Sayın Cumhurbaşkanı, hangi Türkiye’yi tasarlıyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanı, hangi Türkiye’yi tasarlıyorsunuz?

07.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Cumhurbaşkanı,

Son zamanlarda yaptığınız kimi yorumlar ve bunlarla ilişkili gördüğüm bazı uygulamalar beni size bu açık mektubu yazmaya itti.

YILIN SON İKİ AYINA YAYILAN İMAJ ÇABALARINIZ

Açık açık “18 yılda fikri iktidarımızı tesis edemedik” diye şikâyet ettiniz. Sonra bu uğurda “fikri iktidar” için yeni bir sanat vakfı kurdunuz ve sözcünüz olarak hareket eden İbrahim Kalın da bu vakfın yönetim kurulunda yer aldı. Hedefiniz “Kadim medeniyetimizin yapıtaşları ve değerleriyle beslenen evrensel bir kültür sanat anlayışından güç alarak eğitim ve üretim odaklı yaklaşımı ile Türkiye’nin kültür-sanat ekonomisine katkı sağlamak” olarak açıklandı. Çevrenizde yalnız siyasi ve maddi güç arayışına girmiş insanlar olduğunda, dünyada saygın bir imaj elde edilemediği gibi, ülkenin içinde de güven oluşamadığı belli oldu. Ardından ikinci bir hamleyle, şahsınız ve Adalet Bakanı Gül’ün, “adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” şeklinde özetlenen çıkışınızla, artık mahkeme kararlarına ve “hukuk devleti”ne saygı gösterileceği yönünde bir umut ışığı yaktınız. Hemen arkasından da yine “AB hamlesi” olarak özetlenen üçüncü bir çıkışla bu “olumlu algı inşası” çabanızı somutlaştırdınız. Sözcünüz Kalın, Brüksel’e giderek AB yetkilileriyle görüştü. AB ve ABD’ye sıcak mesajlar yollayarak geleceğimizi AB’de gördüğünüzü dosta düşmana ilan ettiniz. Arada yaptığınız ağır AB ve Batı karşıtı çıkışla doldurulmuş seçmenlerinizin önemli bir kısmı bunu yadırgasalar da sizin siyasi gelgitlerinize alışık oldukları için fazla üstelemediler. Ardından sıra dördüncü hamlenize geldi. Yılın son birkaç gününde, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri töreninde ise “Beklediğimiz o sanatçı, muhalefetini sosyal medya hesabından savurduğu siyasi polemiklerle değil, kanatlanıp uçurduğu sanatıyla gösterecektir” diyerek “milleti hor görmeyen” sanatçıları beklediğinizi ifade ettiniz. Çok pardon, bir de yine aralık ayında, daha önceki yorumlarınızın aksine Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı saygı ve dikkatle dinlediniz, müziğe verdiğiniz önemden söz ettiniz.

Yine aynı dönemde, size özellikle bir hayvansever olarak teşekkür ederim, engelli bir köpek olan Leblebi’yi yanınıza aldınız, ona eşinizle beraber şefkat gösterdiniz. Buradaki teşekkürümün de hiçbir imalı yanı olmadığından emin olmanızı isterim.

KOYDUĞUNUZ HEDEFLERLE UYUŞMAYAN UYGULAMALAR!

Sayın Cumhurbaşkanı,

Yukarıda, birbirini tamamladığına inandığınız davranışlarınızla, umarım bir gün gerçekten ülkemizi düşünce insanları, sanatçılar ve müzisyenlerle dolu, Batı’nın artık kabul ettiği bir hukuk devletine doğru çekersiniz... diyeceğim ama yaşanan onca çelişkili uygulama beni tam tersine bu konuda ağır şüphelere taşıyor. Sanatçılara ödül dağıtırken kullandığınız ifadeler, bu tereddütlerimi fazlasıyla artırıyor.

