredersin yargısının olduğu yerde üniversitenin arşa çıkmasını elbette beklemiyoruz. Ama bu kadar ayağa düşmesi memleket adına içimizi acıtıyor.

Tırnakları uzun, gözleri kızıl, teri kanlı… İnsanları korkutarak büyüyen zorbanın gülünçlüğü korkuttuklarından korkmasından gelir.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025