Coşkun Özdemir

Dinciler ve Dindarlar

13 Eylül 2012 Perşembe

Böyle bir ayrım boşuna değil. Dinci inandığı İslam dininin yaşamın tüm gösterilerine, tüm alanlarına egemen olmasını isteyen bundan hiç ödün vermeyen kişidir. Köktencidir, inancını tartışmaz.

O tek doğrudur, bundan sapmaları affetmez. Verdiği uğraşlar, karşı koymalar, hatta şiddet ve müdahaleler yasa sınırlarını aşsa bile makbul ve muteberdir, çünkü onları Allah uğrunda yapmaktadır. Bir kutsalın izindedir. Bu yüzden Cumhuriyeti ve kurucularını sevmez. Onlar, milleti Allah’ın yolundan saptırmışlardır. Medeni kanun, kadın erkek eşitliği, kıyafet devrimi İslam karşıtı eylemlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Müslümanlara zulmedildiği iddiası bundan kaynaklanır. O yıllarda insanların dinine, ibadetine değil, dini kuralların toplum yaşamında yer almasına engeller getirilmiş, laiklik uygulaması geçerli kılınmıştır. İşte zulüm dedikleri budur. Bunu laikçilik diye anar. Dincinin isteği kişisel ibadet özgürlüğü değil tüm toplumun din kurallarına göre örgütlenmesi ve kişilerin bunlara kayıtsız koşulsuz itaat etmesidir. Dekolte giyim günahtır.

Dindarlar ise dine saygılı oldukları gibi bilime de saygılıdırlar, uygarlık, çağdaşlık gösterilerine, sanata, resme, müziğe, baleye karşı çıkmazlar. Örtünen ve örtünmeyen kadınları dekolte giyinenleri suçlamazlar. Kendileri içse de içmese de alkol alanları engellemeyi düşünmezler. Alevileri ya da başka bir dinin mensuplarını karalamazlar. Her inanışa ve görüşe karşı hoşgörülüdürler. Kurtuluş Savaşımızı, 23 Nisan’ı, 30 Ağustos’u, Lozan’ı, Atatürk’ü küçümsemek akıllarından geçmez. Gelişmeden, ilerlemeden, haktan, adaletten, eşitlikten yanadırlar. Türkiye’yi, uygarlıktan, sanattan, eşitlikten, adaletten yana, sömürüye karşı, emperyalizmin din ve inançlar üzerinden oynadığı oyunları görebilen vicdan sahibi, bilinçli yurtsever dindarlar aydınlıklara çıkarabilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları