AKP’den sonra CHP de seçim beyannamesini açıkladı.

134 sayfalık beyannamede yok, yok!

Kansere çare dışında ülkenin bilinen, tartışılan her sorununa, konusuna

çözüm bulunacağı vaat ediliyor.

Yeni anayasadan yargı reformuna, ekonomik projelerden çocuklara, yaşlılara, taksi şoförüne, sanayiciye, sanatçıya, medyaya kadar aklınıza hangi kesim ve sorunları geliyorsa… hepsi ama hepsi… çözüm biçimlerine değinilmeden seçim beyannamesinde yer alıyor.

Özgürlükler öylesine geniş olacak ki ola ki insanlarımız özgürlüklerin bu denli alabildiğine genişlemiş olmasından rahatsız olacaklar; CHP’yi bu kadar geniş kapsamlı özgürlüklere meydan verdiği için eleştirecekler.

***

Fakir fukara kalmıyor halkın iktidarında.

Bir süre içinde 20 milyonun altında yoksulluk sınırında yaşayan milyonlar, açlık yoksulluk çemberini kıracaklar.

Polis, Gülen cemaatinin tutsağı olmaktan kurtarılacak.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasete karışmasını sonlandırmakta CHP, AKP’den bir adım ötede.

AKP’nin değiştirmeye veya kaldırmayı düşünmediği TSK İç Hizmetler Yasası’nın 35. maddesini, Cumhuriyeti korumak ve kollamak görevini TSK’ye verdiği maddeyi kaldıracak!

Kimlerden koruyacaktı TSK, Türkiye’yi? Dışarıdan ve demokratik laik rejimi içerideki düşmanlarından!

Demek ki böyle koruma ve kollamaya gerek kalmadı artık!

***

AKP’ninkiyle farklılıklar var CHP beyannamesinde.

AKP seçim barajının yüzde 10’dan 5’e indirilmesine karşı.

Eşitliğe, katılımcılığa öylesine önem veren CHP’nin ilk işi yüzde 10’u ikiye bölmek!

Kadın, aile, Doğu ve Güneydoğu sorunları, Alevilerin cemevlerine kavuşması, hatta cemaatlerin dilediği gibi inançları doğrultusunda davranabilmeleri, faili meçhul cinayetlerin bir hamlede çözümleneceği, din derslerinin zorunlu olmayacağı ve… anadilde öğrenim sağlanması…

Diyorum ya; öylesine bir beyanname ki yok, yok! Hangi soruna çare ararsan var!

***

Fakat kimilerinde, özellikle ağırlığı olan konularda ufacık bir engel var.

CHP, vaatlerini elbette 12 Haziran’da tek başına iktidara geleceğine inanarak sıralıyor.

Kimi vaatleri parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak çıkaracağı yasalarla çözümlemesi olası.

Ancak düşündüğü, düşlediği ve öngördüğü yeni bir anayasa yapabilmek için Meclis’te yürürlükteki anayasaya göre milletvekili sayısının 367 olması gerekiyor.

AKP kaç seçimdir bu rakama ulaşamadı.

Temmuz 2007 seçiminde yüzde 47 oy almasına, 350 milletvekili çıkarmasına karşın anayasal konularda dilediği gibi at oynatamadı.

Örneğin CHP’nin üzerinde titizlikle durduğu dokunulmazlığın kaldırılmasını veya kürsü konuşmalarıyla kısıtlanmasını -yeni bir anayasadan önce- ancak mevcut anayasada değişiklik ile gerçekleştirebilir.

Üstelik yeni anayasada da kimi konularda ancak başta AKP, diğer partilerle uzlaşabilirse sonuç alabilir.

Yeni anayasada 1982 Anayasası’nın ilk maddesi yer alacak mı, yoksa dayatılan kimi değişikliklere ne düşündüğünü, CHP söylemiyor.

Ha, CHP, halkın iktidarında tek başına yeni bir anayasa vaat ederken 12 Haziran seçimlerinde yüzde 50’lerde, hatta biraz üzerinde oy alacağını hesaplıyor ve… inanıyorsa sorun yok!

***

CHP’nin seçim beyannamesinde kaç vaat yer alıyor; 134 sayfanın her birindeki vaatleri sayamadım.

Ama şöyle kaba bir hesap yapılabilir. Örneğin 54. sayfadaki vaatlerin sayısı 13.

Her sayfada ortalama 15 vaat olduğunu kabul edersek… 134 sayfada:

Demek ki 2010 vaat yer alıyor.

Dört yıl sürecek bir iktidarın bu vaatleri gerçekleştirmesi siyasetin doğasına aykırı.

***

Uzun lafın kısası:

Genel Başkan Kılıçdaroğlu da itiraf etmiş.

Cumhuriyeti kuran M. Kemal Atatürk’ün, 1923-38 arasındaki yaptığı devrimlerden sonra...

…2011’de yeni CHP döneminde Kemal Kılıçdaroğlu ilk olarak liste devrimi ilan etti.

“Şimdi 4. büyük devrim” diyor:

“Demokrasi ve özgürlük devrimi!”

Doğrusu rahatladım. Beyanname kitapçığını başucuma koydum.

Arada bir açıp okuyorum. Hayallere dalarak!