Bedri Baykam
Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

2013 Yılına Hoş Geldin Sevgili Yurttaş!

01 Ocak 2013 Salı

2013’e hoş geldin sevgili yurttaş!Seni buraya, tuttuk 1983ten getirttik!..Her ne kadar kanser hâlâ yenilmediyse, taksiler hâlâ uçamıyorsa, Ankaradan Los Angelesa hâlâ üç saniyede ışınlanılamıyorsa, ömrün uzunluğu 157 yıla çıkmadıysa ve hatta ayda tatile gidemiyorsak da her vatandaş henüz yükseköğrenim göremiyor ve milli takım henüz Dünya Futbol Şampiyonu olamadıysa da her şeye rağmen gelecek zamanlarda sizi şaşırtacak epeyi malzememiz var. Bu gerçek ötesi senaryoda, en değişmez görünen şeyler yerinden oynayıp en olmadık kara delikler tarafından yutulup bugüne sunulmuşlar. Görecekleriniz sizi teatral olarak dahi şoka uğratabilir! Bu nedenle size iki hazırlık olarak Xanax vermiş olmamızı mazur görün. Şimdi kemerlerinizi bağlayın ve 2013 Türkiyesini izlemeye çalışın!2013 Türkiyesinde iktidar İslamcılar ve tarikatçılar arasında gergin bir uzlaşmayla paylaşılmış. Birbirini yiyerek yok eden sol kesim iktidarı hâlâ görememiş; TSK kendi varoluş şartlarını, görevlerini toptan imha ederek terk etmiş. Karaoğlan solu birleştirmemeye yemin etmesinin ötesinde, tarikat önderlerine açıkça destek vererek ülkenin dinci gruplara teslim edilmesinin önünü açmış, kendisine geçmişi hatırlaması için adeta yalvarmaya gelen üniversite hocalarını, öncü düşünürleri elinin tersiyle kovalamış. Bu Türkiyede, 1983te Evrenin elini öpmek için kuyruğa giren patronlar ve siyasiler şimdi Başbakan ve Cumhurbaşkanı emriyle kendisini hapse atmak için dava ve suçlama yarışına girmişler. Gazetelerin adı artık medya; patronları başka işlere boğazlarına kadar batmış olduklarından sayfalarını eften püften şeylere ayırıp Cumhuriyet düşmanları hakkında yorum yapmaktan bile korkar hale gelmişler! Onların televizyona çıkardıkları isimler, sinsi Atatürk düşmanlığında yıllarca staj yapmış, üniversitelerde ders vermiş, eli viskili yobazlar. Bu ülkede kadınların yarısı, sanki aniden yeni bir peygamberden emir almışçasına, başlarını lastikli malzemelerle örtüp saçlarını saklamaya, kendi anneannelerinin örtünme stilini zavallı görmeye başlamışlar, neredeyse onları dinden sapmış ilan edecek hale gelmişler. 1983ten günümüze davet ettiğimiz dostumuz gülerek sormuş: Ee, kim yapmış bunları? Demirel mi? Özal mı? Cilalı İbo mu? Sunucu gözlerini kaldırmış, bir durup sonra devam etmiş saymaya: Bu Türkiyede yargı artık bağımsızlığını kaybetmiş, hükümet doğrudan atamalara karışmaya ve Yargıtay, Anayasa Mahkemesi gibi kurumların yöneticilerini kendi belirlemeye başlamış. Devlet Kubilaya yapılan vahşeti görmezden gelmeye başlamış, irtica suç olmaktan çıkarılmış, çünkü tanımlanamıyormuş. Bu Türkiyede tam tersine Kemalizm suç sayılır olmuş ve tutuklu yüzlerce yazar, politikacı ve asker hapisleri doldurmuş. Bölücülerle pazarlık almış başını yürümüş. O ne? Neyin bölücülüğü? Neyi paylaşamamışlardiye sormuş 83’lü. Sunucu bu sefer bakmamış bile: Boşveeer, anlatmak uzun sürer, hem de anlaman kolay değil. Devlet, alkol satan yerlere kısıtlamalar getirip Milli İçki lakaplı rakıya inanılmaz vergiler koymuş, devlet masalarında içki servis edilmez olmuş. Şimdi sıkı dur: Bu Türkiyede, Atatürk anıtlarına çelenk koymak uydurma gerekçelerle yasaklanmış, halkın 29 Ekimi kutlaMAMAsı için polis çeşitli caddeleri halk yürüyemesin diye barikatlarla kapatıyormuş. İnsanlar toplanamasın diye Taksim Meydanı yerle bir edilmiş; kentin her parkına, halka rağmen bir cami yapma yarışına girilmiş.Sunumu izleyen 1983 patentli yurttaşın önce suratı asılmış, sonra sunucunun sözünü kesmiş: Çok mu komik bu kabareniz? 2013te bunlara mı gülecekler? Zeki Alasyanın marifeti mi bu, yoksa Ferhanın mı diye sormuş. Sunucu acı acı gülümsemiş:Orası karışık. Bu zaman makinesi palavralarına kimisi gülüyor, kimisi ağlıyor, kimisi ise hiçbir şey olmamış gibi başını kuma, alışverişe gömerek ot gibi yaşıyor”. “Başka diye sormuş zaman gezgini...Bir tek gençler ve sanatçılar kaldı, bu kirli oyuna doğrudan karşı çıkan... Durdurabilene aşkolsun! Çünkü...” “Yeter diye sözünü kesmiş 83’lü. Ufak at da civcivler yesin! Evrenle yaşadıklarımız o kadar ağır ki sizin abuk mizanseniniz hiç komik gelmedideyince sunucu heyecanlanmış: Yer değiştirelim mi? Ben razıyım!Mutlu yıllar sevgili okurlar! Siz yer değiştirir miydiniz? Yoksa kâbusunuzu mucizevi bir şekilde geri döndürecek asil kan damarlarınızda mevcut mu? Bu yanıt geleceğinizi belirleyecek...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kâbus gibi bir kasım... 28 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları