Trump'lı Dünya
Ceyda Karan
Son Köşe Yazıları

Trump'lı Dünya

16.01.2017 02:35
Güncellenme:
Takip Et:

Amerika’da artık bu hafta ‘dananın kuyruğu kopacak’. Seçilmiş başkan Donald Trump, bir ‘aksilik’ olmazsa Cuma günü yemin ederek görevine başlayacak. Amerikan demokrasisinin 8 Kasım’daki seçimlerden bu yana ‘atlattığı badireler’ düşünülürse, aslına bakarsanız ‘büyük olay’!

Aralık ayından itibaren gündeme birbiriyle bağlantılı iki ‘sızıntı’ damgasını vurdu: Amerikan istihbaratının raporladığı, ana akım medyasında ortaya saçılan Rusya’nın başkanlık seçimini etkilediği iddiasını temel alan ‘siber korsanlık’ skandalı. Ve en son ‘çaresizce’ başvurulduğu anlaşılan Moskova’nın beş senedir Trump’ı ‘şantajla parmağında oynattığı’ iddiaları.

Somut kanıtlara dayanmadığından Amerikan istihbarat toplumunun da ana akım medyanın da itibarını derinden zedeleyen bu vakalar, kurumsal yapıdaki iktidar mücadelesinin derinliğine işaret. Elbette Hillary Clinton’ın yenilgisinin kabullenemediği ve Trump’la ne yapılacağının tam bilinemediğine... ABD’de onyıllardır politika/strateji belgeleri önceden hazır yönetimler düşünülürse durum hakikaten bir tuhaf. Trump bu ortamda işe koyulacak –koyulabilirse-...

***

Amerika’daki tartışmaları takip edenler, talihin azizliği liberal olsun radikal olsun Amerikan solunun kendisini, aralarında neocon’ların da bulunduğu kurumsal yapı ile ‘kader ortaklığı’ içinde bulduğunu görebilir. Amerikan standartlarında had safhada popülist sağcı Trump’ın sol için haklı kaygılar yarattığına şüphe yok. Lakin Barack Obama’nın sekiz sene önce ‘yapabiliriz’ ve ‘değişim’ sloganlarıyla iktidara gelip ‘hiç yapamadıkları’ üzerinden düşünmek yerine, bizatihi sonuçtan hareket etmeleri de düşündürücü.

***

Peki dünya Trump yönetimiyle ne yapacak?

Cumhuriyetçi başkanın kampanya dönemi ve sonrasında dış politika mesajlarıyla kabaca ana çizgisi şöyle özetlenebilir: “Amerika’daki ekonomik gidişatı değiştirmeyi öncelik kılmak. Bu uğurda neoliberal akla/savunma sanayiine bile ‘meydan okumak’. NATO-Transatlantik hattını hafifsemek. Rusya ile ilişkileri normalleştirme ve asıl ekonomik meydan okuma görelin Çin ile kılıçları bilerken, iki ülkenin son yıllarda oluşturduğu ‘mihveri’ de kırmak. Obama’nın feci sonuçlar yaratmış siyasal İslam yatırımına aksi istikamet tutturmak.”

Ancak Trump’ın bizzat kurduğu ekip kafa karıştırıcı. Bunu son olarak Senato’daki onay oturumları ortaya serdi. ‘Rusyacı’ görülen Exxon CEO’su dışişleri bakanı adayı Rex Tillerson, Rusya’yı ‘tehdit’ ilan etti. Çin’i de ‘radikal İslam’la mücadelede değerli’ diye ansa da Güney Çin Denizi’ndeki yapay adacıkları ‘Rusya’nın Kırım’ı işgaline’ benzetip, “Çin’e adaların inşasının durdurulması ve bu adalara erişime izin verilmeyeceğine dair açık sinyal göndereceğiz” dedi. Tillerson 10 binden fazla sivilin öldüğü Yemen’daki Suudi savaşına yardımdan bahsetti.

Çok eleştirilen Ulusal Güvenlik danışmanı adayı Michael Flynn ‘baş Rusyacı’ görülüyor. Tuhaf, zira kendisi zaten 2014’teki emekliliğine dek Amerikan istihbaratının başındaki isimlerden! Şu anda Trump’ın Rusya ile ‘en güçlü bağlantısı’. Siyasal İslam’la ilgili sert çıkışlarına karşın, eski iş bağlantıları itibarıyla tutumu kafa karıştırıcı.

CENTCOM’dan emekli, Irak işgalinedeki icraatlarıyla namlı ‘çılgın köpek’ lakaplı Savunma bakanı adayı James Mattis ise ‘Rusya’yı en tehlikeli’ ilan edip ‘karşı karşıya gelmeye hazırlıklı olmaları gerektiğini’ salık verdi. Nitekim, Trump’a Obama’nın bir mirası da ABD’nin Soğuk Savaş’tan bu yana Doğu Avrupa’ya en büyük yığınağı.

***

Adayların mesajları Senato onayı için kullanılan retorikler midir, bilinmez ancak argümanların Clinton’ınkilerden farkı yok. Oysa Trump’ın mesajları, Rusya ile Nixon’ın Brejnev’le kurduğu türden bir détente tesisi arzuladığına işaret. Nitekim Moskova’nın, casusluk skandalı yüzünden Obama yönetiminin yeni yaptırımlarına uğrayıp 35 diplomatı sınırdışı edildiğinde, ABD’yi kendi hatalarıyla dışlanmış olduğu Suriye sürecindeki müzakerelere davet etmesi de, yatırımlara misilleme yapmaması da Trump’tan hala umut gördüğüne dalalet.

***

Trump, seçtiği ekiple birlikte düşünüldüğünde bana kalırsa –en azından başlangıçta- Kissinger’ın sözünü dinlemek eğilimi sergileyecek. Yani ‘ABD’nin iki güçe (Rusya ile Çin) birden karşı duramayacağını, Rusya’yı seçmesi gerektiği’ yolundaki telkinlerine... Rusya ile artık ortada ideolojik bir rekabet bulunmamasından hareketle gayet de mümkün gibi. Ancak Amerikan hegemonyasının yitip gitmesi refleksinden hareket eden kanat, Trump’ı kolayca ‘neocon savaş politikalarına’ çekebilir. ‘Haklı oldukları’ yan ise Rusya ve Çin’in ‘böl-yönet’ taktiğine kolay kolay gelmeyecekleri.

Her koşulda Rusya ve Çin ile farklı iştigal, Amerika’nın alıştığı hegemonyadan vazgeçecek şekilde davranmasını gerektiriyor. Yani zor dostum, zor... Bu durumda Obama’nın ‘bedavadan’ aldığı Nobel Barış Ödülü’nü anımsayıp, nükleer dahil savaş senaryolarını yabana atmamak lazım.

Yazarın Son Yazıları

ABD’de darbe tehdidi

ABD’de darbe tehdidi

Devamını Oku
07.09.2018
Zaharçenko darbesi

Zaharçenko darbesi

Devamını Oku
05.09.2018
İdlib’den esen fırtına bulutları

İdlib’den esen fırtına bulutları

Devamını Oku
31.08.2018
Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Kapitalizm, ırkçılık ve toprak reformu

Devamını Oku
29.08.2018
Donbass cephesinden

Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...

Devamını Oku
23.08.2018
Trump’ın medya savaşı

Trump’ın medya savaşı

Devamını Oku
17.08.2018
Trump’ın ekonomik savaşı

Trump’ın ekonomik savaşı

Devamını Oku
15.08.2018
Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Parası olanın düdüğü çaldığı dünya

Devamını Oku
10.08.2018
Krizimiz

Krizimiz

Devamını Oku
08.08.2018
Şu Magnitsky

Şu Magnitsky

Devamını Oku
03.08.2018
Donbass damarı

Donbass damarı

Devamını Oku
01.08.2018
İlk dış politika sınavı

İlk dış politika sınavı

Devamını Oku
11.07.2018
Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Avrupa’nın ‘toplama kampları’

Devamını Oku
06.07.2018
Meksika deneyi

Meksika’dan deneyi

Devamını Oku
04.07.2018
Yüzyılın anlaşması

Yüzyılın anlaşması

Devamını Oku
29.06.2018
‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

‘Cepten yediğimiz’ Cumhuriyetimiz ve dünya

Devamını Oku
27.06.2018
‘Medeniyet mültecileri’

‘Medeniyet mültecileri’

Devamını Oku
22.06.2018
ABD ve 24 Haziran tercihi

ABD ve 24 Haziran tercihi

Devamını Oku
20.06.2018
İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

İki zirve: Charlevoix ile Qingdao

Devamını Oku
13.06.2018
Dünya Kupası ve siyaset

Dünya Kupası ve siyaset

Devamını Oku
08.06.2018
Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Çavuşoğlu’nun Menbiç’i...

Devamını Oku
06.06.2018
Yalandan kim ölmüş

Yalandan kim ölmüş

Devamını Oku
01.06.2018
‘İtalya’nın krizi’

‘İtalya’nın krizi’

Devamını Oku
30.05.2018
Tom ve Jerry ile Spike

Tom ve Jerry ile Spike

Devamını Oku
25.05.2018
Irak’ın seçimi

Irak’ın seçimi

Devamını Oku
23.05.2018
Transatlantik’te İran çatlağı

Transatlantik’te İran çatlağı

Devamını Oku
18.05.2018
Filistin’e dair...

Filistin’e dair...

Devamını Oku
16.05.2018
Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Suriye üzerinden İran-İsrail kapışması

Devamını Oku
11.05.2018
İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

İsrail’in yolları Moskova’ya çıkıyor

Devamını Oku
09.05.2018
Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Trump ile Bibi’nin ‘nükleer oyunu’

Devamını Oku
04.05.2018
Kore’lerin barışı

Kore’lerin barışı

Devamını Oku
02.05.2018
Bush - Blair Trump - Macron

Bush - Blair Trump - Macron

Devamını Oku
27.04.2018
Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit

Devamını Oku
25.04.2018
Erivan’da ‘kadife devrim’

Erivan’da ‘kadife devrim’

Devamını Oku
20.04.2018
‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

Devamını Oku
18.04.2018
Akıl yitimi çağı

Akıl yitimi çağı

Devamını Oku
13.04.2018
Guta falı: Hedef Rusya

Guta falı: Hedef Rusya

Devamını Oku
11.04.2018
Suriye’de telaşa mahal yok

Suriye’de telaşa mahal yok

Devamını Oku
06.04.2018
Amerika’nın monarkı

Amerika’nın monarkı

Devamını Oku
04.04.2018
Varna farsı

Varna farsı

Devamını Oku
30.03.2018