Sayın Cumhurbaşkanı, “fikri iktidar”, “Batı’da saygı”, “sanatçılar dünyası ile diyalog” arıyorsanız, o zaman şunları dikkatinize sunmak isterim:

Enis Berberoğlu, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarında mahkemenin kararlarına saygı gösterilmezse; GATA’nın başına, paylaşımlarıyla Cumhuriyetçi saygın insanlarla alay eden tarikatçı bir doktor atanırsa; iktidar yanlısı şeriatçı televizyon kanallarında ölüm listeleri hazırladıklarını ve mahalleleri kana bulayacaklarını söyleyen yobaz kadınlar özgürce cirit atarsa; idam tartışmalarını, her fırsatta “hedef göstererek” başlatanlara şaibeli bir şekilde destek verilirse; kadına şiddet her gün masum insanların canını alırken İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamamak için her türlü bahane ve saptırılmış yorum ortaya sürülürse; bunun yanı sıra sokakta gösteri yaparak hak arayan kadınlarımıza her türlü şiddet gösterilirse; Ayasofya yeniden ibadete açılırken imam açıkça Cumhuriyetin kurucularına beddua okur, aynı imam, “Yılmaz Özdil’in cenazesi camiye sokulmamalıdır” diyen bir Sifil’in “haklı olduğunu” utanmadan söyleyebilir ve bu ağır nefret provokasyonlarına rağmen görevden alınmazsa; bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün anıtına çiçek ve çelenk koymayı bile suç sayan kaymakam veya valiler atanabilirse; ülkenin sanatsal oksijen alabildiği AKM ve Rumeli Hisarı Açık Hava Tiyatrosu hiç kimseyi tatmin etmeyen nedenlerle kapatılmışsa; düz ve Anadolu liseleri zorla ve mantıksız şekilde imam hatip lisesine dönüştürüldüyse; AKP milletvekili Cengiz Aydoğduşeriat bizim hukukumuzdur” diye demeç verebildiyse; ülkenin en aydınlık ve ilerici sayılan üniversitelilerinin başına, iktidarın siyasal yapısında yer almış insanlar büyük tepkilere rağmen rektör olarak atanabildiyse; iktidarı temsil eden iki ortak partinin liderleri sürekli olarak ana muhalefet partisi hakkında ağza alınmayacak sözler sarf ederek bu tarihi partiyi aşağılıyorlarsa, “CHP’nin kökü bereketsizdir” diye çekinmeden halkı kin duygularıyla doldurabiliyorlarsa; ülkede iktidarın görüşünü temsil eden kurumlar, muhalefet görevini yürüten gazetelere karşı akıl almaz kampanyalara girebiliyor, her türlü ceza ve baskıyı devreye sokabiliyorsa; ülkenin en değerli yeşil alanları ve koyları, yerel halkın ve ekoloji derneklerinin bütün uyarılarına rağmen yeni saraylar yapılacak diye iktidara peşkeş çekilebiliyorsa; Necati Doğru ve Emin Çölaşan gibi efsanevi yazarlar hakkında sen FETÖ’cüsün diye içeriksiz davalar gündeme alınabiliyor ve hatta sonuca bağlanabiliyorsa; dünyanın en sevilen havalimanlarından Atatürk Havalimanı isim alerjisi yüzünden milli serveti de yok ederek kullanılamaz hale getirilip zoraki şekilde yeni havaalanı yapılıyorsa; dünyada görülmemiş bir komediyle, televizyonlarda karın deşmek serbestken, içkilerin üstü buzlanabiliyorsa; sanatçı tarifinizde, düşünen insanın egemen güçlerden farklı eleştirel görüşleri dile getirebileceğini yok sayarak, “uslu sanatçı” tarifi yaparsanız; bu ülkede hâlâ sizden farklı düşünen bir Fikri Sağlar’ın görüşleri eleştiri değil, dava konusu olabiliyorsa...

SONUÇ: Sayın Cumhurbaşkanı, daha fazla saymama gerek var mı? Lütfen artık bu durumu görün. Türkiye’de bunlar yaşandığı müddetçe sizlerin “fikri iktidar” kurmanıza uzaktan yakından imkân yok. Sanatçılarla sağlıklı diyalog oluşturmanıza imkân yok. Batı’nın sizi ve yaptıklarınıza saygı duyarak AB’de ülkemize yer açmasına imkân yok. Ve hepsinden önemlisi bu ülkenin insanlarına huzur, mutluluk, dinginlik yok.

Bu nedenle önünüze koyduğunuz umut dolu hedeflere gerçekten ulaşmak istiyorsanız, yeni yapılacak işler listemizde “nelerin olması ve olmaması gerektiğini” yeniden gözden geçirmenizi öneriyorum. Çünkü ülkemizin en çok huzura ihtiyacı var!

Saygılarımla.

Yazarın Son Yazıları

Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025