Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Haberler ve Tartışma Programları Reyting Kaybederken...

01 Kasım 2012 Perşembe

Sevgili okurlarım

\n

Siz de Artık televizyonda haberleri ve tartışma programlarını izlemiyorum, çünkü ruh sağlığım bozuluyor diyenlerden misiniz?

\n

***

\n

Aslında bu yazıyı, medyayı denetlemek isteyen iktidar mensupları, televizyon yöneticileri, haber ve tartışma programı editörleri ve tartışma programları katılımcıları için yazıyorum diyebilirim:

\n

Gözlemlerim belki eksik, belki yanlı ve belki de yanlış, ama iyi niyetli olduğuma inanmanızı isterim

\n

Zaten artık gerek okurlar, gerekse izleyiciler, okudukları ve duydukları sözleri kendi akıllarının süzgecinden geçirerek değerlendiriyor

\n

Buna bilimsel olarak İletişimde seçicilik diyoruz.

\n

Okurların veya izleyicilerin dikkatte, algıda ve yorumda seçicilik tercihlerini dışarıdan gazel okuyarak etkilemek olanaksız denecek kadar zordur.

\n

Bu gerçeği bildiğim için, bazı genel gözlemlerimi, alçakgönüllü bir niyetle, belki de hiçbir sonuç vermeyeceğini bile bile yazıyorum.

\n

(Niçin sonuç vermeyeceğini bile bile yazı yazdığımı öğrenmek isteyenler, internet sitemin giriş sayfasına bakabilirler!)

\n

***

\n

Okur ve izleyici, niçin okur ya da izler?

\n

1) Olaylar hakkında bilgilenmek için

\n

2) Başkalarının ne yaptığını, ne düşündüğünü öğrenmek için

\n

3) Kendi duygu ve düşüncelerinin de yansıtıldığını görmek, yalnız olmadığını hissetmek için

\n

Bir okur ya da izleyici, artık gazetelerden veya televizyonlardan doğru bilgi edinmediğini, yanlı, eksik ve hatta kimi zaman yanlış haberlerin verildiğini, aktarılan görüş ve yorumların hep tek taraflı olduğunu, üstelik bunların hiçbirinin kendisi gibi düşünenlerin duygu ve fikirlerini yansıtmadığını görürse

\n

Niçin gazete okusun ya da televizyon izlesin ki!

\n

Hele bir de arkasına iktidarın gücünü almış olanların, farklı düşünce, görüş ve yorumlara tahammül etmediklerini, sürekli olarak buyurgan bir eda ile söz kesip, bağırıp çağırdıklarını, karşısındakileri konuşturmadıklarını, suçladıklarını, haksızlık ettiklerini görürse, duyarsa olumsuz duygulara kapılmaması olanaklı mıdır!

\n

***

\n

Dünyada ve ülkesinde olup bitenleri, kamuoyundaki farklı görüş ve eğilimleri aktarmayan, olayları sadece iktidarın gözünden veren ve yorumlayan tek taraflı yayınlar, bir süre sonra kamuoyunun güven ve ilgisini yitirir

\n

İktidarın halkla ilişkiler organı gibi çıkan gazeteler, böyle yayın yapan televizyonlar, bir süre sonra tiraj ve reyting yitirmeye mahkûmdur

\n

İktidarın bağnaz destekçiliğine soyunanlar, kendilerini ne denli başka etiketlerle, tarafsız bir görünümle sunmaya da çalışsalar, kimseyi uzun süre kandıramazlar

\n

Hele bunlar, bir de nezaket ve terbiye kurallarını hiçe sayarak karşısındakilerin sözlerini keserek, bağırıp çağırarak aynı şeyleri tekrarlamaya ve insanları suçlamaya başlarlarsa, sadece kendilerine ve savundukları görüşe değil, bulundukları programa, çalıştıkları kanala da zarar verir.

\n

Bu sonuçları gözünü iktidar hırsı bürümüş bazı yöneticiler görmüyor olabilir

\n

Ama bu olumsuz sonuçlar, bir ülkedeki medya sektörünü daraltıcı, yok edici etkilere sahiptir

\n

Ve hiç kuşkusuz, tirajlar, reytingiler, reklamlar ve benzeri ölçülebilir kıstaslarla açıkça görülebilir.

\n

Üstelik gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında okurların ve izleyicilerin tepkisini çekenler sadece kendilerine ve çalıştıkları kuruma değil, yarattıkları antipatiyle, savundukları iktidara da zarar verir!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları