‘Askıda’ memleket!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

‘Askıda’ memleket!

22.10.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dayanışma, değerli kavramdır. Toplumun yan yana durması, kişilerin birbirlerinin sorunlarıyla ilgilenmesi, mesele haline getirmesi duyarlılık, gelişmişlik göstergesidir. Bu kavramlar bilinçle oluşur. Hem kişinin etik değerleri önem kazanır hem ideolojik duruşu biçim verir davranışlarına. Elbette yurttaşlık bilinci en önemli unsurdur. 

Kapitalizm “düşkünler toplumu” yaratır. Birinin varlıklı olması için geniş kesimlerin yoksulluğuna dayanan bu düzen, kişinin hakları yerine “yardım” fikri koyar. Yani güçlü, zengin olan, ötekinin düşkünlüğünden yararlanıp, ona yardım ederek hem kendi varlığını meşru hale getirir hem ruhunu serinletir. Çaresiz emekçinin, onu sömüren patronuna “Allah razı olsun ekmeğini yiyoruz” demesi bundandır. Sanır ki patron ona lütufta bulunmuştur. Oysa hakikat işçinin patronunun alın teri olduğudur, üstelik üretilen artı değerden hak ettiği payı da alamamaktadır.

***

Kapitalizm varlığını sürdürmek için bir yandan içi boş hedefler koyar sürekli. Şimdi giderek daha düşkün hale gelen “beyaz yakalı”, işçi olduğunu fark etmez örneğin. Okuryazar olmasının imtiyaz sağladığı yanılgısıyla patron bekçiliğine devam eder. Karşılığında aldığı sus payıdır, kısa zaman sonra düzen onu kusacaktır. Sanal iktidarı bitince de dımdızlak ortada kalır. 

Herhangi bir mantık bu çarpık işleyişi açıklamaz. Tuhaf olansa sanki başka türden bir olasılık yokmuş gibi yığınların bu düzende ikna olup, ısrar etmesidir. Peki, nasıl oluyor? Yoksulların direnmesi, itiraz etmesi nasıl önlenmektedir? İşte milliyetçilik ve dincilik burada işlev kazanır. Yığınları susturmak için sahte cennetlere, yalandan öykülere ihtiyaç vardır. Kimsenin işine yaramayan kutsallar, yüce değerler, söylenceler hep kapitalizmin sürmesi için icat edilmiş kullanışlı araçlardır. Düşünmeyen toplum kolay teslim olur. Cehaletin iktidarı kapitalizmin talebidir.

***

Son günlerde “askıda ekmek” adlı kampanya kapitalizmin nasıl düzen olduğunun en güzel kanıtı olarak durmaktadır. Her tür hamasetle övülen ırkın insanlarının büyük kısmı açlık seviyesinde yaşamaktadır. Gösteri haline gelen bu yardım biçimi en tiksinti veren siyasal malzemedir. İnsan onurundan vazgeçer hale gelmişse eğer, ondan etik ölçü ummak yanlıştır. Düşkün kişi, belki de en utanç veren görüntüsüne gönüllü boyun eğer, çaresizdir. Bu çaresizlik sürdükçe milliyetçilik, dincilik değer bulacaktır. 

Askıda ekmek” kampanyasında başka bir tartışma daha başladı. Kapitalizme (düzene) itirazı olmayan diğer partiler; “bir elin verdiğini diğeri görmemeli” diyerek yapılana değil, biçime kusur buldular. Kimse “hak” kavramından söz etmedi. Oysa şu ya da bu şekilde açıkça “düşkünleşmiş” toplumun hali üzerinden eleştiri getirmeliydiler. “Neden memleket dar bir zengin çevre dışında büyük yoksulluklar yaratan düzende idare ediliyor” diye sormak çok mu zor? Hem evet hem hayır!

***

Siyasal İslam “sadaka” övgüsüne dayanan, tipik kapitalist düzendir. En vahşi sömürü düzeni kurulur; açık iş cinayetine “fıtrat” denir örneğin, hak arayan, örgütlenen kişiler “yaradana” başkaldırmakla suçlanır, yalnızlaştırılır. Dahası, “şükür” kavramıyla olan bitenin sorgulanmasının önüne geçilir. Buna bir de milliyetçi sos eklenince düzen tastamam yerine oturur. Kimsenin aklına dünyaya bedel sayılan milletin çocuklarının neden kendi memleketlerinden bir an önce tüymek istediğini sormak gelmez! Düzen sordurmamak üzerine kuruludur çünkü.

***

Diyeceğim, son günlerde AKP gençlerinin sorduğu “sen kimsin” sorusu anlamlıdır. Soru hariç, yayımlanan videoda her şey baştan aşağı bu sömürü düzenine ait hiçbir somut değeri olmayan hamasi söylemlerdir. Elimizde olmasında yarar var bu türden bir videonun, güçlü propaganda ile nereden nereye geldiğimizi ortaya koyması açısından belgedir.

AKP, Cumhuriyeti “düşkünler toplumu” haline getirdi. Burada kimse demokrasi, hukuk, ifade özgürlüğü talep etmez, edemez. Eğer bu düzene temelde itirazınız olmazsa bir AKP gider bin tanesi gelir. Kapitalizm vahşetiyle yüzleşmeyen her toplum er ya da geç çökecektir. Keşke sanal umut tacirliği yapmak yerine, hakikati arayan siyasiler olsa!

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020