Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Nedenleri değiştirmeden...
Bilimsel düşünce merak etmekle başlar.
Çocuk en çok merak eden gelişim evresindedir.
Çocuk her şeyi merak eder.
Çünkü içinde yaşadığı dünyayı tanımak ister.
Merakla başlayan keşif gezisi denemelerle devam eder.
Çocuk her şeyi dener.
Kırılır mı, çizilir mi, boyanır mı, yenir mi, dökülür mü?
Çocuğa eğitmek adına sınırları öğretiriz, her şeyi bilmesine çalışırız.
Çocuğun merakı söner, öğrenmek yerine bilmek geçer.
Öğrenme merakı yavaş yavaş söner, sınırlar çizilir.
“Düşünmek”, insanın sahip olduğu en değerli yetidir.
Descartes (Dekart), “cogito ergo sum- Düşünüyorum, öyleyse varım” sözünü boşuna söylememiştir.
Düşünen insan “vardır”, düşünmeyen insan “yoktur.”
Ülkemizin neden bu durumda olduğunu merak ediyorsunuz.
Toplumumuzun neden böyle sessiz olduğunu merak ediyorsunuz.
Bu soruların yanıtını bir politikacı ya da bir toplumbilimci vermiyor.
Bu soruların yanıtını bir eğitimbilimci veriyor:
Prof.Dr. İsa Eşme.
Bakın yanıt nedir?
Matematiği sevmiyoruz Feni anlamıyoruz
Prof.Dr. İsa Eşme, yıllardır tanıdığım eğitime gönül vermiş bir bilim insanıdır.
Prof.Dr. Eşme, 2020 yılı YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) sonuçlarını yorumluyor.
Veriler ÖSYM tarafından açıklanan resmi rapordan alınmıştır.
2 milyon 438 bin 958 lise mezunu adayın katıldığı sınav, dört ana konuda sorulan sorulardan oluşuyor. Bu dört konu soruları şöyle:
DERS ADI | SORU SAYISI | DOĞRU CEVAP ORTALAMASI |
Türkçe | 40 soru | 18.25 |
Sosyal Bilgiler | 20 soru | 9.15 |
Matematik | 40 soru | 7.0 |
Fen Bilgileri | 20 soru | 3.76 |
Lise diploması almış gençlerimiz 40 matematik sorusuna 7.0 oranında doğru yanıt erebiliyor. 20 fen sorusunun doğru yanıt ortalaması ise sadece 3.76
Yani, matematiği sevmiyoruz, fen bilgisini ise anlamıyoruz.
Prof.Dr. İsa Eşme, şu sonucu açıklıyor:
“Her 4 öğrenciden 3’ünde ‘fen-matematik okuryazarlığı’ yok”.
Nedir bu “fen-matematik okuryazarlığı”?
Şudur ki işte Descartes’ın söylediği “düşünmek”tir.
“Ne neden oluyor?” diye merak etmektir.
“Böyle olmasaydı nasıl olurdu?” diye seçenekleri aramaktır.
“Bu şimdi doğru mu, yanlış mı?” diye ölçebilmektir.
“Nedenleri değiştirmeden sonuçların değişmesini beklemek ahmaklıktır” sözünün Albert Einstein’a ait olduğu söylenir ki yakışır da. Çünkü Einstein, ünlü “görecelik kuramını” düşünerek matematik ve fizik bilgisiyle bulmuştur.
Matematik ve fen bilgisini (fizik-kimya-biyoloji, astronomi, jeoloji) sevmemek, anlamamak ve bilmemek “aklını kullanamamak” demektir.
Bizim ülkemizin felaketi de budur, kırılma noktamız budur.
Düşünmek yerine itaati koyarsanız?
Olan biteni düşünmek yerine söylenene itaat etmeyi koymak, insanı robotlaştırmak demektir.
Düşünmek neden zordur, itaat etmek neden kolaydır?
Çünkü “düşünmek”, insana sorumluluk yükler, düşündüğünün sonuçlarına göre hareket etmeyi gerektirir.
İtaat etmek kolaydır, çünkü başkaları düşünür, sorumluluk da onların olur.
Ama her ikisinde de insanlar bedeli öder.
Düşünen insan kendi eyleminin bedelini öder.
İtaat eden ise başkasının eyleminin bedelini öder.
Eğer düşünürseniz sorgularsınız;
- Nedir bu Tank Palet Fabrikası’nın satışı?
- Neden Katar bizim ülkemizin bunca şeyine ortak oluyor?
- Neden bizdeki parlamenter demokrasi ortadan kalktı?
- Neden basın özgürlüğümüz yok edildi?
- Pahalılık neden resmi rakamlara yansımıyor?
- İşsizlik nasıl oluyor da görmezden geliniyor?
- Neden iktidar hiçbir sorumluluğu kabul etmiyor?
- Neden iktidarı eleştirmek suç sayılıyor?
Düşünürsek, bu soruları sormamız kaçınılmazdır.
Bu soruların yanıtlarını vermek de bize bir sorumluluk yükler: Bu gidişi değiştirmeyi görevimiz saymak.
Ama itaat eden için bu sorular yoktur.
İtaat edene verilen, onun da kabul edeceği yanıtlar vardır:
- Tank Palet Fabrikası satışı yoktur, sadece para alındı.
- Katar neden ortağımız olmasın, hem onlar Arap.
- Parlamento yerinde duruyor, kalkmadı ki.
- Basın dünyanın en özgür basını.
- Pahalılık abartılıyor, hainlerin işi.
- İşsizlik yok, iş beğenmemezlik var, ne işsizliği?
- İktidar her işte başarılı, ne sorumluluğu?
Sorumlu olan muhalefet.
- İktidar elbette eleştirilir ama hakaret ediyorlar. Yalancılar. Teröristler. Hainler.
Durum budur.
“Nedenleri değiştirmeden sonuçların değişmesini beklemek ahmaklıktır” demiş Einstein.
Doğru söylemiş...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- ABD basınından Esad iddiası