Elçin Poyrazlar

Katiller düzeni

05 Ocak 2023 Perşembe

“38 yılda 3 kadını katletti”

Haber başlığını okuduğunuzda uzun yıllar gizli kalmış bir seri katilden söz edildiğini sanabilirsiniz. 

Oysa bu hukuk sisteminin gözetiminde, göz göre göre işlenmiş bir cinayet serisi.

1984 yılında ilk eşi Emine Akpınar’ı, 2003 yılında ikinci eşi Fatma Akpınar’ı, Aralık 2022’de üçüncü eşi Mutlu Menekşe’yi öldüren Necati Akpınar’ın nasıl oluyor da hapisten çıkarak yeni cinayetler işlediğinin bugünün Türkiyesi’nde bir haber değeri yok. 

İki kadının katili olan mahkum hangi hukuki temele dayandırılarak iki yıl önce Covid-19 tedbirleri kapsamında şartlı tahliye ediliyor?

Hapisten çıktıktan sonra kendisini zengin göstermek için otomobili önünde fotoğraflar çektirerek evlenme ilanları veren, kadınları kandıran, şiddet uygulayan ve öldüren düpedüz cani bir katil hangi sebeplerle en ağır cezayı alamıyor?

Bu şahıs, adalet sisteminin çürümüşlüğü, içinde yaşadığımız kadın nefretine dayanan siyasetin desteğiyle erkekler için cezasızlık kültürünün başlı başına bir sembolü. 

Kadınları öldürmeyi bir erkek sporu olarak gören, bu suçtan sıyırabileceğini bilen, bir şekilde düzenin onun arkasında olduğundan emin bir kafanın ve o kafayı yücelten bir sistemin somut yansıması.

Erkeklerin kadınları her gün birer birer öldürdüğü ve tekrar başka kadınları öldürebilsinler diye serbest yaşamlarına devam edebildiği bir sistem bu. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2022 raporunda 334 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, 245 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğu bilgisi yer alıyor. 

Bu kadınların yüzde 50’si boşanma aşamasında olduğu erkekler tarafından öldürüldü. 

Kadınları en çok, yüzde 46 ile evli oldukları erkekler öldürdü. 

Ve kadınların yüzde 63’ü evlerinde öldürüldü. 

Kadınları, hep evli olduğu erkek, birlikte olduğu erkek, eskiden birlikte olduğu erkek, eskiden evli olduğu erkek, erkek akrabası, tanıdık bir erkek, babası, oğlu, kardeşi, onu takip eden erkek, erkek patronu, üvey babaları öldürdü. 

Evinde, sokak ortasında, iş yerinde erkek elinden seri şekilde ölmeye devam ediyor kadınlar. 

Erkek katiller ise seri cinayetlerine devam edebilsinler diye seri biçimde cezaevlerinden çıkıyor. 

Şimdi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını fırsat bilen yüzlerce mahkum mahkemelere dilekçe yolluyor. 

Kadınları öldüren ya da kadına yönelik diğer şiddet türlerinden mahkum olanlar ‘Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı bizi serbest bırakın’ şeklinde talepte bulunuyorlar. 

Kadına yönelen cinsel, fiziksel, her türlü şiddetin ve suçun serbest olduğuna inanan, bunu savunan bir zihniyetin yayılması siyasetin işine geliyor. 

Yazının başında sorduğum sorularımı geri alıyorum.

Bu ülkede kadın düşmanı cani katillerin, tecavüzcülerin, istismarcıların cezadan hafifçe sıyrılması ya da serbest bırakılması şaşırtıcı değil, beklendik.

Adaletin olmadığı yerde katliam ve kaos vardır. 

Kadınların katliamını katil erkekleri seri biçimde ve süratla aklayan siyaset yönetiyor. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları