Cüneyt Arcayürek

Asıl Sorunumuz?

30 Kasım 2014 Pazar

Ana muhalefet genel başkanı, yasak kararı için mahkemeye başvuranın Millet Meclisi Başkanı olduğunu söyledi ve Meclis’in haysiyetini koruyacağı yerde iki paralık etti diye, haksız yere Cemil Çiçek’i yerden yere vuran konuşmalar yaptı amma ve lakin ortaya çıktı ki, meğer yasak kararını aldıran başkan değil, komisyonun AKP’li bakanı imiş!
Genel Başkan’ın, Çiçek’e acı veren saldırılar yapmasını, olayın içeriğini ve sorumlularını araştırmadan gazete haberlerine dayanan eleştiriler yapmasını ve tabii bilgi yoksunluğu nedeniyle hayli zor duruma düşmesini önleyecek çevresinde üç beş kişi yok muydu diye hayli eleştirdik.

***

Genel Başkan’a bu içerikte eleştiriler yönelttiğimiz gün; koskoca Adalet Bakanı Bekir Bozdağ benzeri bir çukurun içine yuvarlanıverdi. Üstelik emrinde, bakanlarını doğru bilgilendirecek, hatalara, üstelik gülünç duruma düşmesini engelleyecek uzman bürokratlar olmasına karşın...

***

... Bakan, büyük patronunu illa ki savunacak ya, yaptırdığı sarayla ilgili yapımı durdurma kararının hâlâ yürürlükte olduğunu belgeleyen CHP Milletvekili Levent Gök’ü, üstelik Meclis’te yalanlama gayretine düştü.
Dedik ya, illa ki büyük patronunu savunup, muhalefeti haksız çıkaracak! “İdare Mahkemesi’nin o kararını Bölge İdare Mahkemesi kaldırdı” dedi Adalet Bakanı Bozdağ!
Vekil sordu bakana: “Ne zaman kaldırdı?” Bakan kendinden ve söylediğinin doğruluğundan o kadar emin ki: “İki karar da burada” diye karşılık verdi muhalefet milletvekiline.
Ama önündeki evraklar arasında belgeleri bulamadı...
Bürokratlarını topladı ve sonra Gök’ün yanına geldi. Kolay yöntem... Bürokratlarını suçladı; “Bana yanlış bilgi verilmiş. Bölge Mahkemesi itirazı reddetmiş. Yürütmeyi durdurma devam ediyor” dedi.
Ama Gök, kuliste söylediklerini Bakan’dan Meclis kürsüsünde yinelemesini istedi ve Bozdağ bu haklı isteği yerine getirdi.
Bakan, büyük patronu kollayayım derken, böylece sarayın kaçak olduğunu itiraf etmiş oldu...

***

Bakan, düştüğü bu duruma karşın istifa etmeyi aklının ucundan geçirmiyor ve...
... Anımsarsınız; büyük patron, daha önce yargı kararları kendisine anımsatıldığında “Bu kararlar bana vız gelir” demişti.
Bu sözün sahibi şimdi yatıyor kalkıyor; o kafadadır ki, şu yargıyı tamamen elime geçirsem de böyle kararlar alarak saraylık huzurum bozulmasın diye planlar yapıyor, büyük uğraş veriyor...

***

Büyük patron ile küçük patron her fırsatı kullanarak zorba rejimi güçlendirecek sürekli kararlar alıyorlar. Meclis’ten yargıyı, partinin aracı konumuna getirecek torba yasalar geçiriyorlar.
Örneğin polis, hâkim kararı olmadan 48 saat dinleyebilecek meskenleri, kişileri. Bir emniyet amirinin emriyle kişi 48 saat gözaltına alınabilecek. Gösterilerde havai fişek, molotofkokteyli, sapan kullandın mı 4 yılla yargılanacaksın!
Bu iktidarın absürd kararları bitmiyor.
Herhalde buyruğuyla, çevre mevzuatında yapılan son değişikliklere göre toplu konut projeleri, AVM inşaatları, denizden milyonlarca metreküp kum çekmek, orman ve tarım arazilerindeki dönüşüm denetimsiz bırakılıyor.

***

Bu ve daha neler neler!.. Yetmiyormuş gibi; Bay Cumhurbaşbakan; dışarından gelen herkesi geçen gün İSEDAK toplantısında şu sözleriyle düşman ilan etti ve:
“Dışardan gelenler, yüzümüze dost gibi görünenler, inanın bizim ölümüzü, çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar. Buna daha ne kadar seyirci kalacağız? Buna daha ne kadar sabredeceğiz?” dedi.

***

Son günlerde “erkek-kadın fıtraten eşit değildir, esnaf polistir, yargıçtır” açıklamalarıyla içeride dışarıda tepki çeken RTE’ye daha ne kadar zaman tahammül edeceğiz?
Asıl soru ve sorun bu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları