Artık tümüyle iktidara bağımlı hale gelen medyamızın son sporu CHP’ye vurmak...
İktidarı eleştirmek riskli, CHP’yi eleştirmek ödüllü...
Elbette maaşlı olan “troller” de sosyal medyada boş durmuyor...
İddialara göre sayıları binleri, hatta on binleri aşan bu maaşlı Twitter ve Facebook kullanıcıları (“trol” diye bunlara deniyor, kimileri de “AKtroller” diyor) durmadan CHP’ye yükleniyorlar...
Bir bölümü açık tavırlarıyla, bir bölümü ise sözde Atatürkçü, küreselleşmeci, solcu ya da demokrat maskelerle.

***

Aslında CHP’nin içerden de dışardan da eleştirilmesi çok doğal...
Sağda asla görülmeyen eleştiri kültürü, solda ve özellikle de CHP’de yerleşik bir gelenek...
Üstelik eleştiri kültürü, hem eleştirenler hem de eleştirilenler tarafından doğru kullanıldığı takdirde çok da yararlı olabilir...
Fakat, sağ partilerde hemen hemen hiç görülmeyen bu eleştiri kültürü, CHP’de, dönüyor dolaşıyor, hizipçilik temelli, sandalye kavgasına dönüşüyor!

***

CHP’nin temel niteliklerini anımsayalım:
Kurtuluş Savaşı’nı yapan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’nin devamıdır...
Cumhuriyeti kuran, Osmanlı’nın din-tarım toplumu kalıntılarını çağdaş bir devlete dönüştüren Atatürk’ün partisidir.
Cumhuriyet’i Demokrasi ile taçlandıran, Çok Partili Düzen’i getiren İsmet İnönü’nün partisidir.
1961 Anayasası’nın özgürlükçü yaklaşımının temellerini, çok önceden yayımladığı “İlk Hedefler Beyannamesi” ile atan, Türkiye’yi “Özgürlükçü Demokrasi”ye taşıyan partidir.
“Ortanın Solu” hareketini başlatan, halkla bütünleşen Bülent Ecevit’in partisidir.
1980 askeri darbesinden sonra kapatılan CHP’yi, SHP adıyla sürdüren, sonradan tekrar CHP’yi açtıran ve onunla birleşmenin yollarını hazırlayan Erdal İnönü’nün partisidir.
Kürt, Güneydoğu ve terör sorununa, özgürlükler, kalkınma ve demokrasi bağlamında yaklaşan, devrimci çözümleri gündeme getiren, Kürtleri listelerine alarak Meclis’e sokan partidir.
Özet olarak, CHP, bugünkü Türkiye’yi kuran, geliştiren, kalkındıran, özgürlükler ve demokrasi bağlamında onun önünü açan bir Devrimci Partidir.
Dilerim CHP, bu kurultaydan, devrimci geçmişine layık bir biçimde, yara alarak değil güçlenerek çıkar...
Çünkü AKP iktidarı, Türkiye’yi hem iç hem de dış politika alanlarında tehlikeli sulara sürüklemekte kararlı görünüyor.

***

Dün Kılıçdaroğlu’nun Utku Çakırözer’le yaptığı konuşma bu bakımdan umut vericiydi!