Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Baskı ve SansürdenDaha Tehlikeli Olan...

15 Ekim 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

Hemen ilk cümlede yazının başlığını tamamlayalım:

\n

Baskı ve sansürden daha tehlikeli olan, bunların varlığının reddedilmesi ve hatta ülkedeki özgürlüğün en ileri ülkelerden bile daha ileri olduğunun söylenmesidir.

\n

Çünkü o zaman bu sorunların çözülmeleri olanaksızlaşır!

\n

***

\n

Önce nesnel verilere bakalım:

\n

1) Türkiyenin ikinci en büyük medya grubu olan Ciner Grubunun dağıtım şirketine, gazete, televizyon ve dergilerine el konmuş, bunlar iktidar yanlısı bir sermayeye devredilmiştir.

\n

2) Türkiyenin en büyük medya kuruluşu olan Doğan Grubuna bütün maddi değerinin üzerinde para cezası kesilmiş, grup küçülmeye, politika değiştirmeye zorlanmıştır.

\n

3) Bu arada, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere politikacılar medya patronlarını, gazetecileri ve köşe yazarlarını kişisel olarak hedef almış, açıkça bunlara müeyyide uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

\n

4) Yazarlar ve gazeteciler artık Türkiye sınırlarının dışında da eleştirilere konu olan davaların sanıkları olarak, sadece yazdıklarından dolayı değil, henüz yayımlanmamış kitaplardan dolayı bile hapse atılmıştır.

\n

5) Bütün bu oluşumların sonunda Türkiye, hapisteki gazetecilerin sayısı bakımından Çinin de önüne geçerek dünya birincisi olmuştur.

\n

6) Baskı, sansür ve bunun sonunda ortaya çıkan otosansür, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası gibi ülkedeki meslek kuruluşlarının yanı sıra, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) gibi pek çok uluslararası meslek kuruluşunun ve ABD ile Avrupa Birliğinin eleştirilerine konu edilmiştir.

\n

7) Türkiyede ifade özgürlüğünün sınırlandığı ve kısıtlandığı, hem yargıdaki davalarla hem de medya üzerindeki baskılarla ortaya konmuş, bunun sonunda ülkenin rejimi kusurlu demokrasiveya melez rejimkategorilerine sokulmuştur.

\n

Sonuç olarak Türkiyenin ifade özgürlüğübakımından hasta olduğu sadece nesnel olaylar açısından görülmekle kalmamış, yerli ve yabancı, sivil toplum kuruluşları ve resmi örgütler tarafından da kabul edilmiştir.

\n

***

\n

Ne yazık ki ülkeyi yönetmek sorumluluğu taşıyan AKP iktidarı, ülkemizdeki ifade özgürlüğü sorunları açısından tam bir reddiye içindedir:

\n

Bu reddediş neredeyse mizahi boyutlardaki inkârcı söylemlerle ifade edilmektedir:

\n

Örneğin 17 Şubat 2011de zamanın İçişleri Bakanı Beşir Atalay ABDnin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardonenin Türkiyedeki basın özgürlüğüne ilişkin sözlerini değerlendirirken Türkiye, basın özgürlüğü açısından Amerikadan daha çok basın özgürlüğünün olduğu bir ülkedir demişti.

\n

Örneğin 7 Nisan 2011de zamanın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı Bülent Arınç, Türkiyede hiçbir gazetecinin işini yapmasından ötürü tutuklanmadığını iddia etmiş ve Ergun Poyrazın kitaplarını ele alarak, Türkiyede hükümetlere karşı, parlamentoya karşı bir psikolojik harekât başlatılmıştı. AK Partinin önde gelen üç kurucusu Başbakan, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı hakkında bu kişiye birileri kitap yazdırdı demişti.

\n

Örneğin, Avrupa Birliğinin Türkiyedeki baskıları eleştirdiği 2011 İlerleme Raporu hakkında konuşan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış 13 Ekim 2011 tarihinde Son 9 yılda basın özgürlüğü konusunda tarihte hiçbir hükümetin cesaret edemediği düzenlemeleri AK Parti hükümeti hayata geçirmiştir. Şu anda mesleğinden dolayı cezaevlerinde tutuklu bulunan ve hüküm giymiş tek bir gazeteci dahi yoktur. Mesleği ile ilgisi olmayan illegal faaliyetlerde bulunmuş bazı gazetecilerin yargılanması ve bu kapsamda tutuklanması tamamen yargının tasarrufunda bir husustur dedi.

\n

***

\n

Gazeteciler, yazarlar, bırakın yazdıklarını, henüz yayımlamadıkları kitaplardan dolayı bile hapiste çürürken, demokratik taleplerini belirten öğrenciler terör örgütü üyeliğindenhapse atılırken, Türkiyede ifade özgürlüğü sorunuolmadığını öne sürmek

\n

Hapiste yatanların mesleki faaliyetlerinden dolayı değil, terör eylemlerinden dolayı içeride olduklarını söylemek

\n

Türkiyenin medya özgürlüğü konusunda ABDden bile ileri olduğunuiddia etmek

\n

Bilmiyorum hangi isimle adlandırılmaları gereken davranışlardır!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları